Gündem

CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Abdullah Öcalan’ın 21 Mart’ta Diyarbakır’da Nevruz’da okunan mesajına atıfla “Recep Tayyip Erdoğan’a şunu sormak isterim: 76 milyonluk Türkiye’yi Abdullah Öcalan’ın ağzına baktırdın. Bundan utanmadın mı?” dedi. CHP grup toplantısında konuşan Kılıçdaroğlu, “Recep Tayyip Erdoğan ‘Bana güvenin’ diyor. Tek söylediği o. Sabah, akşam, günün 24 saatinde her gün yalan söyleyen adama nasıl güveneceğiz biz” dedi. Kılıçdaroğlu sözlerini şöyle sürdürdü: “Nedir yol haritamız? Parlamentoda her siyasal partiden eşit milletvekilinin katıldığı bir uzlaşma komisyonu kuralım. Sonra ne dedik? ‘Bu yetmez. Parlamentonun dışında bu komisyona bağlı olarak çalışacak bir de gerçekleri araştırma komisyonu kuralım’ dedik. Buna rağmen bazı çevreler CHP’nin önerisi ile AKP’nin önerisinin aynı olduğunu söylüyor. Gerçekleri Araştırma Komisyonu, TBMM’deki Uzlaşma Komisyonu’na bağlı olarak çalışacak, siyasi iktidara değil. Biz sorunun çözüm yeri olarak TBMM’yi gösterdik. O nedenle bizim önerimizle onların önerisi arasında 180 derece fark var.

ADI ERDOĞAN MIYDI?

16 Şubat 1999, Abdullah Öcalan’ın Kenya’da yakalanıp Türkiye’ye getirildiği tarihtir. Öcalan yakalandı getirildi, PKK’nın bütün unsurları yurtdışına çıktı. Türkiye’de terör sonlandırıldı. 2002’ye kadar kimsenin burnu kanamadı. Yurttaşlarıma soruyorum. 2002’den 2013’e ne oldu? PKK’nın silahlı öğeleri Türkiye’ye nasıl yerleşti? İktidarda kim vardı? Onun adı Recep Tayyip Erdoğan mıydı acaba? Bülent Ecevit’in yaptığına bakın, Recep Tayyip Erdoğan’ın yaptığına bakın. Sosyal demokratların yaptığına bakın, AKP’nin yaptığına bakın.”

Erdoğan’ı izletti

CHP Grup toplantısının dünkü oturumunda Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın konuşmalarından oluşan kısa görüntüler de sunuldu. “Karşımızda bir değil, iki Erdoğan var” diyen Kılıçdar-oğlu, Erdoğan’ın aynı konularda farklı zamanlarda farklı konuşmasına ilişkin görüntüleri izletti. Kılıçdaroğlu, bu görüntülerin, hükümet tarafından yapılan şikayet sonucunda Türkiye’nin alan adında internet üzerinden yayınının durdurulduğunu belirterek, “Kendi kasetini, sözlerini yasaklamak isteyen Başbakan. Yalancıdan Başbakan olmaz” ifadesini kullandı. -

 Demokrasi için hükümete 15 öneri

YAKLAŞIK 2.5 aydan bu yana Hükümete, ‘Ne yapıyorsunuz siz?’ diye soruyorum, yanıt yok. Hükümete sesleniyorum. Siz demokrasi, insan hakları konusunda samimi misiniz? Eğer öyleyseniz bazı önerilerim olacak: 1- Özel yetkili mahkemeleri kaldıralım. 2- 2006’dan bu yana verilen kararların tamamını yeniden görüşülmek üzere doğal mahkemelere gönderelim. 3- Milletin seçtiği milletvekillerini hangi gerekçeyle siz hapislerde tutuyorsunuz? Açın kapıları, parlamentoda görev yapsınlar. 4- Uzun tutuklamalar var. Demokrasi mi istiyorsunuz, insan haklarına saygı mı istiyorsunuz? Getirin değiştirelim. 5- Terör suçunu gelin yeniden tanımlayalım. Kalem tutan adamla elinde silah tutan adamı nasıl aynı kefeye koyarsınız? 6- Anayasamızın 54’üncü maddesi var. Şöyle diyor: ‘Herkes önceden izin almadan, silahsız ve saldırısız toplantı ve gösteri düzenleyebilir.’ Bırakın millet yürüsün. Maddeyi işletelim. 7- Özel yetkili mahkemeler yüzünden pek çok üniversite öğrencisi atıldı, tutuklandı, hapse konuldu. O anneler babalar çocuklarını üniversiteye hangi umutlarla gönderdi? Demokrasi mi istiyorsunuz, özgürlük mü istiyorsunuz? Bu ayıba son vermeniz lazım.

BARAJ % 1 OLSUN

Yeter mi? Yetmez... 8- Siyasal partiler yasasını değiştirelim. 9- Diyarbakır Cezaevini demokrasi ve insan hakları müzesi yapalım. 10- Şu Uludere işi; 34 tane bu ülkenin yurttaşı katledildi. Katledenleri ortaya çıkaralım. 11- Gel şu seçim barajını ya yüzde 5 yapalım ya yüzde 1 yapalım. 12- Herkesin inancına saygı göstereceksin, herkes nerede ibadet yapmak istiyorsa orada ibadet yapmasına imkan sağlayacaksın. 13- Demokrasilerde var mı, gizli tanık, bu uygulamaya son verelim. 14- Gel kardeşim Nevruz’u da bayram yapalım. 15- Gel kardeşim özgür medyanın altyapısını oluşturalım.
 

Hürriyet, 27.03.2013