Gündem
Gündem > Siyasi Gündem > BDP açıklamasının şifreleriBDP'den "sızıntı" açıklamasıBDP'den yapılan açıklamada, "Milliyet'te yayınlanan tutanak resminin bir fotoğraf kaydı olduğu anlaşılmıştır. Metnin çoğaltılmaması kararına rağmen iki parti meclisi üyemiz onay almadan ve kimseye bilgi vermeden tutanağı çoğaltmışlardır. Çoğalma işini gerçekleştiren parti meclisi üyeleri istifa etmiştir" denildi.
BDP'den çözüm sürecine ait olduğu iddia edilen tutanakların basında yer almasıyla ilgili açıklama yapıldı.
Açıklamada, PM üyeleri M. Rauf Kocaman ve Resul Baykara'nın kendi sorumluluklarının farkında olarak öz eleştiri mahiyetinde PM üyeliklerinden istifa ettiği belirtildi. Açıklamaya şu ifadelerle devam edildi: "Partimizin basın biriminde çalışan Ali Özgüç tutanakları parti yönetimine haber vermeyerek bir basın çalışanıyla paylaştığı için işine son verilmiştir." cnnturk.com, 12.03.2013 BDP açıklamasının şifreleriBDP tarafından, İmralı tutanaklarının sızdırılması konusunda yapılan açıklamada ilginç unsurlar var; Açıklama ile BDP, tutanakların "doğruluğunu" resmen teyit etmiş oluyor. Söz konusu tutanakların, parti teşkilatında yapılan tüm görüşme ve toplantılarda temel alınan "muteber metin" olduğu ifade ediliyor.
HEPSİ YAYINLANMADI Ancak açıklamada yer alan "metnin bir kısmının Milliyet gazetesinde yayınlanması" ifadesi, tutanakların "tümünün sızmadığı" ya da "yayınlanırken kesildiği/kısaltıldığı" vurgusunu içeriyor. Açıklamada, Parti yetkili kurullarında alınan "tutanaklar çoğaltılmasın" kararına rağmen, fazladan sadece 3 nüsha kopyalandığı ifade ediliyor. Bunların ikisinin iki parti meclisi üyesi, üçüncüsünün ise "parti personeli" olduğu ifade ediliyor. Ancak açıklamanın bu bölümünde personelin ismi verilmiyor 3. nüshaya sahip olan "parti personeli" hiç açıklanmıyor. Ancak açıklamanın devamında kullanılan ifade ilginç; önce BDP basın bürosunda çalışan Ali Özgüç'ün "parti personeli" tarafından kopyalanan metni bir gazeteciyle paylaştığı ifade ediliyor, ardından da Özgüç'ün işine bu nedenle, yani, "tutanakları parti yönetimine haber vermeyerek bir basın çalışanıyla paylaşması" üzerine son verildiği vurgulanıyor. Bu ifadeden çıkan anlam şöyle; tutanağı çoğaltan "parti personeli" Özgüç olmayabilir. Ancak Özgüç'ün çoğaltılan kopyayı gazeteciyle paylaştığı kesin. Açıklamanın en ilginç bölümlerinden biri ise, Özgüç'ün elindeki tutanak kopyasını, Milliyet'te haberi yazan Namık Durukan'a değil, DİHA muhabiri Alper Atalay'a sızdığının vurgulanması. Açıklamaya göre, BDP basın bölümündeki Ali Özgüç, DİHA muhabiri Atalay'ın tutanağın fotoğrafını çekmesine izin veriyor. Açıklamanın devamında yer alan "Milliyet’te yayınlanan tutanak resminin bir fotoğraf kaydı olduğu anlaşılmıştır" ifadesi ile de, Durukan'ın tutanakları Atalay'dan aldığı ima ediliyor. BDP "ÖZELEŞTİRİ" DE YAPTI Açıklama ile, BDP tutanakların sızdırılmasındaki ayrıntıları bir tarafa koyarak, sorumluluğu da üstlendi. Bir anlamda "özeleştiri" de yapılarak, açıklamada "Parti yetkili organlarımız yaşananlardan dolayı kendi sorumluluğunun farkındadır" denildi. Açıklamadaki en ilginç bölüm ise "özür" kısmı. Öcalan’dan açıklamada, son derece açık bir ifadeyle, ismi verilerek özür dilendi. Ancak tutanaklarda adları geçen, aralarında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Fethullah Gülen, Deniz Baykal'ın da olduğu kişilerden, isimleri tek tek sayılmadan, yani bir anlamda "gizli özür" dilendi. Açıklamada, "Yine görüşme metninde adı geçen kişilerin ve kurumların da aynı gerekçeden ötürü özrümüzü kabul etmelerini rica ediyoruz" denildi. BDP'nin "gizli özrüne" muhatap olan, yani yayınlanan tutanakta ismi geçenler şöyle; Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Fethullah Gülen, Emre Uslu, Mehmet Baransu, Tansu Çiller, Doğan Güreş, Hakan Fidan, Mehmet Metiner, Yalçın Akdoğan, İlker Başbuğ, Cevat Öneş, Said-i Nursi, Alparslan Türkeş, Sakine Cansız, Birgül Ayman Güler. BDP'nin resmi açıklamasında Öcalan için "Sayın" ifadesinin kullanılması da ilginç. Terör örgütü başı için daha önce "Sayın" ifadesi kullananlar hakkında soruşturma ve davalar açılmış, hatta bunu yapanlara ceza da verilmişti. Ancak 4. yargı paketinde getirilen düzenleme, bundan sonra Öcalan için "Sayın" ifadesinin kullanılmasını suç olmaktan çıkarıyor. Yani, 4. paket geçmezse, BDP hakkında da soruşturma yapılması söz konusu olabilir, paket geçerse, bu konu suç olmaktan çıkıyor. BDP, açıklamanın son bölümünde ise "artık tutanakları bırakıp geleceğe, çözüm sürecine bakalım" mesajı veriyor. Açıklamanın son cümlesinde ise, BDP'nin "sürecin gereklerini yerine getirmek konusundaki" kararlılığı da vurgulanıyor. Hürriyet, 12.03.2013 Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız. |