Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Siyasi Gündem > 2014 sonrası için ilk kez konuştu

2014 sonrası için ilk kez konuştu

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün CNN Türk'te Taha Akyol'la yaptığı söyleşi hem zamanlaması, hem de içerik açısından Türkiye gündemine etki yapacak nitelikte;

Zamanlama açısından önemi, Türkiye açısından en önemli sorunun, PKK/terör sorununun "İmralı süreciyle" yeni bir kavşağa girdiği dönemde gerçekleşti. Nitekim Cumhurbaşkanı Gül'ün bu konudaki en önemli mesajı da, sürece destek vermekle birlikte, "üniter devlete" vurgu yapması önemliydi.

İçerik açısından önemi ise, en çok merak edilen konuda, 2014 sonrasında Cumhurbaşkanlığına yeniden aday olup olmadığı konusunda ilk kez kendisine sorulan soruya yanıt vermesi oldu. "Aday olacak mısınız?" sorusuna Gül "evet" demedi, ama belki daha da önemlisi "hayır" da demedi.

Cumhurbaşkanı Gül, "Bunun daha vakti var, vakti gelince arkadaşlarımızla konuşacağız sonra karar vereceğiz" diyerek, adaylık kapısını kapatmadı.

"TÜRK TİPİ DEMOKRASİDEKİ NOKSANLIKLAR..."

Cumhurbaşkanı Gül, Başkanlık sistemi konusunda 'iyi tahlil edilmeli" uyarısında bulundu. Gül, "Türk tipi başkanlık" tartışmalarının hatırlatılması üzerine ise, Türkiye'deki demokrasiye de "Türk tipi demokrasi" dendiğine, ancak bu Türk tip demokraside "noksanlıklar" bulunduğuna dikkat çekti.

VATANDAŞLIK TANIMI İÇİN 1924 ANAYASASINI İŞARET ETTİ

Gül, yeni Anayasa yapım sürecinde en tartışmalı konu olan "vatandaşlık tanımı" konusunda da önemli bir çıkış yaptı: Vatandaşlık tarifi için 1924 Anayasası'ndaki tarifi işaret etti.

"TUTUKLULUK SON ÇARE"

Gül'ün Ergenekon, Balyoz, Odatv gibi davalarla Türkiye'de çok tartışılan uzun tutukluluk süreleri konusundak tavrı ise eleştirel oldu; Cumhurbaşkanı, "tutukluluk son çare olmalı" dedi, tutuklu emekli subayların ilerlemiş yaşlarına ve sağlık durumlarına dikkat çekti; "Zihniyet değişmeli" diyerek hakim ve savcılara açık çağrıda bulundu.

Gül'ün "zihniyet" konusundaki en önemli eleştirisi ise "ama yasalar böyle" yaklaşımına oldu. Gül şöyle konuştu; "Her şeyi kanunla düzenlemek demek, her şeyi detaylandırmak anlamına gelir.Bu da elastikiyetin ortadan kalkması olur."
Gül, "toleranslı olunması daha doğru olur" diyerek de hakim ve savcılara mesajını pekiştirdi.

"ANAYASA ÇALIŞMALARI BOŞA GİTMESİN"

Gül, TBMM'deki mevcut siyasi temsil düzeyinin çok geniş olduğuna dikkat çekerek, Anayasa'nın uzlaşı ile Meclis'te yazılmasının önemini vurguladı. "Çabaların boşa gitmesi yazık olur. Bu sene içinde bitirilmesi iyi olur. Bu fırsat kaçarsa, bir daha konuşulmaz"dedi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın yeni Anayasa için TBMM'ye Nisan'a kadar süre tanımasına rağmen, Cumhurbaşkanı Gül'ün "bu sene içinde bitirilsin" diyerek, süreyi daha uzun tutması dikkat çekti.

HSYK DEĞİŞMESİN

Yine Ak Parti kurmayları tarafından yeni Anayasa yapım süreci çerçevesinde gündeme getirilen, HSYK ve Anayasa Mahkemesi'nin yeniden başkanlık sistemine uyarlanarak, yeniden düzenlenmesi tartışmalarına Cumhurbaşkanı'nın kesin bir "hayır" demesi de dikkat çekti.
2010 yılındaki referandumda kendisinin de yargı organları, HSYK ve Anayasa Mahkemesi'nde yapılan değişiklikleri desteklediğini söyleyen Gül, yeni bir değişikliğe gerek olmadığını açık bir dille ifade etti;"HSYK ve Anayasa Mahkemesi'nde değişikliğe gerek olmadığı kanaatindeyim"  dedi.

CUMHURBAŞKANINDAN ABD'YE ÇİFTE ELEŞTİRİ

Cumhurbaşkanı Gül, söyleşi sırasında ABD'ye hem Kuzey Irak, hem de İran konusunda çifte eleştiri geldi; Kuzey Irak  ile Türkiye arasındaki ilişkilerin yakınlaşması konusunda Washington'dan gelen eleştirileri "bazı dostlarımız tezata düşüyor" diye yorumlayan Gül, "Türkiye Kuzey Irak'la gerginlik yaşarken düzeltmemizi istteyen dostlarımız, ilişkiler düzelince eleştiriyorlar" mesajı verdi ama ülke ismi vermek istemedi.
 Ancak Taha Akyol'un ABD'ye vurgu yapması üzerine, "siz benim yerime isim veriyorsunuz işte" diyerek, Washington'u somut olarak işaret etti.
Gül'ün ABD'ye ikinci eleştirisi ise İran konusunda oldu;

"İRAN'IN TAVRI TÜRKİYE'YE YÖNELİK DEĞİL"

İran ile Türkiye arasındaki gerilimi ikili ilişkilere değil, "İran'ın tehdit algısına" bağlayan Cumhurbaşkanı, "İran'ın tutumu, Türkiye karşıtlığından ziyade, tehdit algısına bağlı. İran, kendisine ön bariyer oluşturuyor, Irak ve Suriye'yle bariyer koruyor" dedi. ABD'ye isim vermeden de sert bir leştiride bulundu Cumhurbaşkanı Gül; "Irak içlerine girerken, bunların düşünülmesi lazımdı." dedi.

AB ÜYELİĞİNDE İNGİLTERE MODELİ

Cumhurbaşkanı Gül'ün dış politikadaki en önemli çıkışlarından biri de Avrupa Birliği üyeliği konusunda oldu. AB'ye tam üye olan, ancak mali sisteme dahil olmayan İngiltere'den bahseden Gül, "bence Türkiye'nin gidişatı da böyle olabilir" dedi.

SURİYE' DE SAVAŞ UZARSA, TÜM TARAFLAR RADİKALLEŞİR

Gül Suriye konusunda ise, savaşın uzamasının ülkedeki tüm tarafların "radikalleşmelerine neden olabileceğine" dikkat çekti. "Batı ülkelerinde Suriye'de Selefilerin iktidara gelebileceği endişesi var" yorumunun hatırlatılması üzerine Cumhurbaşkanı, "Suriye Akdeniz ülkesidir, ılımlı bir halktır. Baskıcı bir yönetimi kabul etmez" diyen Gül, ancak savaşın uzamasının halkta da radikalleşmeye yol açabileceğine dikkat çekti.

BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ VURGUSU

Cumhurbaşkanı Gül, basın özgürlüğü konusunda çok net bir çıkış yaptı; "Basın özgürlüğü gölgelenen bir ülkenin, demokrasisi gölgelenmiş olur" diyen Gül, 'Herkesin korkusuzca düşündüğünü yazması gerekir" dedi.

Gül, gazeteciler aleyhindeki davaların, Türkiye'nin imajını bozduğu mesajını da verdi.

Hürriyet, 27.02.2013

Gül'den 'İmralı' açıklaması
Katıldığı bir televizyon programında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunan Cumhurbaşkanı Gül, İmralı görüşmelerine değindi, 'sürecin Türkiye'nin milli bütünlüğünü zaafa uğratmayacağını' söyledi.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, katıldığı televizyon programında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Gül'ün ilk değindiği konu, son günlerin gündem maddeleri çözüm süreci ve İmralı görüşmeleriydi.

Hiçbir devletin teröre baş eğmeyeceğini, terörle hizaya getirilemeyeceğini vurgulayan Gül, şunları söyledi:

''Herhangi bir pazarlık, böyle bunu görmemek gerekir. Siz bir şiddet karşısında sıkışırsınız ve ondan sonra pazarlığa oturursunuz. Türkiye bugün böyle bir noktada değil.

Bugün güvenlik güçlerimiz, başta Türk Silahlı Kuvvetleri olmak üzere gayet profesyonelce, bütün diğer güvenlik güçlerimiz büyük bir koordinasyon ve işbirliğiyle görevlerini belki bütün dönemlerden çok daha iyi şekilde yapmaktadırlar.

Ama biz hem vicdanımıza hem de Türkiye'nin demokratik standartlarını yükseltme arzumuzdan dolayı, böyle bir anlayışı da görünce o zaman bu ortam ortaya çıkmaktadır.''

'MİLLİ BÜTÜNLÜK ZAAFA UĞRAMAYACAK'
''Böyle bir anlayış İmralı'da neden ortaya çıktı'' sorusunu ise Gül, ''Bizim şimdi bu konudaki demokratik standartlarımızı yükseltme dediğimde, bunlar anayasa çerçevesi içerisinde olabilir, kanunlarla olabilir, bunlar yerel yönetimler çerçevesinde olabilir, bunlar kültürel bazda olabilir. Ama bütün bunlar Türkiye'nin milli birliğini ve bütünlüğünü hiçbir şekilde zaafa uğratmayacak çerçeve içerisinde olabilir'' diye yanıtladı.

'TUTUKLULUK SON ÇARE OLMALI'
Cumhurbaşkanı Gül'e tutuklu askerler ve uzun tutukluluk süreleri de soruldu. "Tutukluluk son çare olmalı" diyen Gül, bazı askerlerin ilerlemiş yaşları ve sağlık durumlarının da dikkate alınması gerektiğini belirtti.

Gül ayrıca eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ'un Yüce Divan’da yargılanması gerektiğine işaret ederek "Yargılanma yeri farklıydı ama nihayetinde mahkemeler öyle karar verdiler, yargıya müdahalede bulunmak olmaz" dedi.

'HSYK'NIN YAPISI DEĞİŞMEMELİ'
Cumhurbaşkanı, yargıda tek çatı düzenlemesi konusunda da, Anayasa Mahkemesi ile Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun yapısında bir değişiklik olmaması gerektiğini dile getirdi.

SİYASETE DEVAM EDECEK Mİ?
Görev süresinin dolmasının ardından siyasete devam edip etmeyeceği sorusuna ise Gül, "Vakti geldiğinde arkadaşlarımızla konuşacağız ve ne yapacağımı ona göre karar veririm" yanıtını verdi.

ntvmsnbc.com, 27.02.2013


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.