Gündem
Gündem > Siyasi Gündem > PKK cumartesi serbest bırakacakPKK cumartesi serbest bırakacakÖcalan’ın mesajından sonra Kandil harekete geçti. Örgütün elindeki 16 kişinin cumartesi günü bırakılması bekleniyor BDP’li heyetin Abdullah Öcalan’ı ziyaretinin ardından çözüm süreci ivme kazandı. BDP Ankara’da, PKK ise Kandil’de Abdullah Öcalan’dan gelen mesajları değerlendiriyor. Edindiğim bilgiler aslında devletle Öcalan’ın zaten çoktan el sıkışıp anlaştığı yönünde. Bugün İmralı merkezli yaşanan hareketliliğin sebebi, devletle Öcalan arasında varılan mutabakata, örgütü de hazırlamak biçiminde. Öcalan, çözüm konusundaki kararlılığını kendisini ziyaret eden BDP’li iki ayrı heyete de aktardı, aklında silahları tümden bitirdiğini söyledi. Her iki heyete de silahlı mücadeleyle ilgili düşüncesinin taktik değil, stratejik olduğunu, Türkler ile Kürtlerin kader birliğini pekiştirmek için “tarihî bir anlaşma” yapacağını anlattı. O mühürlü mektuplarda işte bu projenin ayrıntıları yer alıyor. Bu baharda Türkiye’nin “büyük barış”ı sağlaması umut ediliyor. İmralı’da devlet ve Öcalan arasındaki çözüm projesi işte bunu öngörüyor.
Rehineler cumartesi serbest
Bizi bu havalar mahvetti Diyarbakır ve Hakkâri’deki bu kötümser havanın, biraz da Kürt siyasetinin nabzını elinde tutan çatışma dönemine özgü, “gerilla yayıncılığı”nın eseri olduğunu düşünüyorum. Cengiz Çandar’ın aktardıklarına bakarak aslında Kürt siyasetinin kendi kamuoyunu barışa hazırlamadığını söyleyebiliriz. Ama şu soruların yanıtını da gerçekten çok merak ediyorum. Ne zamandan beri Kürt kamuoyunda Öcalan’a dair “kuşku” ve “şüphe” duyulabiliyor? Ne zamandan beri Öcalan’ın “çıtası” Kürt kamuoyunda “yetersiz” bulunmaya başlandı? Ne zamandan beri Kürt kamuoyunu Öcalan’ın dışında “heyecanlandıran” odaklar peyda oldu? Ne zamandan beri Kürt kamuoyu “Öcalan’ın kandırıldığını” düşünmeye başladı? Kürt siyasetinin bu sorular üzerinde ciddi ciddi düşünmeye ve özeleştiri yapmaya ihtiyacı var. Beğenmedikleri hükümet yanlısı gazeteler bile günlerdir barış dizileri yazıyor, şehit annelerinin barış çağrılarına yer veriyorlar. Peki, Kürt televizyonları ve gazeteleri ne kadar kamuoyunu barışa hazırlıyor? Bu, “hükümet yanlısı” gazeteler kadar bile barış yayıncılığı yapmadıklarını gösteriyor. Yoksa bu kötümser hava Kürt kamuoyunun Öcalan’dan şüphe duymasından kaynaklanmıyor. Çandar’ın aktardığı bu Diyarbakır ve Hakkâri havası, Kandil’deki havadan bile daha “kötümser” ve “ihtiyatlı” görünüyor.
Taraf, 26.02.2013 Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız. |