Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Siyasi Gündem > "Sinop olayları epey kurgulanmış"

"Sinop olayları epey kurgulanmış" 
Diyarbakır'da sivil toplum kuruluşlarıyla görüşen Başbakan yardımcısı Beşir Atalay, "Sinop olayları epey kurgulanmış. Bunlar normal Karadeniz vatandaşımızın tepkisi değil ,organize olunmuş" dedi.

Diyarbakır'da dün gece kanaat önderleri bugün de sivi toplum örgütü temsilcileriyle görüşüp, Kürt sorununun çözümüne ilişkin görüş alışverisinde bulunan Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, görüştükleri kesimin sürece destek verdiğini ve umut ve büyük beklentilerinin olduğunu söyledi.

Atalay,süreçle ilgili herkesin hassasiyet göstermesi gerektiğini belirterek, ""Sürecin hassasiyetlerini biliyoruz, provokatif gelişmelere karşı endişeliyiz. Doğrusu son Karadeniz, Sinop olayları epey kurgulanmış. Onu şimdi çok daha iyi biliyorum. Orada güvenlik birimlerimizin anlattıklarından hangi örgütlerin organize ettiğini de daha iyi biliyoruz. Bu normal Karadenizli vatandaşlarımızın tepkileri değil. Elimizde iyi araştırmalar var" dedi.

Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehmet Mehdi Eker ile birlikte dün akşam Diyarbakır'a gelen Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, bugün 36 sivil toplum örgütü ve kanat önderiyle bir otelin salonunda bir araya gelerek, Anayasa çalışmaları ve Kürt sorununun çözümüyle ilgili başlatılan süreç konusunda görüş alışverişinde bulundu. Toplantı sonrası Bakan Eker ile birlikte bir basın toplantısı düzenleyen Atalay, süreçle ilgili kamuoyunu aydınlatmak ve desteğini almak için bu toplantıları yaptıklarını söyledi. Yaptıkları toplantılarda sivil toplum örgütleri ile kanaat önderlerinin süreçle ilgili umutlarını, beklentilerini ve büyük desteklerini gördüklerini kaydeden Atalay, "Vatandaşımızın görüşünü almayı her zaman önemli bulduk. Ankara'da da Başbakan'ımız, İç Anadolu illerimizdeki milletvekillerimiz, il başkanlarımız, kadın ve gençlik kolları başkanlarımızla bu konuda toplantı yapıyor" dedi.

İktidarlarının 11'inci yılında olduklarını ve Türkiye'de artık çok şeyin değiştiğini söyleyen Atalay, "Devlet değişti, tabular yıkıldı, yasaklar kalktı. Demokrasi gelişti ve derinleşti. Hamdolsun her şey her yerde artık konuşuluyor. Demokrasi mücadelemizi sürdürmeye devam ediyoruz. Geçmişte yapılan yanlışları düzeltiyoruz. Ak Parti adeta bir restorasyon yapıyor, Türkiye'nin normalleşmesi için mücadele ediyor" dedi.

"Yeterki kan dursun"

Sivil toplum örgütleri ile vatandaşların artık terörün bitmesi, kardeşliğin gelişmesi yönünde çok büyük bir arzuya sahip olduğunu belirten Atalay, "Yeterki kan dursun. Ondan sonra demokratik yollarla her meselesimizi çözeriz. Demokrasinin yolu açık. Ak Parti'de başta genel başkan olmak üzere kadrolarının bir çoğu zamanında haksızlıklara uğradı. Ancak biz demokratik mücadele ile bir bir o haksızlıkları çözmeye çalışıyoruz. Demokratik siyasetin önünü açalım, kan dursun her şey konuşulsun. Türkiye artık reT, inkar, asimilasyon politikalarının uygulandığı bir yer değil. Her şey rahatça konuşuluyor. Terör biterse daha da rahat konuşulur. Bu toplumsal atmosfer bize çok destek veriyor" dedi.

"Bu rüzgarın önünde kimse duramaz"

Atalay, süreçle ilgili büyük bir rüzgar bulunduğunu ve bu rüzgarın önüne kimsenin geçemeyeceğini belirterek, "Büyük bir rüzgar var, bu rüzgarın karşısına kimse geçemez. Geçen hafta sonu Kızıltepe ve Midyat mitinglerinde, orada vatandaşların gösterdiği ilgi, coşku, umut doğrusu bizler için çok önemli göstergelerdi. Bunu Diyarbakır'da da görüyoruz. Bütün sivil toplum örgütlerinden bu desteği gördük. Büyük bir memnuniyet duyduk. Bizler görüşlerimizi ifade ediyor destek istiyoruz. Aynı zaman da da süreçle ilgili söyleyecekleri veya teklif edecekleri bir şey varsa onları dinliyoruz. Ortak akıl ve herkesin düşüncesini söylemesini değerli görüyoruz" dedi.

Provokatif gelişmelere karşı endişeliyiz

Atalay, süreçle ilgili herkesin hassasiyet göstermesi gerektiğini dile getirerek, şöyle dedi: "Sürecin hassasiyetlerini biliyoruz, provokatif gelişmelere karşı endişeliyiz. Doğrusu son Karadeniz, Sinop olayları epey kurgulanmış. Onu şimdi çok daha iyi biliyorum. Dün güvenlik birimlerimizle toplantımız vardı. Orada güvenlik birimlerimizin anlattıklarından hangi örgütlerin organize ettiğini de daha iyi biliyoruz. Bu normal Karadenizli vatandaşlarımızın tepkileri değil. Elimizde iyi araştırmalar var. Bu süreç artık şunu gösterdi bu konular artık Türkiye'de olgunluğa ulaşmış. Özellikle kanın, terörün durması için Türkiye'nin bütün kesimlerinde büyük bir arzu var. Sürece destek var. Yaptığımız araştırmalarda bölgelerin birbirinden farkı yok. Dolayısıyla Karadeniz'deki olaylar normal Karadenizli vatandaşlarımızın tepkisi değil. Organize bir şekilde özellikle sosyal medya üzerinden geliştirilmiş bir süreçtir. Ayrıntılarını bilerek bunu diyorum. Başbakan'ımızda ifade etti. Seçilmiş milletvekillerimiz ülkenin her yerinde rahatça çalışmasını yapabilir dedi. Bu konuda asla müsamaha etmeyiz."

Bütün çocuklar, gençler bizimdir

Diyarbakır'da yaptıkları görüşmelerden çok memnun kaldıklarını belirten Atalay, "Sivil toplum örgütlerine, Diyarbakırlılara çok teşekkür ediyorum. Bu güzel medeniyet merkezinin korkuları, acıları yenerek gerçekten bir medeniyet şehri olsun kendini tamir etsin insanları korkusuzca yaşasın kepenkler kapatılmasın çocukların acısı yaşanmasın. Bütün çocuklar gençler bizimdir. O güzel günlere doğru giden bu sürece hepimiz destek olalım. o hassasiyet içinde bulunalım. Bu sürecin devamı yönünde kararlı olmamız istendi, bu konudaki kararlılığımız çok yüksek. Diyarbakır'da siyaset kuvvetlidir. Uluslararası değerlendirmeleri de çok iyi yaparlar. Çok zengin değerlendirmeler aldım burada. Görüşmemiz çok verimli oldu. Çok büyük bir destek, umut var. Hatta herkes sınavda diye onlarda diyor. Bu konuda engel olan, çekilen veya bu süreci sabote eden, bu süreci tıkayanlar, burada sınavı kaybeder ve hesabını veremez gibi ifadeler var. Diyarbakır'daki bu havadan güç alarak buradan ayrılıyoruz. Burdaki havayı yarın bakanlar kuruluna taşıyacağız" diye konuştu.

"Elimizde liste yok"

DHKP-C'ye yönelik düzenlenen operasyonlar ve örgütün elinde üst düzey kamu görevlilerinin ölüm listesi bulunup bulunmadığıyla ilgili bir soruyu da yanıtlayanAtalay, "DHKP-C özellikle ABD Büyükelçiliği'ne yönelik düzenlediği intihar saldırısıyla gündeme geldi. İntihar saldırısında bulunan kişi Almanya'da kalmış, biz istedik vermediler. Selanik'te eğitim görmüş. Yine Avrupa kesiminin burada bir payı var. Ama tehdit edilen üst yöneticiler listesi gibi bir liste elimde yok. Büyük bir liste ortada yok. Zaman zaman tekil isimler olabilir" dedi.

İmralı'ya 2. heyet

Atalay, bir gazetecinin "İmralı'ya gidecek 3 isim, cumartesi günü İmralı'da görüşmede bulunacak. Bu görüşmenin ardından eylemsizlik veya PKK'lıların sınır dışına çıkarılması gibi bir mesaj bekleniyor mu?" sorusuna karşılık, sürecin içeriği ve ayrıntılarıyla ilgili çok konuşmadıklarını söyledi.

"Bunun sebebi, önceden konuşarak gereksiz spekülasyonları önleyelim istiyoruz" diyen Atalay, şöyle konuştu:

"Süreci zedeleyecek değerlendirmelerden kaçınalım istiyoruz. Ama şu bilinsin; Hükümetimiz çok titiz bir çalışma içinde, stratejik çalışılıyor, büyük bir hassasiyetle yürütülüyor. Ayrıntılara takılmamak lazım. Yani şu mu görüşecek, bu mu gidecek? gibi. Bunlar doğrusu işin daha çok ayrıntısı gibi kabul edilmeli. Herkes samimiyet sınavında, testten geçiyor.

Bunu hatırlatmak istiyorum. Bu önünde durulmaz büyük bir rüzgar. Büyük bir olumlu atmosfer yakalanmış. Herkese düşen bunu olumlu değerlendirmek. Gelişmeler de kapalı kalmıyor, neticede şeffaf oluyor. Ama biz istiyoruz ki her şey yapıldıktan sonra duyulsun. Önceden o ayrıntılara girmiyoruz."

"Bu havayı, atmosferi de oraya taşıyacağız"

Atalay, dün akşam kanaat önderleriyle yaptığı toplantıyla ilgili soru üzerine ise, sürece bağlanan umudun ve verilen desteğin çok yüksek olduğunu söyledi.

Toplantılarda, süreçle ilgili kararlılık gösterilmesi yönünde telkinlerin geldiğini kaydeden Atalay, "Biz zaten çok kararlıyız. Çok acele edilmesin ama çok da fazla uzamasın anlamında teklifleri var. Toplantıda herkes söz alıp konuşuyor. Buradan zengin değerlendirmeler aldım. Görüşmemiz çok verimli oldu. Çok büyük destek var, umut var. Onlar da 'Herkes sınavda' diyor. Hatta bu konuda engel olan, bu konuda çekilen veya bu süreci sabote eden, bu süreci tıkayanlar sınavı kaybeder, hesap veremez anlamında ifadeler var. Yani doğrusu biz Diyarbakır'daki bu havadan güç alarak ayrılıyoruz. Yarın da Bakanlar Kurulu toplantısı var. Bu havayı, atmosferi de oraya taşıyacağız."

cnnturk.com, 21.02.2013

Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.