Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Siyasi Gündem > Tartışmalı yasa TBMM'de

Tartışmalı yasa TBMM'de
TBMM'de görüşülmekte olan "Terörizmin Finansmanının önlenmesi" yasa tasarısı, Türkiye için baş ağrısına dönüştü;

Yasa, Türkiye'nin üyesi olduğu BM şemsiyesi altında 1989’da kurulan Mali Eylem Görev Gücü’nün (FATF) isteği üzerine gündeme geldi. Eğer yasa 23 Şubat'a kadar çıkmazsa Türkiye, Kuzey Kore ve İran'la birlikte FATF'nin "kara listesine", yani "teröre destek veren ülkeler listesine" girecek.

ABD ve İngiltere, yasanın bir an önce çıkması için bastırıyor. İngiliz diplomatlar, TBMM'de yasanın görüşüldüğü komisyonlardaki milletvekilleriyle görüşme üzerine görüşme yaparken, ABD'nin Ankara Büyükelçisi Frank Ricciardone açık açık uyardı. Türkiye'nin mevcut yasalarında "terörle mücadele konusunda dikkat çekici sorunlar olduğunu" vurgulayan Ricciardone, dün yaptığı açıklamada bu sorunlara örnek olarak TBMM'deki Teröre Finansal Destek yasa tasarısını örnek gösterdi.

Türkiye'deki yasalarda terörizmin anlamının "Türk devletine yönelik saldırıları kapsadığını" hatırlatan Ricciardone, "iş uluslararası terörizme geldiğinde Türk yasalarındaki terörizm tarifi daha az net" dedi. Amerikan Büyükelçisi, FATF'nın çabasının da Türk yasalarının terörle mücadele konusunda uluslararası standartlara getirilmesi olduğunu söyledi.

AMERİKAN BÜYÜKELÇİSİ: "TBMM'DEKİ YASA TASARISI YETERSİZ"

Kendisinin bizzat yasa tasarısını görmediğini ancak FATF uzmanlarının tasarıyı "eksik" bulduklarını da söyleyen Ricciardone, "umarım yasalaşma sürecinde bu eksiklikler giderilir" mesajı verdi. Büyükelçi, "bu önemli, çünkü Türkiye bir finansal merkez olmak istiyor. ABD de Türkiye'nin önde giden bir ekonomi ve finansal merkez olmasını istiyor. Türkiye'nin birinci sınıf, şeffaf bir finansal sisteme sahip olma isteğini destekliyoruz. Ve bu konuda en önemli onay mühürlerinden biri, FATF'den gelecek onay" dedi.

MUHALEFET KARŞI: "TBMM BİLE TERÖR DESTEKÇİSİ DURUMUNA DÜŞEBİLİR..."

Muhalefet milletvekilleri, yasa tasarısının geçmesi halinde çok sıkıntılı durumlar ortaya çıkabileceği uyarısında bulunuyorlar.
Adalet Komisyonu üyesi, CHP Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk’e göre, “Hakkında terör suçlamasıyla dava açılan herhangi birine, mali destek, para, harçlık, maaş veren bir kişi ya da kurum, terör destekçisi ilan edilebilir”

Ali Rıza Öztürk, bunu da şu çarpıcı örneklerle ortaya koydu;
-Parasız eğitim için pankart açan üniversite öğrencileri hakkında “terör” suçlamasıyla dava açıldı. Eğer Terörizmin Finansmanının Önlenmesi Yasa Tasarısı, mevcut haliyle çıkarsa, bu öğrencilere harçlık veren babaları, aileleri, “teröre destek veren” konumuna düşebilecek.

-Yine yasa tasarısı uyarınca, hakkında terör suçlaması olan, ancak mahkeme kararı bulunmayan kişilerin de mal varlıkları dondurulabiliyor. Bu durumda, halen tutuklu olan CHP’li, MHP’li ya da BDP’li vekillerin maaşlarına, mal varlıkları dondurulabilecek.

-Tutuklu vekiller halen TBMM’den özlük haklarını kullanıyorlar. Yani maaş alıyorlar. Ancak yasa mevcut haliyle geçerse, terör suçlamasıyla tutuklu olan vekillere maaş veren TBMM’nin durumu da tartışmalı hale gelecek. TBMM hakkında, vekillere verdiği maaş nedeniyle “teröre destek verdiği” suçlaması yapılabilecek.

-PKK’nın zorla para/haraç topladığı kişiler de, yasa mevcut haliyle geçerse, örgütü isteyerek destekleyenlerle aynı konuma düşecek. Mevcut yasalarda, terör örgütünü “bilerek ve isteyerek destekleyenler” kavramı yer alıyor. Oysa TBMM’deki yasa tasarısında sadece “bilerek” ifadesi korunuyor, “isteyerek” ifadesi ise çıkarılıyor. Bu durumda, zorla parası alınan, korku nedeniyle veren kişiler de, “isteyerek” terör örgütüne destek verenlerle aynı konuma düşecek ve en ağır şekilde suçlanacaklar.

AK PARTİLİ KÖYLÜ: KONULAR KARIŞTIRILMAMALI

AK Partili Adalet Komisyonu Başkan Vekili Hakkı Köylü ise Hürriyet'e yaptığı açıklama, muhalefetin bu eleştirilerine katılmadığını söyledi. Köylü, hapisteki milletvekillerinin maaşları konusunun, Türkiye'deki yargılamanın konusu olduğunu hatırlatarak, "neredeyse davalar bitecek, ancak mahkemeler böylü bir tedbire gerek görmedi. Türkiye'deki mevcut mevzuat, zaten bu tip tedbirler alınmasına olanak sağlıyor. CMK'nin 8. maddesi çok uzun zamandır yürürlükte. Ancak mahkeme, böyle birşeye ihtiyaç duymamış ki, böyle bir karar almadı" dedi. Hakkı, teröre finansman yasasının son derece "açık ve net" ifadeler taşıdığını belirterek, "Finansmanı, bunun terör suçunda kullanılacağını bilerek ve isteyerek verenler kanun kapsamında olacak. Bakın, 'bilerek ve isteyerek' diye bir hüküm var. O paranın, terörün bir faaliyetinde kullanılacağını bilecek. Bu kadar açık ve net" diye konuştu.

EN BÜYÜK ELEŞTİRİ KURULACAK KOMİSYONA: "KEYFİ UYGULAMA OLABİLİR..."

Tasarıya yönelik muhalefetin en büyük eleştirisi ise, yabancı ülkelerden gelen istekler doğrultusunda, oluşturulacak 7 kişilik bir komisyonun, TC vatandaşlarının mal varlıklarına el konulması konusunda karar verecek olması. Muhalefet, komisyonun "mahkeme yerine konulmasına" ve komisyon üyelerinin hükümet tarafından atanacak olmasına eleştiri getiriyor.

AK Partili Adalet Komisyonu Başkan Vekili Hakkı Köylü ise, bu eleştirilere karşı çıkıyor;
“Öncelikle Türkiye'de bir vatandaşın teröre destek verdiği gerekçesiyle mal varlığına el konulması konusu BM Güvenlik Konseyi'nde görüşülecek. Güvenlik Konseyi'nin daimi-geçici 15 üyesinin kararı olması halinde Türkiye'ye iletilecek. Ardından bu talep, talepte bulunan ülkenin sağladığı belge ve bilgiler eşliğinde, 7 kişilik komisyonda görüşülecek. Komisyonda MASAK'tan, Adalet Bakanlığı'ndan, diğer kurumlardan uzmanlar olacak. Komisyon durumu inceleyecek. Eğer gerçekten teröre destek verildiğine ilişkin kuvvetli şüphe olduğu görüşü olursa, komisyon bu görüşünü Bakanlar Kurulu'na bildirecek. Bir de Bakanlar Kurulu inceleyecek ve kişinin mal varlığının dondurulup, dondurulmamasına Bakanlar Kurulu karar verecek."

Köylü, muhalefetin "komisyon siyasi, böyle bir karar bağımsız mahkemelerce verilmeli" yönündeki eleştirisine ise şu yanıtı veriyor;
"Talep başka bir ülkeden geldiği için deliller de o ülkeden sağlanacak. Bu durumda Bakanlar Kurulu, hem ekonomik durumu değerlendirecek, hem ülkenin çıkarlarını göz önüne alacak. Mahkemeler bu kadar geniş bakmaz. Bu daha garantili."

ADALET BAKANI ERGİN UYARDI: SON TARİH 23 ŞUBAT

Adalet Bakanı Sadullah Ergin de Adalet Komisyonu'nda kanun tasarısının görüşülmesi sırasında yaptığı açıklamada, tasarının 23 Şubat'tan önce yasalaşmasının önemini vurguladı. Ergin, komisyon toplantısında "Bu, önemli bir tasarıdır. Ancak şunu da görmek lazım; bu tasarı Türkiye'nin üyesi olduğu uluslararası platformlarda taşımış olduğu sorumluluğun gereğidir. Türkiye, dünya üzerinde tek başına yaşayan ülke değil. Altında imzamız olan belgeler ve kurumlar var. Bunların gereği olarak bunu yapıyoruz. Aynı zamanda Türkiye, terörle mücadele eden bir ülke pozisyonunda. Süreye ilişkin sıkıntı var. Mali Eylem Görev Gücü'nün (FATF) en son Paris'te yapılan genel kurulda karar alınarak Türkiye'nin üyeliği askıya alındı. Askıya alma kararının uygulanması, Şubat ayının 23'ünde yapılacak genel kurula kadar düzenlemenin yapılmaması halinde, karar otomatik olarak sonuç ifade edecek. Böyle de bir süreç var" dedi.

23 ŞUBAT'A KADAR ÇIKMAZSA NE OLACAK?

FATF, ilgili yasanın TBMM’den çıkarılması için Şubat ayına kadar süre tanımıştı. Hatta bizzat FATF Başkanı geçen Mayıs ayında Türkiye’ye gelerek, yasanın acilen çıkması için kulis yaptı. Şubat’a kadar yasa çıkmazsa, Türkiye’nin FATF üyeliği askıya alınacak. Ve örgüte üye yapılmayan İran ve Kuzey Kore gibi, “terör destekçisi ülkeler” olarak anılan ülkelerle aynı lige düşecek. Türkiye’ye ticari yaptırımlar uygulanması söz konusu olabilecek.

Hürriyet, 06.02.2013


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.