Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Siyasi Gündem > Tutuklu askerlerle ilgili önemli açıklama

Tutuklu askerlerle ilgili önemli açıklama
Bunlar tutuksuz olarak da yargılanabilirdi. Bu konuda 4. yargı paketinde yeni düzenlemeye gerek yok. 3. yargı paketi bu konuda yeterli.

BAŞBAKAN Tayyip Erdoğan, tutuklu askerlerle ilgili, terörle mücadelede ve savaş gemilerinde görevlendirilecek komutanları kastederek “Oralara gönderilecek komutan kalmadı” ifadelerinden sonra dün yeni bir açıklama yaptı. Erdoğan “Temenni ederim ki yargı bu süreci daha da hızlandırsın. Bunlar tutuksuz olarak da yargılanabilirdi. Bu sürece yönelik bazı yeni adımlar şu anda planlanıyor. Bu konuda 4’üncü yargı paketinde yeni düzenlemeye gerek yok ama bu anlayışın değişmesi lazım. 3’üncü yargı paketinin bu konuda yeterli olduğuna inanıyorum” dedi. Erdoğan, Lübnan Başbakanı Necip Mikati ile yaptığı ortak basın toplantısında şunları söyledi:

İTİRAZIMIZ YARGI SÜRECİNE

(Tutuklu askerlerle ilgili düzenleme nasıl olacak?) Bunu 3’üncü yargı paketinde çözdük diyebilirim. Çünkü burada bizim derdimiz yargıya müdahale değil. Bizim itirazımız aslında yargı sürecinin uzamasına yöneliktir. Tutukluluk süresinin uzun olmasına yöneliktir. 3’üncü yargı paketinde ise gerekeni yaptık. Bunu kaldırmak suretiyle buraya bir rahatlama getirelim istedik. Tutuksuz yargılamayı mümkün hale getirdik. Bu konuda 4’üncü yargı paketinde yeni bir düzenlemeye gerek yok ama bu anlayışın değişmesi lazım. Tutuksuz yargılama süreci içinde devletin bu denli önemli olan kurum ve kuruluşları en azından bu çalışma sürecinde her hangi bir aksama meydana gelmeyecek ve çalışmayı başarıyla sürdürecektir. 3’üncü yargı paketine rağmen maalesef işler bu kadar seri hâlâ yürümüyor. İşlerin bu kadar seri yürümeyişi de bu süreci ciddi manada sıkıntıya sokuyor.

YENİ ADIMLAR PLANLANIYOR

Temenni ederim ki yargı bu süreci daha da hızlandırsın, bir an önce bu adımlar atılsın. Zira bunların içinde emekli olan paşalarımız hepsi bu davetlere uydular, geldiler, ifadelerini verdiler ve sonra da tabi tutuklandılar. Ama tutuksuz olarak da bunlar yargılanabilirdi. Muvazzaf olan subaylarımız, astsubaylarımız hepsi davet edildiler, tutuksuz yargılama sürecine giren çok az oldu. 400’ü buluyor bunlar şuanda içeride. Bu sürece yönelik de bazı yeni adımlar şu anda planlanıyor.
Gerekli düzelemeler zaten var. Kararı elbette yargı verecektir.

SÜREÇ TUTUKSUZ SÜREBİLİR

Çünkü bu komuta kademesi içinde beraber çalıştığımız arkadaşlarımız var. Onların durumunu biliyorum ve bu konudaki hassasiyetlerini biliyorum ve bunun için de diyorum ki bu tutuksuz yargılama süreci devam edebilir. 3’üncü yargı paketinin bu konuda yeterli olduğuna inanıyorum.

ERBİL’LE DE GÖRÜŞTÜK

(PKK’nın silahsızlandırılması konusunda Kuzey Irak ile de görüşme yapıldı mı?) Karşımızda bir siyasi muhatap varsa bizim müzakere edebileceğimiz siyasi muhataplarımız olabilir. Bu siyasi muhataplarımız yerli de olur uluslararası da olur. Uluslararası camiada da Erbil’deki eğer siyasi muhataplardan istifade edeceksek onlarla da bu işi görüştük, görüşürüz, nitekim de görüşüyoruz.

KAMUOYU ÇOK OLUMLU

Gördüğüm kadarıyla halkımın milletimin şu anda bu sürece bakışı çok çok olumlu. Yaptırdığım kamuoyu araştırmalarında da bunu görüyorum. Gerek İmralı ile yapılan görüşmeler gerek halkımızla şu anda yaptığımız ortak diyalog çalışmaları bu sürecin ne olursa olsun bitirilmesi noktasındadır.

BAHÇELİ BİZİ BÖLEMEZ

(MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin eski İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin ile ilgili ‘kabinenin yüz akı bakanı’ sözüne ilişkin AK Parti grubundaki açıklaması) “Filanca bakan gayretliydi, çok başarılıydı gibi bir yaklaşımla onun görevden alınması noktasında taziyelerini bildiriyor adeta. Hayırdır, ne zamandan beri sizden bizim ekibimize övgüler gelmeye başladı? Önce Sayın Bahçeli, nerde durduğunu çok iyi tespit etsin ve niyet okuyuculuğunu bıraksın. Biz hangi arkadaşımızı nereye nasıl getireceğimizi gayet iyi biliriz, onun tavsiyelerine ihtiyacımız yok. Dert tabii başka. Dert bu tür ifadelerle AK Parti içinde soru işaretlerine neden olabilir miyiz? Senin bizim birliğimizi bozmaya gücün yetmez, sen kendi işine bak.”

YENİ ANAYASAYLA HALKA GİDERİZ

(Yeni anayasa çalışması) “Temennimiz odur ki mart sonuna kadar bu iş biter. Bitmemesi halinde, AK Parti’nin bu konuda yaptığı çalışma Meclis gündemine taşınacaktır. Parlamentoda beklediğimiz desteği aldığımız anda bunu gündeme getiririz, referandum gücünü yakaladığımız anda da biz millete gideriz.”
Başbakan Erdoğan, önümüzdeki Bakanlar Kurulu’nda 65 yaş üstü, engelliler, şehit,
şehit yakınlarının toplu taşım araçlarının ücretsiz yararlanmasını Meclis’e tasarı olarak taşıyacaklarını söyledi.

BUNLARIN HANGİSİ CHP

BAŞBAKAN Tayyip Erdoğan, “Faşist bir parti mi, milliyetçi mi, ulusalcı mı, sosyalist mi, sosyal demokrat mı, solda mı, sağda mı, liberal mi, ilkeleri ve sınırları belli olmayan bir koalisyon mu?” sözleriyle CHP içindeki tartışmaya dikkat çekti. Partisinin dünkü Meclis grubunda, rakipleri de olsa hiçbir partinin acınacak duruma düşmesine razı olmayacaklarını kaydeden Erdoğan, “CHP, karanlıkta fil tarifi yapanlar gibi herkesin farklı, birbirinden alakasız şekilde tarif ettiği, herkesin kafasına göre tanımladığı, ciddi zihin tutulması yaşayan parti haline geldi. CHP, kendini tanımlamakta zorluk çekiyor. Ciddi varoluşsal, ontolojik sorunlar yaşıyor” iddiasında bulundu. Erdoğan, özetle şunları söyledi:

GENLERİNDE VAR

“(Geçmişten gazete manşetleri ile İnönü ve Mahmut Esat Bozkurt’un sözlerinden örnekler vererek) CHP’nin genlerinde ayrımcılık var. Bahçeli de aynısını söylüyor, hiç farkı yok. Bunlar yumurta ikizidir. Böyle bir ırkçı zihniyet Selçuklu’da, Osmanlı’da asla tezahür etmemiştir. Cumhuriyet’te de kabul görmemiştir ve kabul görmeyecektir. Bu millet, bu topraklar üzerinde böyle bir anlayışa geçit vermez, nitekim vermemiştir. Ret, inkar, asimilasyon CHP eliyle bu toprakları zehirlemişti. Çok şükür ki bu topraklar, fitneyi de nifakı da husumeti de yeşerten topraklar değildir, bu topraklarda yeşermeyecektir. Gazi Mustafa Kemal daha 1920’da meseleye son noktayı koyarken, meselinin tekrar açılmamasını rica ederken kendisini Atatürkçü veya Atatürkçü milliyetçisi olarak gösterenlerin yine bu Meclis çatısı altında bir ırkın diğerine üstünlüğünü ifade etmeleri, çok büyük talihsizliktir. Bir ırkın diğerine üstünlüğünü, kibirliliğini, böbürlenmesini biz asla kabul edemeyiz.

Hürriyet, 31.01.2013


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.