Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Siyasi Gündem > 'Silah bırakmaya destek verelim'

'Silah bırakmaya destek verelim'
Önümüzdeki günlerde Öcalan'la görüşmek için İmralı'ya gitmesi beklenen Selahattin Demirtaş, hükümetten gelen açıklamaları övdü.

Adalet Bakanlığı, MİT’le koordinasyon halinde BDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş ile DTK Eşbaşkanı Ahmet Türk’ün İmralı ziyaretinin hazırlıklarını yapıyor. Meteorolojik bir sorun çıkmazsa, ziyaretin hafta başında gerçekleşmesi bekleniyor. Henüz resmi bir takvim bildirilmediğini belirten Demirtaş, gelecek hafta içinde İmralı’ya gitmeyi umut ettiğini söyledi. Demirtaş ve Türk, Öcalan’a büyük ihtimalle Diyarbakır’daki cenaze töreninin barış sürecini güçlendiren bir dönüm noktası olduğunu anlatacak. Demirtaş, “Peki Öcalan Paris cinayetini sorarsa ne yanıt vereceksiniz” soruma, “Paris olayı süreci baltalamak için yapılmış. Ancak vuranlar kendilerini vurdular. Bu nettir” yanıtını verdi.
Demirtaş’a dün, İmralı’ya gitmeden yaptıkları hazırlıkları sordum. “Henüz bize iletilmiş bir takvim yok” dedi. Ancak, İmralı’ya ikinci bir ziyaretin, DTK ve BDP eşbaşkanlarının gitmesinin, Öcalan’la süreci tartışıp konuşmasının artık sürpriz bir gelişmeden öte, olağan bir durum haline geldiğini vurguladı. Demirtaş, görüşmenin gelecek hafta gerçekleşmesini umut ettiklerini vurguladı.
Çözüm süreci ile ilgili önemli bir trend yakalandığını vurgulayan Demirtaş, Paris’te öldürülen üç kadının Diyarbakır’daki cenaze törenlerinde provokasyon risklerinin boşa çıkarıldığına işaret ederek, “Diyarbakır’da halkımız sürece desteğini ortaya koydu. Süreç artık güçlenerek ilerliyor” dedi. Paris’te yaşanan acıların, provokasyonların son olması dileğini dillendiren Demirtaş, barış sürecinin de provokasyonlara karşı dayanıklı hale getirilmesi gereğine işaret etti. BDP’nin, BDP tabanının, Kürtlerin Diyarbakır’da ortaya koyduğu tavrın hükümete ders olmasını isteyen Demirtaş, hükümetten gelen sağduyu açıklamalarını överken, ‘Bizim çizgimize geldiler’ sözünü eleştirdi. Kimsenin hükümetin çizgisine gelmediğini anlatan Demirtaş, “Demek ki polis saldırmayınca, vali yasaklamayınca olay olmuyormuş” yorumunu yaptı.

Önemli olan kurumlar
Demirtaş, Aysel Tuğluk ile Gültan Kışanak’a ambargo uygulandığı haberlerine tepki gösteriyor. Hükümeti, BDP’yi ‘kucaklaşanlar’ ve ‘kucaklaşmayanlar’ diye bölme girişimlerinden, dayatmalardan uzak durmaya çağıran Demirtaş’a göre, bu yaklaşım hükümetin elini ve süreci zayıflatıyor. BDP’nin bir aktör olarak sürecin içinde yer almak ve katkıda bulunmak istediğini ifade eden Demirtaş, “Bu süreçte isimler değil, kurumlar önemlidir. BDP de DTK da sürecin önemli aktörleridir. Onlar öne çıkmalı” dedi.
Sürecin sadece Türk kamuoyunun ve AK Parti’nin hassasiyetleri ile yürümeyeceğini savunan Demirtaş, Kürtlerin hassasiyetlerinin de dikkate alınması gerektiğine işaret etti. Kürt kamuoyunda Aysel Tuğluk’a ya da Gültan Kışanak’a ‘PKK ile kucaklaştılar’ diye bir tepki olmadığına dikkat çeken Demirtaş, “Tersine, Kürt kamuoyu onlara yapılanlara karşı tepkilidir” yorumunu yaptı. BDP’lilerin bu şekilde sınıflandırılmasının hükümet tarafından açıkça konuşulmasının BDP tabanında ve Kürtler arasında hassasiyet yaratacağını ve devamı halinde bu hassasiyetin de krizlere davetiye çıkaracağını anlatan Demirtaş, hükümete “Uygun bir dille bu tür sorunları hep birlikte aşabiliriz” çağrısı yaptı.

Öcalan Paris’i sorarsa
Öcalan TV izleme şansı yakaladı ama olup bitenler konusunda basında verilen bilgilerin ötesine geçemiyor. Bu nedenle Demirtaş ve Türk’ün ziyareti aynı zamanda bir bilgilendirme niteliği de taşıyor. Demirtaş’a bu yüzden Öcalan’a hangi mesajları götüreceklerini sordum. Haklı olarak görüşme olmadan bunları söylemesinin doğru olmayacağını anlattı. Ancak, son bir aydır yaşanan gelişmeleri değerlendirdiklerini ve elde ettikleri sonuçları Öcalan’la paylaşacaklarını belirten Demirtaş ziyaret gerekçesini şöyle özetledi: “Süreci ilerletmek için gidiyoruz.”
Öcalan, Paris’teki cinayetler konusunu da basın üzerinden takip ediyor. Dolayısıyla Türk ve Demirtaş’a bu konuyu sorması kaçınılmaz. Demirtaş, böyle bir soru ile karşılaşma ihtimaline de hazırlıklı. Muhtemelen Öcalan’a da aktaracağı görüşlerini şöyle özetliyor: “Paris olayı barış sürecini baltalamak için yapılmış. Bu çok net. Elimizde ‘şu yaptı’ diyecek kadar somut bir bilgi yok. Ancak yapanlar amacına ulaşamadılar ve her kim yaptıysa kendilerini öldürdüler. Katledilen arkadaşlarımızın acısına rağmen, halk sağduyusuyla sürece desteğini ortaya koydu.”

‘Derin ihtimal yüksek’
Demirtaş, cinayetlerin iç hesaplaşma ihtimali olma olasılığını çok düşük görüyor. Buna karşın, hangi taraftan olursa olsun derin birtakım oluşumların işi olma ihtimali ise yüksek. Başbakan’ın bile derin devletin bitmediğini söylemek zorunda kaldığına dikkat çeken Demirtaş, “Her kim yaptıysa derin güçlerden bağımsızdır diyemem. Paris’in orta yerinde böyle bir cinayet derin güçlerin desteği olmadan imkânsız” yorumunu yaptı.


Paris-Ankara hattı

Cinayetlerle ilgili soruşturma sürerken, Paris ile Ankara tam bir iletişim içinde. Türkiye’nin Paris Büyükelçiliği, Fransa’nın Ankara Büyükelçiliği, iki ülke Dışişleri Bakanlıkları yoğun trafikte. Dışişleri en son Paris’ten detaylı bilgi talep etti. Fransız istihbaratı ve polisi de Türk muhataplarından bazı isimlerle ilgili bilgi talep etti. İki ülke uzmanları pazartesi birlikte değerlendirme yapacak.

Radikal, 20.01.2013


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.