Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Siyasi Gündem > Kardeşi: Abdullah Öcalan televizyon istemedi

Kardeşi: Abdullah Öcalan televizyon istemedi
İmralı'da Abdullah Öcalan'la görüşen kardeşi Mehmet Öcalan, "Televizyon kendi talebi değildi. Cezaevi müdürü ikna etmiş. O nedenle almış" dedi.

BURSA - Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın Öcalan'ın odasına cumartesi gününden itibaren televizyon konulduğunu açıklamasının ardından bir açıklamada bugün ziyaretine giden kardeşi Mehmet Öcalan'dan geldi.

Mehmet Öcalan, Abdullah Öcalan'a televizyon verilmesine ilişkin soru üzerine, ''Televizyon kendi talebi değildi'' dedi.

''Televizyon kendi talebi değil miydi?'' sorusuna Öcalan, ''Hayır kendi talebi değildi. Cezaevi müdürü ikna etmiştir. O nedenle almıştır. Yoksa ben televizyonu almayacaktım dedi'' cevabını verdi.

'PARİS'TEKİ SALDIRIYI KINADI'
Mehmet Öcalan, ağabeyi ile görüşmek için gittiği İmralı Adası'ndan dönüşünde jandarma karakolu önünde bekleyen basın mensuplarına şu açıklamayı yaptı:

''Görüşme normaldi. Çok üzüntülü bir görüştü. (Paris'te üç kadının öldürülmesi) Fransa'daki katliamı -çok üzülmüştür- kınıyor. Eğer bu katliamın önü bir an önce herkes... Yani bunun ismini ne koyarsak koy bir an önce açıklığa kavuşması gerekiyor. Eğer, bu katliam bir işarettir. Bunun için çok üzüntülüydü.

O üç tane Kürt kadının öldürülmesi dolayısıyla ailelerine başsağlığı diledi. Diyeceklerim bunlardır.''

Öcalan, ''Görüşmede başka herhangi bir şey gündeme geldi mi?'' sorusuna ''İleriki aşamada eğer eş başkanlar gelirse o zaman açıklayabilirim'' karşılığını verdi. ''Hangi konuyla ilgili'' sorusu üzerine Öcalan, ''Bu süreçle ilgili... Süreç...'' ifadesini kullandı.

Ardından Mehmet Öcalan ve beraberindekiler, kendilerini bekleyen özel otomobille Gemlik'ten ayrıldılar.

Mehmet Öcalan, 17 Kasım 2012'de de adaya giderek ağabeyi Abdullah Öcalan ile yüz yüze görüşmüştü. Öcalan, aynı gün yaptığı yazılı açıklamada, yüz yüze görüştüğü İmralı Cezaevi'ndeki ağabeyi Abdullah Öcalan'ın, cezaevlerindeki açlık grevi eylemlerine bir an önce son verilmesi çağrısında bulunduğunu belirtmişti.

ntvmsnbc.com, 14.01.2013

Öcalan'a 12 kanallı 42 ekran LCD TV
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Abdullah Öcalan'ın odasına 12 Ocak'tan itibaren 42 ekran LCD televizyon konulduğunu ve 12 kanal izleyebildiğini açıkladı.

ANKARA - Bakanlar Kurulu yılın ilk toplantısını bugün yaptı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın başkanlığında, Başbakanlık Yeni Bina'da gerçekleştirilen toplantı yaklaşık 6 saat sürdü.

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Bakanlar Kurulu sonrası basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.

Arınç, bir gazetecinin, Abdullah Öcalan'a verilen televizyonda ''böcek'' dinleme cihazının olabileceği yönünde imaların bulunduğunu hatırlatılması üzerine, ''Açık konuşsunlar, imaya gerek yok. Bir siyasetçi açık konuşur benim konuştuğum gibi'' yanıtını verdi.

Arınç, şunları kaydetti:

''(Hükümlü Abdullah Öcalan'ın televizyondan yararlanması hangi yasal gerekçeye dayanıyor) diye sordunuz. Buna dair bir bilgi sunayım. İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumu'nda idare ve gözlem kurulu diye bir kurul var. Bu kurul daha önce Abdullah Öcalan'a çeşitli disiplin cezaları vermiş. Demek ki infaz kurumundaki bazı davranışları sebebiyle. Bu disiplin cezalarının tamamı da 2011 sonu itibarıyla sona ermiş. Sonra yine hüküm var kanunda, bir yıllık gözlem süresi içinde, yani aralıkın sonuna kadar da kendisi gözlenmiş, bu süre içerisinde gözetim servisi ve psikososyal yardım servisinin gözlem ve değerlendirmesinin sonucu disiplin cezasının ya da soruşturmasını gerektirecek bir eyleminin ya da uyumsuz davranışlarının olmadığı, diğer hükümlülerle uyumlu davranış içinde olduğu, yürürlükteki mevzuat hükümlerine aykırı tutum ve davranış içinde bulunmadığı gözlemlenmiş. Buna kim karar veriyor. Bu ceza ve infaz kurumundaki idare ve gözlem kurulu. Bu sebeple 12 Ocak 2013 günü odasına 42 ekran LCD televizyon kurulmuş. Aynı gün saat 15.30 itibarıyla, bakın ne kadar önemli görmüş Adalet Bakanlığımız saati ve saniyesi itibarıyla bize bilgi veriyor, diğer hükümlüler gibi TRT-1, TRT-6, CNN Türk, Kanal 7, Samanyolu, Show TV, Kanal D, ATV, Star, Ülke TV, Kanal 24 ve NTV yayınlarını izleyebilmektedir. Kamuoyuna sunulur.''

'İYİ PLANLANMIŞ BİR CİNAYET'
Arınç, bir gazetecinin, ''Geçen hafta Paris'te 3 PKK'lı öldürülmüştü. Olaya ilişkin size ulaşan yeni bir bilgi var mı? Cenazelerin Çarşamba günü Türkiye'de olması bekleniyor. Bazı endişeler de var. Provokasyon endişesi yaşanıyor. MHP lideri Devlet Bahçeli 'Yeni bir Habur yaşanmasın' diye uyarıda bulundu. Sizin böyle bir endişeniz var mı? Bu konuda tedbirler gündeme geldi mi?'' sorusu üzerine, bu konu üzerinde görüşmeler yaptıklarını söyledi.

Fransa’da yaşanan olayın, 3 kadının öldürülmesine yönelik iyi planlanmış bir cinayet olarak görüldüğünü belirten Arınç, şöyle konuştu:

''Şu ana kadar gelinen noktada, soruşturmada neler ele geçti, hangi konuda derinleştiriliyor onu bilemiyoruz. Olay Paris'te işlendi. Şüphesiz Fransız yargısı ve soruşturma makamları konu üzerinde duruyor. Başbakanımız da hükümetimiz de olayın bir an önce aydınlatılmasını, faillerinin bulunup ortaya çıkarılmasını ve bu olayın perde arkasında neler varsa ilan ve ifşa edilmesini istiyorlar. Bu bizim hakkımızdır.

'PROVOKASYONA DÖNÜŞMEMESİ GEREKİR'
Öldürülen kişilerin Türkiye'ye getirilecek olması insani bir olaydır, aileleriyle ilgili bir olaydır. Memleketlerinde defnedilecekleri söyleniyor. Cenazeyle doğrudan ilgilenenler var. Şu ana kadar bir çarşamba günü, bir de pazartesi günü getirilecekleri şeklinde kamuya yansıyan beyan oldu. Ne gün getirilecekse getirilsinler cenaze olayının daha büyük bir provokasyona dönüşmemesi gerekir. Bu konuda İçişleri Bakanlığımız ve ilgili birimler gerekli tedbirleri alacaktır. Olaya insani boyutuyla bakılması ve cenazelerin inancımıza göre defnedilmesi gerekmektedir. Bütün bunlar ailelerinin öncelikle sorumluluk taşıdığı olaylardır. Meseleyi kendi mecrasından çıkararak buradan bir siyasi rant elde etme çalışmalarıyla toplumun hissiyatını bir şekilde provoke ederek sokak olaylarına yol açabilecek davranışlardan kaçınılması gerekir. Bu cinayetler üzerine yapılan açıklamaları sorunlu açıklamalar olarak görüyoruz ve bu konuyla doğrudan veya dolaylı ilişkili insanların da provokasyonlara meydan vermeyecek, güvenlik güçlerini zora sokmayacak, Türkiye'de huzur ve sükunetin bozulmasına yol açmayacak özeni göstermeleri gerektiğini düşünüyoruz.''

Olayın, İmralı'daki görüşmeyle ve Milli İstihbarat Teşkilatı'nın başlattığı sürecin başarısızlığa götürülmesi arasında irtibat kuranlar bulunduğunu, bunda da gerçeklik payı olabileceğini belirten Arınç, ''Bu ve buna benzer olaylarla Türkiye'de bu sürecin engellenmeye çalışılması bir endişe kaynağıdır. Bu endişeye yol açmayacak biçimde bir cenaze töreni yapılması Türkiye'de yaşayan herkesin dikkat ve özen göstermesi gereken bir sorumluluktur. İçişleri Bakanlığımız ve ilgili birimler cenaze töreninin en güzel şekliyle yerine getirilmesi konusunda daha dikkatli ve özenli davranacaklardır'' değerlendirmesini yaptı.

'OKTAY VURAL BİZİ HİÇ ŞAŞIRTMIYOR'
Arınç, ''Cinayetlerin ardından yaptığınız açıklamada üzüntü duyduğunuzu söylemiştiniz. Buna muhalefetten tepki geldi. Özellikle Oktay Vural bugün yaptığı açıklamada, 'Herhalde katılarak üzüntülerini bildirecektir' ifadelerini kullandı. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?'' sorusuna şu yanıtı verdi:

''Bu Oktay Vural'dan beklenen bir konuşmadır. Onun için... Neyse söylemeyeyim çünkü kendisinden tazminat kazandım. Mukabil dava açar da elimdeki bu imkanı alır diye korkarım. Ancak o bizi hiç şaşırtmıyor. Bu tür sözleri onun söylemesi çok doğaldır. Bu konuda iki şey söyleyeyim: Bu hükümetimizi değil, şahsımı ilgilendiriyor. Düşünün ki 3 tane kadın bir evde bulunuyorlar, içeriye birisi veya birileri giriyor. Muhtemeldir ki tanıdıkları veya tanımadıkları bir şekilde giren kişidir. Sorgusuz sualsiz birinin başına dört, diğer ikisinin başına 3 kurşun sıkılıyor, ortalık kan gölüne dönüyor. Daha sonra onların akıbetini öğrenmek üzere gelenler dışarıya taşan kandan içeride olay olduğunu anlıyorlar.''

'BENİM DE VURAL'A TAVSİYEM VAR'
''Sorgusuz sualsiz, istediği kadar bir suçla ilişkili olsun, istediği kadar aranıyor olsun bir insanın hayatına bu şekilde son verilmesini ben şahsen Bülent Arınç olarak üzüntüyle karşılıyorum'' diyen Arınç, şöyle devam etti:

''Bunu ifade etmemek gerekebilir ama benim farkım budur. Ben üzüntü duyduğum bir konuyu açık yüreklilikle ortaya koymak istiyorum. Çünkü bu cinayet veya buna benzer cinayetler bir insanın yargılanıp yargı önüne çıkarılıp sonra hakkındaki kararın verilmesinden ziyade onun hayatına doğrudan kasteden bir olaydır. Şimdi bu ifadelerin karşısında ben onları yükseltmiş, ululamış, geçmişte çok temiz insanlardı, hiç suça bulaşmamışlardı demek istemiyorum. Arkasından ekliyorum ki bu olay araştırılmalıdır, suçlular ortaya çıkarılmalıdır, bağlantılar mutlaka kurulmalıdır. Buna karşılık Oktay Vural'ın söyledikleri şudur: 'İyi ki geberdiler. Arkasından başkalarına da örnek olmasını dileriz. İnşallah darısı başkalarının başına' diyor. İkimizin arasındaki fark bu. Dolayısıyla hemen sözünün arkasına da eklemiş. Benim ruh sağlığım konusunda bana sağlık ve şifalar diliyor. İnsani bir davranıştır çok teşekkür ediyorum kendisine. Oktay Vural benim sağlığımı istiyorsa bana şifalar diliyorsa ona teşekkür etmem gerekir. Ama yeri gelmişken benim de ona bir tavsiyem olacak: kendisini birkaç yıldan beri Meclis'te takip ediyorum. Ayağa kalkıp sağa sola bağırıyor. Sesinin bütün gücüyle ortalığı birbirine katmaya çalışıyor. Bazen sırtını dönüyor konuşana, bazen kolunu arkasına atıyor. Mimiklerine bakıyorum, hareketlerine bakıyorum üzülüyorum ve endişe ediyorum, acaba bir rahatsızlığı var mı diye. Madem ki bana şifalar dilemiş, huzurlarınızda Sayın Oktay Vural'a Allah'tan sağlık ve afiyetler diliyorum. Mutlaka bir hekime görünmesini, hekimin tavsiyeleri doğrultusunda psikolojik destek almasında yarar olduğunu söylemek istiyorum.''

ntvmsnbc.com, 14.01.2013

Mehmet Öcalan İmralı'ya gidiyor
Mehmet Öcalan diğer mahkum yakınları ile birlikte İmralı' ya gitmek üzere Gemlik'te...

İMRALI Adası’nda ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezasına çarptırılan Abdullah Öcalan’ın kardeşi Mehmet Öcalan, İmralı Cezaevi’ne gitmek üzere bu sabah Bursa’nın Gemlik İlçesi’ne geldi.

İmralı Yüksek Güvenlikli F Tipi Cezaevi’nde cezasını çeken Abdullah Öcalan’ın kardeşi Mehmet Öcalan ile diğer mahkumların yakınları, bu sabah adaya gitmek üzere Gemlik Jandarma Bölük Komutanlığı’na geldi. Jandarma Bölük Komutanlığı önünde bekletilen Mehmet Öcalan ile diğer mahkumların yakınlarının, işlemlerin ardından İmralı’ya gidecekleri bildirildi.

Hürriyet, 14.01.2013


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.