Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Siyasi Gündem > Bu mesele çözülecek

Bu mesele çözülecek
Başbakan Tayyip Erdoğan, Paris’teki gibi provokatif saldırıların terör meselesinin çözümü konusunda kendilerine geri adım attırmayacağını söyledi. Erdoğan, “Devam eden süreçte kararlılıkla yol alıyoruz. Umutluyuz, iyimseriz ama aynı zamanda temkinliyiz.” dedi.

Başbakan Tayyip Erdoğan, terör sorununun çözülmesi yolunda kararlılıkla adım attıklarını söyledi. “Umutluyuz ama aynı zamanda temkinli ve dikkatliyiz.” diyen Başbakan Erdoğan, sürecin provoke edilebileceğini çok iyi bildiklerini belirtti. Çırağan Sarayı’nda gerçekleştirilen Anadolu Aslanları İşadamları Derneği’nin (ASKON) 8. Olağan Genel Kurulu’na katılan Erdoğan, konuşmasının önemli bir bölümünü terör meselesine ayırdı. Terörün hiçbir gerekçesi olmayacağını anlatan Başbakan, şunları söyledi: “Allah’ın izniyle bu mesele çözülecek. Bugün ya da yarın, er ya da geç, Türkiye’nin huzuruna, kardeşliğine, büyümesine ve kalkınmasına ayak bağı olan bu cerahat mutlaka sökülüp atılacak. Şu anda devam eden süreçte kararlılıkla yol alıyoruz. Umutluyuz, iyimseriz, sürece olumlu bakıyoruz ama aynı zamanda temkinliyiz ve dikkatliyiz. Geçmişte, başlattığımız süreçlerin nasıl provoke edildiğini, sabote edildiğini çok iyi biliyoruz. Önümüzdeki süreçte bu tür vakaların yaşanabileceğini de ihtimal dahilinde görüyoruz. Her ne olursa olsun vazgeçmeden, yılmadan ve yıkılmadan inatla kardeşlik için mücadeleye devam edeceğiz.’’

Paris’te gerçekleşen suikastın, süreci sabote etmeye yönelik bir girişim ya da bölücü terör örgütünün kendi içinde bir hesaplaşması da olabileceğini ifade eden Başbakan Erdoğan, Fransız devletinden, bu olayı derhal aydınlatmasını beklediklerini dile getirdi. Başbakan, BDP’lilerin ilk andan itibaren hükümeti ve devleti suçlamaya başladığını hatırlatarak şöyle konuştu: “Örgüt içi bir hesaplaşma olabileceği ihtimalini sorgusuz sualsiz reddettiler. Niye? İşlerine gelmedi, çünkü ucu onlara dokundu. Bu terör örgütü, pirüpak bir örgüt müdür? Bugüne kadar hiç mi böyle infazlar yapmadı? Hatırlatayım. Mazlum Doğan, Mahsum Korkmaz başta olmak üzere, örgüt içinde nice genç, nice çocuk kurşuna dizildi. Bunların hepsi bizim belgelerimizde mevcut.”

Başbakan Tayyip Erdoğan, Çırağan Sarayı’nda gerçekleştirilen Anadolu Aslanları İşadamları Derneği’nin 8. Olağan Genel Kurulu’na katıldı. Erdoğan, burada yaptığı konuşmanın önemli bir bölümünü terör meselesine ayırdı. Teröristlerden biriyle görüştüğünü açıklayan Fransa’ya yüklendi. Paris’te gerçekleşen suikastın, süreci sabote etmeye yönelik bir girişim, bölücü terör örgütünün kendi içinde bir hesaplaşması da olabileceğini ifade etti. Fransız devletinden, bu olayı derhal aydınlatmasını beklediklerini dile getirdi. Erdoğan, “Terör örgütünün kurucuları arasında yer alan ve İnterpol tarafından da kırmızı bültenle arananlar var bunların içinde. Çok daha ilginci Fransa Devlet Başkanı’nın yaptığı açıklamada (öldürülen üç kişiden biriyle-Fidan Doğan) ‘düzenli görüşmelerimiz oluyordu’ ifadesi şecaat arz ederken sirkatin söylemektir. AB’nin terör örgütü ilan ettiği bu örgütlerin mensupları ve kırmızı bülten ile aranan bu insan veya insanlar sizinle nasıl düzenli olarak görüşebilir? Bu nasıl bir siyasettir? Yasaların bize tanıdığı haklar neyse, bu haklarla bu işi kovalıyoruz.” dedi. İnfaz edilen Sakine Cansız’ın 2007’de Almanya’da gözaltına alındığını, Türkiye’nin iade talebine rağmen serbest bırakıldığını hatırlattı. En son 5 Kasım 2012’de Fransa İnterpol’ü ne bir mesaj gönderdiklerini ve bu teröristin Paris’te olduğunu bildirdiklerini, ancak Fransa’nın hiçbir adım atmadığını aktardı. Erdoğan, “Fransa bu olayı derhal aydınlatmalıdır. Ayrıca Fransa Devlet Başkanı bu terör örgütü mensuplarıyla neden görüştüğünü, ne görüştüğünü, hangi tasarım dahilinde bu teröristlerle iletişim halinde olduğunu da derhal Fransız, Türkiye ve dünya kamuoyuna açıklamalıdır.” ifadelerini kullandı.

Başbakan, BDP’nin suikastlardan sonra ilk andan itibaren hükümeti suçlamaya başladığını hatırlattı: “Örgüt içi bir hesaplaşma olabileceği ihtimalini sorgusuz sualsiz reddettiler. Niye? İşlerine gelmedi, çünkü ucu onlara dokundu. Sorumsuzca devleti, hükümeti itham ettiler. Allah aşkına soruyorum: Bu terör örgütü, pirüpak bir örgüt müdür? Bugüne kadar hiç mi böyle infazlar yapmadı? Hatırlatayım. Mazlum Doğan, Mahsum Korkmaz başta olmak üzere, örgüt içinde nice genç, nice çocuk kurşuna dizildi, infaz edildi, cesetleri, mezarları bile annelerinden saklandı. Bunların hepsi bizim belgelerimizde mevcut. Paris’te öldürülen Sakine Cansız’ın nişanlısı Mehmet Şener de örgüt tarafından infaz edildi. Bunların cibilliyetinin gereği bu. Sebebi, failleri her ne olursa olsun, biz bu provokasyonların, bu hadiselerin süreci engellememesi için tedbirlerimizi aldık ve almaya devam edeceğiz. Bu süreci inşallah nihayete ulaştıracağız.”

Özel sektör, ticarî amaçlı üniversite açabilmeli

Başbakan Erdoğan, dün ayrıca İstanbul Florence Nightingale Hastanesi açılış törenine katıldı. Törende Başbakan Erdoğan’a, ‘Fahri Temel Tıp Bilimleri Doktoru’ unvanı verildi. Erdoğan, buradaki konuşmasında Türkiye’nin 10 yıl önce sağlık hizmetlerindeki konumuna değindi. Şöyle konuştu: “Hastaneleri birleştireceğiz dediğimizde herkes bizimle dalga geçiyordu. Artık vakıf olayını da farklı düşünüyorum. Üniversite olayında vakıf üniversitesini kaldırmamız lazım. Nasıl ki ortaöğretimde, lisede özel sektör olarak bu yapılabiliyorsa, üniversitelerde de özel sektör olarak üniversite kurulabilmelidir. Özel sektör ticari amaçla bu işi yapabilmelidir. Vakıf anlayışıyla bu olmaz. Niye? Oraya muvazaa geliyor. Bu muvazaayı ortadan kaldırmamız lazım. Ne lüzumu var, muvazaayla bu iş el altından yürütülüyor. Bunun da önünü açmak suretiyle bu adımın atılmasını sağlayacağız. Bu konuyla ilgili diğer siyasi partilerle anlaşmamız gerekiyor. Çünkü anayasa değişikliği icap ediyor.”

Başbakan Erdoğan, konuşmasında, kurmayı planladıkları şehir hastanelerine de değindi: “Şehir hastanelerini inşallah kuruyoruz. Burada yargıda bir sıkıntımız var. Yargıdaki sıkıntıyı işte yasal bir düzenlemeyle inşallah onu aşmaya çalışıyoruz. İlk etapta büyük şehirlerimizin tamamında bu hastaneleri kuracağız.”

Zaman, 13.01.2013


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.