Gündem
 Gündem > Siyasi Gündem > Ağar’a uyuşturucu suçlaması
Ağar’a uyuşturucu suçlaması
MİT’in, Meclis komisyonuna gönderdiği raporda, eski İçişleri Bakanı Ağar’ın Güneydoğu’daki uyuşturucu çarkının dönmesinde önemli rol aldığı ileri sürüldü
MİT raporunda, Mehmet Ağar’ın Hüseyin Baybaşin ile birlikte uyuşturucu ticareti yaptığı ileri sürüldü.
MİT’in, TBMM Darbeleri Araştırma Komisyonu’na Susurluk ve faili meçhul cinayetlerle ilgili olarak gönderdiği üç klasör belgede eski Emniyet Genel Müdürü ve İçişleri Bakanı Mehmet Ağar’a ilişkin çarpıcı detaylar yer aldı. Raporda, Hakkâri Yüksekova’da, uyuşturucu ticaretinin üniformalı kişiler tarafından yönetildiği ifade edildi. Kimliğine dair bilgi verilmeyen “üniformalı kişiler”in uyuşturucu ticareti yapabilmesinde Mehmet Ağar’ın önemli bir rolü olduğuna dikkat çekildi.
Baybaşin-Ağar ortaklığı
MİT raporunda, Baybaşin ile Ağar ilişkisine de dikkat çekilerek, Baybaşin’in avukatı İlhan Onğan’ın bu konuda sorgulanması gerektiğine vurgu yapıldı. Avukat Onğan’ın, bu ikilinin ilişkisine yakından tanıklık ettiğinin belirtildiği raporda; Hollanda’da uyuşturucu ticareti, cinayet ve adam kaçırma suçlarından ömür boyu hapis cezasına çarptırılan Hüseyin Baybaşin’in Mehmet Ağar ile birlikte uyuşturucu ticareti yaptığı, kara para akladığı iddiasına yer verildi. MİT ayrıca, uyuşturucu kaçakçısı Hüseyin Baybaşin’in İngiltere ve Hollanda’da faaliyet gösterdiği dönemlerdeki irtibatlarının incelenmesi gerektiğine işaret etti.
PKK bahanesi
Baybaşin, 1996 yılında Aydınlık dergisine verdiği röportajda, Ağar’ın servetinin kaynağının sorulması gerektiğini belirtmiş, uyuşturucu ticaretinin Lübnan çıkışlı yapıldığını, gemilere yüklenerek sevkıyat yapıldığını iddia etmişti.
Baybaşin 2010’da Taraf gazetesinden Fırat Alkaç’a verdiği röportajda da uyuşturucu ticaretinin devlet görevlileri tarafından yapıldığını, bunun maskesi olarak da “vatanı PKK’dan kurtarmanın” kullanıldığını dile getirerek, konuya ilişkin bilgilerin MİT’in arşivlerinde bulunduğunu söylemişti.
Eski Özel Harekâtçı Ayhan Çarkın ise 2011 yılında, tutuklu bulunduğu Sincan Cezaevi’nde Taraf ’a verdiği röportaj ve de savcılık ifadesinde, “PKK ile mücadele” adı altında yapılan infazlarla ilgili şu ifadeleri kullanmıştı:
İnfazlar “baron”luk içindi
“Orada PKK’lılara yönelik, terörle mücadele adı altında infazlar, operasyonlar yapıldı. Amaç, doğuda uyuşturucu ticareti yaparak, büyük paralar kazanan Kürt baronlarını infaz edip, yerlerine geçmekti. Bu infazlarla bunu başardılar. Yapılan infazlarla kendileri baron oldular.”
Taraf, 11.01.2013
Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.
|
