Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Siyasi Gündem > Kılıçdaroğlu'ndan önemli açıklamalar

 Kılıçdaroğlu'ndan önemli açıklamalar

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, "AKP oylarıyla kabul edilen bütçe gayri meşru bütçedir. Türkiye tarihinde ilk kez gayri meşru bütçeyle karşı karşıyayız" diye konuştu.

 
DESTEK VERMEYE HAZIRIZ
 
Biz barışa ve umuda her koşulda destek vermeye hazırız. Yeter ki bu ülkede barış huzur olsun. İstediğimiz bu.

TÜRKİYE İŞÇİ MEZARLIĞINA DÖNDÜ
 
Bu dilekleri yaptım ama Zonguldak’ta kara bir haber geldi dün akşam saatlerinde, 8 işçimiz yaşamlarını yitirdiler. Biliyorsunuz defalarca iş kazası konusunda grubumuzun dikkatini çekmiştim. Ölümlerde birinci, dünyada üçüncüyüz. Yerin altında çalışıyor bu insanlar. Yolsuzluk yapmıyorlar, hırsızlık yapmıyorlar, alın terleriyle çalışıyorlar. Bunların güvenliğini sağlamak hükümetin yetkisindedir. Nasıl oluyor da bu insanlarımızın güvenliği sağlanıyor. Türkiye’yi neredeyse işçi mezarlığına döndürdük. Terörden çok daha fazla insan kaybımız iş kazalarında oluyor. 
Neden önlem almıyoruz? Bakınız bu iş yerinde bundan birkaç yıl önce yine kaza olmuş 30’a yakın işçimiz hayatını kaybetmişti. Başbakan, ‘bu işe giriyorsak kaderi budur’ demişti. Biz kabul etmedik. Avrupa’da İngiltere’de ABD’de olmuyor da niçin Türkiye’de oluyor? 
Sonra bakan gitti ‘efendim çok güzel öldüler’ dedi. Siyaset sorumluluk ister. Sorumlulukla yola çıkacaksınız siz. 
 
TÜRKİYE TARİHİNDE İLK GAYRİMEŞRU BÜTÇE
 
Bir Sayıştay raporu var. Bu konuda bu hükümetin karnesi kırık. Bütçe geldi, Sayıştay raporları gelmedi, parlamentoda görüşülen AKP oylarıyla kabul edilen bütçe gayri meşru bütçedir. Türkiye tarihinde ilk kez gayri meşru bütçeyle karşı karşıyayız. 
 
SAYIŞTAY, TTK'YI DENETLEDİ, EKSİKLERİ SIRALADI 
 
Türkiye Taş Kömürü Kurumu’nu Sayıştay denetledi. Raporun 80. sayfasında bakın ne yazıyor. Üç ayrı kurum denetim yapıyor. Denetim sonucu:
 “Firma iş yerlerinde yapılan denetimler sonucu, düzenledikleri raporlardan firmanın iş güvenliğine yönelik alınması gereken önlemler konusunda hassasiyet gösterilmediği, vahim bir olayla karşılaşılmadığı tamamen tesadüftür” 
 Ben söylemiyorum arkadaşlar, 8 işçimiz ne olacak şimdi? Bu raporun 82. Sayfasında bu işçilerin çalıştığı madende neler eksikmiş?
 Birincisi şu: “çok sayıda yazılı sözlü uyarıda bulunulmasına rağmen madenci baş lambalarının kullanılmadığı,” Kullanmam diyor, işçinin hayatı onu da geçiniz diyor.
 İkinci sorun: Kömüre iki metre yaklaşıldığının tespit edilmesine rağmen arında ilerleme yapıldığı” diyor. Metan gazıymış geçin diyor.
 Üçüncü konu: Enerji kablolarının patlamaya hazır şekilde eklemeler yapılıp uçlarının açık bırakıldı. Sekiz ayrı tutanak düzenleniyor, onlarca rapor var bu iş yeriyle ilgili olarak.
 Bugün gazetelerde bir fotoğraf var, çocuk soruyor ‘babam nerede’ bu aile dramını hangi siyasetçi görmezden gelebilir?

ACABA BAKAN NE YAPIYOR
 
Bütün raporlar ortadayken acaba Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı ne yapıyor?
Raporun 84. Sayfası:
İş sağlığına ilişkin iş yerinin uyarılması, tepist edilen noksan işlerin tamamlandırılması, gerektirdiğinde sözleşmenin feshi dahil işlem yapılması önerilir. Daha ne yazsınlar? Bütün eksiklikleri saptamışlar, ölen 8 işçimizin sorumluluğu Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ve bakanıdır. 
 
AVUKAT DAHİL CHP OLARAK YANINIZDAYIZ
 
O işçilerin yakınlarına söylüyorum. Hakkınızı arayınız. Şu anda CHP’li milletvekillerimiz var. Onlara gidiniz, avukat dahil CHP olarak yanınızda olacağız, sizin hakkınızı sonuna kadar arayacağız.

EŞİNİZE YÜZDE 95 ZAM YAPILMIŞ MI?
 
Sadece 2012 zamlarını söylüyorum. Metro ücretlerine yüzde 16,6,  kuru fasulye 16,9, kuru barbunya yüzde 18,1 su ücretine yüzde 19. Köprü geçiş ücreti yüzde 19,4 odun ücretine 19,6 elektrik ücretine yüzde 20,7 Kuru soğana 22,7 şehir içi telefon ücretlerine 27,1 tren ücretine 27,4 limona yüzde 55,8 bulaşık deterjanına gelen zam yüzde 95,7. 
Akşam bulaşık yıkarken eşinize sorun bakalım, eşinize yüzde 95 zam yapılmış mı? 
Diyor ki hükümet 2012’de net memur maaşına yüzde 13,7 zam yaptım, kamu işçisine yüzde 7, 4 zam yaptım diyor. İki taksitte veriyor. Zamlarda böyle mi oluyor taksitle? Hayır.
Kuru soğana gelen zamma, fasulyeye gelen zamma bak, bir de senin ücretine yapılan zamma bak. Yeni yılda asgari ücrette açıklandı. Komisyon toplandı belirlediler, 733 lira. Malatya’da bir kadın işçi asgari ücret ne olmalı Kemal Bey dedi. Beş kişilik ailenin masrafı ne kadarsa asgari ücretin o kadar olması gerekir dedim. Ben asgari ücretle çalışıyorum, yol parası veriyorum, kira veriyorum, iki çocuk okutuyorum yetmiyor diyor. Yapılan zam ne kadar? Ayda 33 lira. Günde bir simit parası. Asgari ücret alanlara sesleniyorum. AKP hükümetinin arkasından gidecek misiniz?
 
ANA MUHALEFETİN SORUMLULUĞU VAR
Otuz yıldır çözülmeyen bir sorun var önümüzde,  Kürt sorunu. Adına ne derseniz deyin. Biz kendi ülkemizi insanımızı seviyoruz. Geleceğin aydınlık geleceğini kurmak istiyoruz. Siyasetin görevi ortak aklı egemen kılmaktır. Siyasetin görevi zor sorunları çözmektir. Elbette ki sorunları iktidar partisi çözecektir birinci evrede. İktidarda o, halkın desteğini almış. Çözmesi gereken siyasal iktidardır. Ana muhalefetin sorumluluğu yok mu? Elbette var. Biz parti olarak sorunlardan beslenen bir parti değiliz. Şehitler gelsin, terör tırmansın, belki bize de bir şey düşer. Bunu düşünmek insanlık, akıl dışıdır. Ülkeme ve insanıma hizmet edeceğim. Her CHP’linin görevi budur.
 
BİZ CHP'YİZ, BAŞKA PARTİLERE BENZEMEYİZ
Bizim acımız bir, sevincimiz de bir. Anayasanın en sevdiğim sözcüğü şu. “Tasada ve kıvançta beraber olmak” ülke olmanın, yurttaş olmanın temel amacı budur. Biz Cumhuriyet Partisi’yiz. Başka partilere benzemeyiz. Ülkeyi vatandaşı, kimlikte ayırırlar. Ama biz ayırmayız. Gittiğimiz, gittiğim her yerde şehit anneleri babaları gelir. Bu sorunu çözün diye söylerler. Daha önce de söylerler. Balıkesir’deki şehit annesini unutamıyorum. Elimi bırakmıyor. Ankara’daki şehit babası niçin bu sorunu çözmüyorsunuz diyor. Akılla, siyasal birikimimizle çözeceğiz. Biz böyle bir partiyiz. Artık kan ve gözyaşı olmasın diyor anneler. O Balıkesirli şehit annesi benim kardeşimin oğlu var, şimdi kaçıyor askere gitmemek için.
 
BU ANLAYIŞ TÜRKİYE'Yİ ÇIKMAZ SOKAKLARA GÖTÜRÜR
Sayın Başbakan’ın kapısını çaldık, parlamento dışında da bir komisyon olsun dedik. Dört siyasi parti bir araya gelsin dedik. Efendim bir araya gelmiyormuş birileri. Gelmiyorsa sorumlu odur diyeceğiz. Daha ertesi gün BDP’ye de MHP’ye de söylemediğini bırakmadı. Bu anlayış Türkiye’yi çıkmaz sokaklara götürür.

PEKİ YÜZDE 25'İN GÖRÜŞÜ NE OLACAK?
Toplumsal mutabakat. Bazıları da şunu söylüyor. Efendim AKP ve CHP gelsinler bir araya gelip bu sorunu çözsünler. Bu rakamla ölçülen bir şey değil. AKP ve CHP’nin oyu yüzde 75. Çözün diyor. Peki yüzde 25'in görüşleri ne olacak? Toplumsal uzlaşma farklı bir kavram. Anayasayı değiştiriyoruz nasıl toplumsal uzlaşmayla.
 
TOPLUMSAL UZLAŞIYI ANLAMAYAN BİRİNE DEMOKRASİYİ NASIL ANLATACAKSIN
Bir stratejisi ön görüsü yok. Sorunu nasıl çözecek. Bizden üç arkadaş, sizden üç arkadaş gelip konuşsunlar. Siz hala toplumsal uzlaşmayı anlamayan birine demokrasiyi nasıl anlatacaksınız. 
Milletin önüne çıkıp herşeyi açıklayın. Neden korkuyorsunuz? Gizli kapaklı işlerine rağmen, seni uyaran parti hangisi CHP. Biz sorumluluğumuzu bilen gelenekten geliyoruz.

DİLİNE HAKİM OL ERDOĞAN
Artık diline hakim ol Recep Tayyip Erdoğan. Hırsının esiri olmaktan vazgeç, kibirden vazgeç. Aklın düşmanıdır kibir. Hoşgörülü ol. Mevlana törenlerine katılıyorsun, Mevlana’nın ne dediğini bilmiyor musun? Toprak gibi ol diyor.

KREDİ KOŞULSUZ KREDİYDİ. GÜVENMİYORUZ ŞİMDİ SANA 
Parti Meclisi’ne bir konuşma yaptım. Yaptığım konuşma medyada benim tahminimden daha fazla yer aldı. Biz her zaman her ortamda toplumsal barışa destek veriyoruz. Çünkü biz insanımızı sevip yaşamasını istiyoruz. Sayın Başbakan’a bu sorunun çözümü için, kredi açacağız, yeni bir kredi açacağız, ama dört önemli koşulum var dedim. Kabul edersen destek veririz dedim. O destek şahsına verilmiş bir destek değildir, şehit analarına şehit babalarına verilmiş bir destektir. Sayın Erdoğan’a geçmişte de bir kredi vermiştik, demokrasi için vermiştik. Seçimler yapıldı 2002 kendisi milletvekili seçilemedi. Ama biz demokrasiyi ülkeye getiren bir siyasi parti olarak, milletvekili seçilememesi içimize sindiremedik. Anayasayı değiştirdik gel milletvekili ol dedik. Başbakan oldu. Sonra ne oldu? 10’ncu yıl sonunda kibirden, tek adamlıktan yola çıktı, egosu o kadar çıktı ki yeri geldi 2012’de demokrasiden şikayet eder noktaya geldi. 
Demokrasi adına sana açtığımız kredi koşulsuz krediydi. Şimdi güvenmiyoruz sana. Ya adam gibi davranıp sorunu çözersin ya da gelen her şehit cenazesinin sorumlusu sen olursun. 
 
Hürriyet, 08.01.2013


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.