Gündem

 

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Türkiye'nin enerjisini zaman kaybettiren konulara harcamaması gerektiğini belirterek, büyük ülkeler kendi içlerindeki farklılıklarını zenginlik gibi görürlerse bunların o ülkeler için önemli bir değer haline geldiğini kaydetti.

Gül, "Ama farklılıklarımızdan şüphelenmeye başlarsak, enerjimiz boşa gider. Onun için bu büyük ülkede farklılıklarımızın zenginlik olduğunu görüp, aramızdaki kardeşlik duygularımızı, beraberlik duygularımızı, Türkiye Cumhuriyeti Devletine olan aidiyet duygularımızı çok daha güçlendirip bütün enerjimizi halkımızın refahını, mutluluğunu artırmaya harcamamız lazım" dedi.

Cumhurbaşkanı Gül, Atatürk Üniversitesi Yerleşkesinde düzenlenen Doğu Anadolu Kalkınma ve İşbirliği Fuarının açılışını yaptı.

Açılıştan önce Atatürk Üniversitesi Rektörlüğünü ziyaret eden Gül'e, rektör Prof. Dr. Hikmet Koçak tarafından portresinin işlendiği el dokuması halı tablo hediye edildi.

Açılışın ardından stantları gezen Gül, yetkililerden bilgi aldı. Cumhurbaşkanı Gül'e, Devlet Bakanı Cevdet Yılmaz, Sağlık Bakanı Recep Akdağ, Samsun Valisi Sami Bulut, Bingöl Valisi İrfan Balkanlıoğlu, Bayburt Valisi Kerem Al ve yerel yöneticiler de eşlik etti.

Fuar açılışının ardından İkinci Doğu Anadolu Kalkınma ve İşbirliği Toplantısında konuşan Gül, Cumhurbaşkanı olarak Erzurum'u ilk kez ziyaret ettiğini belirtti.

Gül, 18 Temmuz 2007 genel seçimi öncesinde düzenlenen miting için Erzurum'a geldiğini anımsatarak, mitingde kendisine gösterilen ilgiyi unutmadığını söyledi.

Gül, Erzurum'un tarihte önemli görevler üstlendiğini, zor dönemleri büyük fedakarlıklarla aştığını, ülkenin işgal edilemeyeceğini, en zor dönemlerde dahi bağımsızlığının korunabileceğini gösterdiğini kaydetti.

Cumhurbaşkanı Gül, yarın Erzurum Kongresi'nin 90. yıl dönümü olduğunu dile getirerek, modern Türkiye Cumhuriyeti'nin temelleri atılırken Erzurum, Amasya, Sivas ve Samsun'da önemli buluşmalar yaşandığını belirtti.

Atatürk'ün Amasya'da gördüğü ışıltının, Erzurum Kongresinde çok daha organize hale geldiğini ifade eden Gül, Erzurum'daki direniş ve mücadele azminin tüm ülkeye mal olduğunu vurguladı.

"Türk milleti ve Türk devleti Erzurum'a çok şey borçludur" diyen Gül, kongreye sivil katılımın milli mücadelenin halka mal olmasında önemli rol oynadığını söyledi.

Atatürk, Kazım Karabekir ve devlet büyüklerini bağrına basan Erzurum'a şükran borçlu olduklarını dile getiren Gül, büyük fedakarlıklarla milli mücadeleyi verenleri rahmetle andığını kaydetti.

"Enerjimizi zaman kaybettiren konulara vermeyelim"

Tarihten alınan ilhamla bugünün kıymetini ve sorumluluğunu bilmek gerektiğinin altını çizen Gül, şöyle konuştu:

"O günkü devlet adamlarının, ileri gelenlerin sorumluluğu Türkiye'yi kurtarmak, ülkeyi selamete çıkarmak, yeni devleti kurmak ve temellerini sağlam atmak, ileriye doğru taşınmasını temin etmekti. Bunu büyüklerimiz en iyi şekilde yaptı. Atatürk'ün önderliğinde yeni nizama geçildi, yeni hedefler konuldu. Yeni hedef; en veciz şekilde, muasır medeniyetin üzerine çıkmak... 'Muasır medeniyet' dediğimizde insanları mutlu etmek, kalkınmak, hayatı kolaylaştırmak, çağın en ileri teknolojik imkanlarını getirmek, aklınıza hangi alan geliyorsa Türkiye'yi bu konuda güçlü yapmak, dünyanın en gelişmiş ülkeleriyle mukayese ettiğimizde onlardan geri kalmamak, ileri geçmek.

Bizim sorumluluğumuz, bu söylenen hedeflere Türkiye'yi ulaştırmak, halkımıza hak ettiği hizmetleri sunabilmek. Bunları biraz daha detaylandırdığımızda ekonomimizi, demokrasimizi güçlü kılmak, hukuk sistemini en gelişmiş demokratik ülkelerle mukayese ettiğimizde onlardan geri olmadığını göstermek. Temel hak ve hürriyetlerin en gelişmiş demokrasilerden geri olmadığını bütün dünyaya ispat etmek. Sanayisi, ekonomisi, fert başına milli gelir söz konusu olduğunda iyi noktada olmak. Türkiye olarak bütün enerjimizi ve kabiliyetimizi buna vermeliyiz. Türkiye olarak enerjimizi zaman kaybettiren konulara harcamamamız gerekir. Büyük bir ülkeyiz. Büyük ülkelerin daima farklılıkları vardır.

Bu büyük ülkeler kendi içlerindeki farklılıklarını zenginlik gibi görürlerse, bunlar o ülkeler için önemli bir değer haline gelmektedir. Ama farklılıklarımızdan şüphelenmeye başlarsak, enerjimiz boşa gider. Onun için bu büyük ülkede farklılıklarımızın zenginlik olduğunu görüp, aramızdaki kardeşlik duygularımızı, beraberlik duygularımızı, Türkiye Cumhuriyeti Devletine olan aidiyet duygularımızı çok daha güçlendirip bütün enerjimizi halkımızın refahını, mutluluğunu artırmaya harcamamız lazım."

 

cnnturk.com, 22.07.09