Gündem
 Gündem > Siyasi Gündem > 'Öcalan'ı ikna etmeye çalışıyorlar'
'Öcalan'ı ikna etmeye çalışıyorlar'
PKK'nın Avrupa sorumlularından Remzi Kartal, İmralı'da Öcalan sürdürülen görüşmelerin içeriğinin silah bırakılması olduğunu doğruladı. Kartal, "Öcalan ikna edilmeye çalışılıyor" dedi.
DİYARBAKIR - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, İmralı'da Abdullah Öcalan ile görüşmelerin sürdüğünü açıklarken, PKK'nın Avrupa sorumlularından kapatılan DEP eski Milletvekili Remzi Kartal, görüşmelerin, silah bıraktırılması için ikna edilmeye yönelik olduğunu söyledi.
Avrupa ve Kandil ile herhangi bir görüşme olmadığını anlatan Kartal, "Öcalan'ın Avrupa ve Kandil ile temas kurmasının önü açılmalıdır, İmralı'da yapılan görüşmeler kamuoyuna açıklanmalıdır" dedi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın İmralı'da görüşmelerin sürdüğünü açıklaması üzerine Avrupa'da haftalık yayınlanan 'Rudaw' gazetesinin internet sitesine açıklamalarda bulunan PKK'nın Avrupa sorumlularından kapatılan DEP eski Milletvekili Remzi Kartal, görüşmelerdeki en önemli amacın PKK'yı silah bıraktırmak olduğunu söyledi. Remzi Kartal, "Başbakan Erdoğan, İmralı'da görüşmelerin sürdüğünü söylüyor. İmralı'da Abdullah Öcalan'ı silah bıraktırmaya ikna etmeye çalışıyorlar. Bunu kendi siyaseti ile yapmaya çalışıyor. Bunun için İmralı'ya gidip geliyorlar, görüşmeler sürüyor diyor. Sonuç alana kadar da ısrar edeceklerdir. Şu anda sonuç alamadıkları görülüyor. Ama sonuç alıncaya kadar devam edeceklerini söylüyorlar. Yani Erdoğan'ın yaklaşımı Kürt sorunu çözümü değil, Öcalan'ı silah bıraktırmaya yönelik AKP politikalarını kabul etmeye yönelik ikna çabalarıdır. Bu yaklaşım çözüm değildir, çözüm için İmralı ile görüşmeler yapılmalıdır" dedi.
Kartal, 15 aydan bu yana İmralı'da neler olup bittiğini bilmediklerini anlatırken, görüşmelerin kamuoyuna açık yapılmasını isterken, "AKP, Öcalan'ı silah bıraktırmaya mecbur kılmak istiyor. Bunun için görüşmeler sürüyor. Biz Öcalan'ın onlara ne dediğini öğrenmek, bilmek istiyoruz. Avrupa ve Kandil ile bir görüşme söz konusu değildir. Öcalan'ın Avrupa ve Kandil ile temas kurmasının sağlanmasını istiyoruz. Bu görüşme olursa ancak bir şeyler söyleyebiliriz" diye konuştu.
BDP'Lİ KAPLAN: ÇÖZÜME TÜM AKTÖRLER KATILMALI
BDP'nin Şırnak Milletvekili ve Abdullah Öcalan'ın eski avukatlarından olan Hasip Kaplan ise, Başbakan Erdoğan'ın İmralı'da görüşmelerin sürdüğünü söylediği açıklamalarını sosyal paylaşım sitesinde değerlendirdi. Kaplan, istenirse 2013 yılında silahların susabileceğini ve geçen 12 yıldan dersler çıkarılması gerektiğini belirterek, şunları söyledi, "26 Mart 1999'da 'Demokratik Cumhuriyet' tezi açıklanmıştı, stratejik olarak silahların yerine demokratik siyasetin öne çıkarılması hedefi vardı. 1999 ilk gelen barış gruplarının tutuklanması cezaevine konulması, devletin samimi olmadığını gösterdi. 1999’da PKK'nin sınır ötesine çekilmesi önemli bir adımdı, AB nedeniyle reformlar başladı. Ancak, Kürt sorununda adım atılamadı, 5 yıl heba edildi. AKP, Habur ve Oslo sürecini yönetemedi, ikinci barış grupları da cezalandırıldı. KCK tutuklamaları başladı siyaset engellendi çatışmalar arttı."
Kaplan, Başbakan Erdoğan’ın İmralı ile ilgili sözleri için ise, "Başbakan, 'İmralı'da görüşme var' dedi. İşte son şans, fırsat, iyi yönetilse sonuç alınır. Yönetilemezse 'kıyamet senaryosu' başlar. Silahların susması, yeni anayasa, Kürt sorununda çözüm 2013’ün baş gündemi olacak. Diyalog, müzakere, dışlayıcı, oyalayıcı olmadan sağlıklı yürümeli. Kürt sorununda çözüm için tüm aktörlerin müdahil olacağı bir süreç kaçınılmazdır. Siyasal, sosyal, ekonomik, kültürel, silah boyutları var. Şunu da unutmamak lazım, Türkiye'de Kürt sorunu çözülmeden Ortadoğu'da köklü bir çözüm mümkün değildir. 2013 yılı sancılı çözüm-çözümsüzlüğün at başı gittiği kritik bir yıl olacak. Siyasete daha fazla sorumluluk düşecek, amasız demokrasi şart. 2013'te aynı zamanda üç seçimin startı verilecek. Siyaset dengeleri yeniden şekillenecek, siyasi partiler ve seçim yasaları değişmek zorunda. Devlet, hükümet, her şeyi Kürt halkından beklememeli, teslim alma niyetlerinden, siyasi cambazlıklardan vazgeçmek zorunda, eşit-özgür adil olmalıdır."
Radikal, 31.12.2012
Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.
|
