Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Siyasi Gündem > Başbakan Erdoğan ulusa seslendi

Başbakan Erdoğan ulusa seslendi

Kasım ayında da Türkiye ve millet için büyük öneme sahip iki büyük projeyi hayata geçirdiklerini söyleyen Başbakan Erdoğan, ''ALTAY Projesi kapsamında üretilen İlk Prototip Tank ile ülkemizin yüzünü ağartan, savunma sanayimizin geleceği için son derece mühim olan tarihi bir adım atmış olduk. Türkiye, ALTAY Projesi ile ana muharebe tanklarını kendisi tasarlayıp, kendisi üretebilen sınırlı sayıdaki ülkeler arasına girdi'' diye konuştu.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 2012 yılının değerlendirmesini yaparak, ''Şükürler olsun ki, hükümeti devraldığımız 2002 yılı sonundan itibaren, her yılı bir önceki yıldan daha ileri bir seviyede tamamladık, her yeni yıla daha büyük umutlarla, daha büyük hedeflerle başlangıç yaptık'' dedi.
Erdoğan, televizyonlarda yayınlanan Ulusa Sesleniş konuşmasında vatandaşlara seslendi.
Son derece önemli gelişmelere şahitlik edilen, birçok hedefin, birçok hayalin gerçekleştirildiği 2012 yılına veda edildiğini, büyük umutlarla ve büyük heyecanlarla 2013 yılına adım atmaya hazırlanıldığını ifade eden Başbakan Erdoğan, ''Şükürler olsun ki, hükümeti devraldığımız 2002 yılı sonundan itibaren, her yılı bir önceki yıldan daha ileri bir seviyede tamamladık, her yeni yıla daha büyük umutlarla, daha büyük hedeflerle başlangıç yaptık. 2013 yılına da bu motivasyonla, bu heyecanla başlıyor, milletimizin emanetine sahip çıkmanın, istikrar ve huzurumuzu güçlendirmenin, güven ve refahımızı artırmanın bahtiyarlığını yaşıyoruz'' dedi.
TBMM'deki bütçe çalışmalarının tamamlandığını ve yeni bütçenin müzakerelerin ardından TBMM Genel Kurulu'nda kabul edildiğini anımsatan Başbakan Erdoğan, 2013 yılı bütçesinin Türkiye'ye, millete, demokrasi ve ekonomiye hayırlı olmasını temenni ederek, bütçenin hazırlanmasında emeği geçenlere şükranlarını sundu.
''2013 yılının, aziz milletimize, ülkemize, insanlığa huzur, barış, bereket ve hayırlar getirmesini temenni ediyorum'' diyen Erdoğan, yılın bu son Ulusa Sesleniş programında, sadece Aralık ayının değil, bütün bir yılın muhasebesini yaparak, bir yılda gerçekleştirilen faaliyetleri çok kısa bir şekilde, özet başlıklar halinde değerlendireceğini söyledi.
Başbakan Erdoğan, 2002 yılından 2012 yılının sonuna kadar geçen zamanda, Türkiye'ye, millete maddi ve manevi değeri çok yüksek olan on binlerce proje, tesis ve hizmet kazandırdıklarını vurgulayarak, demokratikleşme, insan hakları, adalet, hukuk devleti alanlarında Türkiye'ye adeta sınıf atlattıklarını, yıllardır, hatta asırlardır hayali kurulan birçok projeyi de gerçeğe dönüştürdüklerini, hizmete açtıklarını anlattı.
2012'nin bir panoramasını göstermek için hangi ay, hangi büyük projelerin gerçekleştirildiğini, hangi büyük eserlerin Türkiye'ye kazandırıldığını hatırlatmak istediğini ifade eden Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti:
''Ocak ayında, İstanbul'da, 150 yıllık rüyamız olan Marmaray'ın ilk kaynak törenini gerçekleştirdik. Şubat ayında, Milli Eğitim Sistemimizde bir dönüm noktası olan, tüm dünyada örnek oluşturabilecek tarihi bir açılışı gerçekleştirdik. 17 vilayetimizdeki 52 okulumuzda birden, Fırsatları Artırma, Teknolojiyi İyileştirme Hareketi Projesi'ni yani kısa adıyla FATİH Projesi'ni başlattık. Mart ayında, eğitim, sosyal devlet, iş hayatı ve terörle mücadele gibi alanlarda çok önemli adımlar attık; pek çok müjde açıkladık. Kamuoyunda 4 4 4 olarak bilinen yasayla, 28 Şubat döneminden kalma, vesayet sisteminin antidemokratik bir uygulamasına daha son verdik; eğitimde özgürleşmenin önünü açtık. 'Ailenin Korunması ve Kadına Yönelik Şiddetin Önlenmesi Yasası' ile 'İntibak Yasası'nı, yine Mart ayında, ülkemize, milletimize kazandırdık. Emekli vatandaşlarımızın çok uzun yıllardır dile getirdikleri intibak talebi, 1 Ocak 2013'ten itibaren artık gerçekleşiyor.
Nisan ayında, işsizlikle mücadelede önemli bir adım attık; 2 bin 817 iş ve meslek danışmanının atamasını gerçekleştirdik. Ekonomimize can suyu verecek, sanayimizi canlandıracak Yeni Teşvik Uygulama Sistemimizi açıkladık; İl Bazlı Teşvik Sistemi'ne geçiş yaptık. Mayıs ayında, Türkiye'miz için önemli bir temel atma törenini gerçekleştirdik. Bütün Karadeniz ile Kuzey Kafkasya'yı Doğu ve Güney Doğu Anadolu'ya, oradan Orta Asya ve İran'a bağlayacak önemli bir ulaşım güzergahının en kritik geçişinin, 14 bin 700 metrelik Ovit Tüneli'nin ilk adımını attık. Bağlantı yollarıyla birlikte 17 kilometreyi geçen ve yaklaşık 800 milyon liraya mal olması beklenen Ovit Tüneli tamamlandığında, Türkiye'nin en uzun, dünyanın ise üçüncü en uzun tüneli olacak. Haziran ayında, Avrasya'nın tamamını yakından ilgilendiren küresel öneme sahip bir projenin imza törenini gerçekleştirdik. Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev'le birlikte, Trans Anadolu Doğal Gaz Boru Hattı Projesi'nin, yani, kısa adıyla TANAP Projesi'nin imzalarını attık. Yaklaşık 7 milyar dolarlık bu projeyle, Türkiye ve Azerbaycan olarak, Avrupa enerji arz güvenliği konusunda stratejik bir konuma gelme yolunda önemli bir mesafe kat etmiş olduk.''
 
''AĞUSTOS AYINDA İSTANBUL'DA BİR İLKİ GERÇEKLEŞTİRDİK''
 
Başbakan Erdoğan, Temmuz ayında da çeşitli şehirlerde büyük yatırımların resmi açılışlarını gerçekleştirdiklerini, Kayseri'de toplam yatırım bedeli 512 milyon lira olan 90 kalem eseri, Kocaeli'nde toplam yatırım bedeli 620 milyon lira olan 25 kalem eseri, Eskişehir'de toplam yatırım bedeli 272 milyon 500 bin lira olan 26 kalem eserin toplu açılışını gerçekleştirdiklerini anlattı.
AK Parti'den önceki hükümetlerin unuttuğu toplam 56 milyon liralık bir yatırımla, modern bir havalimanını Iğdır'a kazandırdıklarını, Van'da Yüzüncü Yıl Üniversitesi bünyesinde 650 yataklı Prof. Dr. Dursun Odabaşı Eğitim ve Araştırma Hastanesini açtıklarını ve İstanbul'da tarihe ve İstanbul'a yaraşır bir eser, cuma camisi niteliği taşıyan 10 bin kişilik bir kapasiteye sahip Ataşehir Mimar Sinan Camii'nin açılışını yaptıklarını hatırlatan Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti:
''Ağustos ayında İstanbul'da bir ilki gerçekleştirdik. Anadolu Yakası'ndaki ilk metro hattını, Kadıköy-Kartal Metrosu'nu İstanbullu kardeşlerimizin hizmetine sunduk. Yine Ağustos'ta bir ilki gerçekleştirerek yaptığımız Özürlü Memur Seçme Sınavı ile memur olmaya hak kazanan engelli kardeşlerimiz için kura çektik. Bu anlamlı girişimle, tam 7 bin 746 engelli kardeşimizin kamuda istihdamını sağladık. Eylül ayında, Denizli ve Manisa Turgutlu'daki toplu açılış törenlerimizle o bölgelerimizde, o vilayetlerimizde yaşayan insanlarımıza eğitimden sağlığa pek çok alanda, pek çok hayırlı eser kazandırdık. Yine Eylül'de İstanbul'da, 'İstanbul'un 7 Tepesine 7 Tünel' projemizin ikincisini, yani Kağıthane-Piyalepaşa Tüneli'nin ardından Sarıyer-Çayırbaşı Tüneli'nin açılışını gerçekleştirdik. Uzunluğu 2 bin 25 metre olan bu tünel sayesinde, bölgeye ulaşımın tek alternatifi olan sahil yolunun trafik yükünü önemli ölçüde azalttık; sürücülerimizin 1 saatlik yolu 5 dakikada katetmelerini sağladık.
Ekim ayında, İstanbul'da düzenlediğimiz bir törenle, Türkiye'de o güne kadarki en büyük imar hareketi olan bir projeyi başlattık. Ülkemizin yeniden imarı için, afet riski taşıyan binaların toplu yıkımını öngören hayati önemi haiz bir projeyi başlattık. Gerçekleştirdiğimiz ilk törenle, 35 ilimizdeki 75 farklı noktada, 3 bin 169 binanın yıkımını başlatarak, bu sürecin ilk adımını attık. Yine aynı ay içinde, Van'da bütün Türkiye için çok büyük anlam taşıyan bir açılışı yaptık. Malumunuz, geçtiğimiz yıl, 23 Ekim 2011 tarihinde Van ve Erciş'te, hepimizin kalplerini yaralayan, hepimizi derinden üzen büyük bir depremi yaşamıştık. Birçoklarının imkansız olarak gördüğü bir işi, sadece bir yıl içinde tamamlayarak, depremin birinci yıl dönümünde, Van ve Erciş;te inşa ettiğimiz toplam 15 bin 341 kalıcı konutun açılış ve anahtar teslim törenini gerçekleştirdik. Bu konutlarla birlikte, 27 okulun, 24 caminin, 10 ticaret merkezinin de açılışını yaptık. Yani, depremin birinci yıl dönümünde, söz verdiğimiz bütün konutları bitirip teslim ettik.''
 
''TARİHİ BİR ADIM ATMIŞ OLDUK''
 
Kasım ayında da Türkiye ve millet için büyük öneme sahip iki büyük projeyi hayata geçirdiklerini söyleyen Başbakan Erdoğan, ''ALTAY Projesi kapsamında üretilen İlk Prototip Tank ile ülkemizin yüzünü ağartan, savunma sanayimizin geleceği için son derece mühim olan tarihi bir adım atmış olduk. Türkiye, ALTAY Projesi ile ana muharebe tanklarını kendisi tasarlayıp, kendisi üretebilen sınırlı sayıdaki ülkeler arasına girdi'' diye konuştu.
Başbakan Erdoğan, aynı ay içinde Domaniç'te Osmanlı'nın kuruluşuna, Dumlupınar'da Kurtuluş Savaşı'na şahitlik eden zafer şehri Kütahya'da, tam 170 milyon liralık bir yatırımın sonucu ve Türkiye'nin ilk bölgesel havalimanı Zafer Bölgesel Havalimanı'nın açılışını gerçekleştirdiklerini anımsatarak, ''Yani Kütahya, Afyon Karahisar ve Uşak illerimize ortalama yarım saat mesafede böyle bir modern havalimanı. Görüyorsunuz değerli kardeşlerim. Millete hizmet yolunda, medeniyetimizi güçlendirme yolunda asla sınır tanımıyor, asla yorulmuyor; kesintisiz bir şekilde çalışmaya, üretmeye devam ediyoruz'' dedi.
Aralık ayında da büyük proje ve tesisleri tamamlayarak, hizmete sunduklarını vurgulayan Başbakan Erdoğan, şunları söyledi:
''4 Aralık'ta düzenlediğimiz bir organizasyonla, Türkiye'nin 81 vilayetinde eş zamanlı olarak ağaç dikim törenini başlattık. Bugüne kadar, Cumhuriyet tarihimizin en büyük ağaçlandırma seferberliğini gerçekleştirmiş bir iktidar olarak, 4 Aralık'ta yeni bir adım daha attık ve 3,5 milyon fidanı toprakla buluşturmak için harekete geçtik.12 Aralık'ta düzenlediğimiz törenle, Orman ve Su işleri Bakanlığımıza bağlı DSİ eliyle tamamladığımız, toplam maliyeti 16 milyar lira olan tam 112 adet tesisin yatırımın açılışını gerçekleştirdik. Bunlar arasında yer alan Artvin Deriner Barajı'yla, yeni bir rekorun daha sahibi olduk. Deriner Barajı, Türkiye'de bugüne kadar inşa edilmiş en yüksek barajdır. Bütün dünya genelinde ise en yüksek 6. baraj olma özelliğine sahip. Çoruh Nehri üzerinde inşa edilen ve ülkemizin en büyük enerji projeleri arasında yer alan mühendislik harikası bu barajın yüksekliği, tam 250 metre. 670 megavat kurulu güce sahip olan bu baraj, yılda 2 milyar 118 milyon kilovat saat enerji üretimine sahip. Ülkemizde üretilen hidroelektrik enerjinin yüzde 6. bu barajdan karşılayacağız. Proje, sadece 7 senede kendisini amorti edecek.
İşte biz böyle eserlerle, böyle hizmetlerle, böyle yatırımlarla halkımızın karşısına çıkıyor, her gün yeni bir rekora, yeni bir başarıya imza atıyoruz. Aynı şekilde, 16 Aralık'ta Konya'ya gittik ve Konya'da da aziz milletimizin asırlık rüyalarını, hayallerini gerçeğe dönüştürdük. Konya Ovası'nı suyla buluşturacak, Konya Ovası'nın susuzluğuna son verecek Mavi Tünel ve Bağbaşı Tünellerini tamamladık, bunlarla beraber 6 tesisimizin resmi açılışını gerçekleştirdik. Toplamda 904 milyonluk eser, hizmet ve yatırımı, tek bir törenle Konya'ya kazandırdık. Bakınız değerli kardeşlerim, Konya'nın mümbit topraklarını suyla buluşturacak bir projenin hayali ta 1819'da yani günümüzden 200 yıl kadar önce kurulmuştu. Ne mutlu ki ecdadımızın hayalini kurduğu fakat hiçbir padişahın, hiçbir iktidarın, hiçbir hükümetin gerçekleştiremediği bu projeyi, bu rüyayı gerçekleştirmek bizim hükümetimize nasip oldu. Mavi Tünel vasıtasıyla Konya Havzasına yılda 414 milyon metreküp su aktarılacak. Konya'ya ulaşan bu 414 milyon metreküp suyun, 100 milyon metreküpü Konya'nın içme ve kullanma suyu olarak değerlendirilecek. Kalanı ise sulama projelerinde kullanılacak.''
 
ÜLKE OLARAK, MİLLET OLARAK, BAŞARAMAYACAĞIMIZ BİR İŞ YOK
 
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, gençlerden onları provoke etmek isteyen, şiddete sürüklemeye çalışan kesimlere prim vermemelerini isteyerek, ''Geçmişte maalesef öğrenci olayları yüzünden Türkiye çok büyük acılar yaşadı, ağır bedeller ödedi. Dolayısıyla öğrencilerimizi sokağa dökmek isteyenlere, ülkemize benzer bedeller ödetmek isteyenlere karşı lütfen hepimiz duyarlı olalım'' dedi.
Erdoğan, televizyonlarda yayınlanan Ulusa Sesleniş konuşmasında vatandaşlara seslendi.
Yılın son günlerinde, 27 Aralık'ta, Türkiye genelindeki tüm üniversite öğrencilerini ilgilendiren önemli bir müjdeyi açıkladıklarına dikkati çeken Başbakan Erdoğan, 2002 yılında, Kredi ve Yurtlar Kurumu'nun Türkiye genelinde sadece 451 bin öğrenciye öğrenim kredisi verdiğini, şu anda ise 1 milyon 173 bin öğrenciye burs ya da kredi verildiğini, bu sayının 2013'te ise 1 milyon 304 bin öğrenciye çıkacağını vurguladı.
Başvuran her öğrenciye, hiç kimseyi dışarda bırakmadan, durumuna göre burs ya da kredinin mutlaka verildiğini ifade eden Başbakan Erdoğan, daha önce 3 ayda bir verilen burs ve kredilerin şu anda aydan aya öğrencilere teslim edildiğini, şehit, gazi, harp ve vazife malullüğü aylığı alanların çocuklarına, engellilere, yetimlere ve yetiştirme yurdunda kalan 7 bin 110 öğrenciye de karşılıksız burs verildiğini söyledi.
Başbakan Erdoğan, 2002 yılında, bir öğrencinin 45 lira burs ya da kredi alırken, 2012 yılında bu rakamın yüzde 478 oranında artışla 260 liraya yükseldiğini, 1 Ocak 2013 tarihinden geçerli olmak üzere de burs ve kredilere yüzde 8 oranında artış yapılarak, öğrencilere aylık 280 lira ödeneceğini anlattı.
Aylık beslenme yardımının da 180 liradan 200 liraya çıkarılacağını, böylece öğrencilerin eline, beslenme yardımı dahil aylık 480 lira geçmesini sağlayacaklarını belirten Başbakan Erdoğan, 2002 yılında 90 lira verilen yüksek lisans öğrencisine bugün 520 lira verildiğini, 1 Ocak'tan itibaren de bu rakamı 560 liraya yükselteceklerini, 2002 yılında eline 135 lira burs ya da kredi geçen doktora öğrencisinin bugün 780 lira, önümüzdeki haftadan itibaren de 840 lira burs ya da kredi alacağını kaydetti.
 
''KENDİ UYDUSUNU İMAL EDEBİLEN 25 ÜLKEDEN BİRİ KONUMUNA YÜKSELDİK''
 
Başbakan Erdoğan, 18 Aralık'ta Türkiye adına, 75 milyon adına, çok büyük bir iftihar anının hep birlikte yaşandığını vurgulayarak, şöyle devam etti:
''GÖKTÜRK-2 adını verdiğimiz yerli uydumuz, Çin'den başarıyla uzaya fırlatıldı. GÖKTÜRK-2 uydumuzdan ilk saatlerde başarıyla sinyal aldık. Bu hafta içinde de uydumuzun ilk görüntüler elimize ulaşmaya başladı. Tamamına yakını, yani yüzde 80'i yerli mühendislerimiz eliyle yapılan GÖKTÜRK-2 uydusu, Türkiye için, tarihimiz için, geleceğimiz için büyük bir adım niteliği taşıyor. Türkiye, gelecekte, bilim, teknoloji, haberleşme alanında çok daha büyük adımlar atacak; nasıl ki son 10 yıl içinde birçok alanda lider konuma yükseldiyse uzay araştırmaları alanında da öncü ülkelerden biri haline gelecektir. Ben, buna bütün kalbimle inanıyorum. Evet, inanıyorum, çünkü ben, GÖKTÜRK-2 uydusunu yapma başarısı göstermiş o bilim insanlarımıza, mühendislerimize, teknikerlerimize, onların yolunda ilerleyen gençlerimize, parlak gençliğimize güveniyorum. Bu vesileyle buradan bir kez daha, milletçe bizlere bu gururu, bu iftiharı yaşatan bilim insanlarımıza, mühendislerimize, emeği geçen herkese şahsım, ülkem ve milletim adına şükranlarımı sunuyorum. Bu büyük projeyi gerçekleştiren TÜBİTAK Uzay Teknolojileri Araştırma Enstitüsü'ne, TUSAŞ'a, bu kurumlarımızın değerli yöneticilerine, mensuplarına ayrıca teşekkür ediyorum.
Geçtiğimiz yıl, RASAT adını verdiğimiz yerli uydumuzu Rusya'dan uzaya fırlatmıştık. RASAT da GÖKTÜRK-2 Uydusu gibi kendi imkanlarımızla, kendi bilim insanlarımızla, kendi mühendislerimizle ürettiğimiz bir uyduydu. RASAT, sayesinde Türkiye coğrafyasının yüzde 98'i görüntülendi. GÖKTÜRK-2 uydusu ise RASAT'tan daha ileri teknolojiye, daha ileri imkanlara sahip bir uydu olarak keşif ve gözetleme yapacak, çevre ve şehircilik hizmetlerine katkı sağlayacak, doğal afetlerle mücadele, tarım, haritacılık gibi alanlarda ihtiyaçları karşılayacak. Ormanlarımızı, sahillerimizi, deniz kirliliklerini, kentsel gelişimi, kaçak yapılaşmayı GÖKTÜRK 2 uydusuyla daha kolay takip edebileceğiz. Aynı zamanda orman yangınlarını, su baskınlarını, heyelan alanlarını, deprem bölgelerini ve bu afetlerden önce alınması gereken tedbirleri de yine bu uydumuz sayesinde tespit edeceğiz. En önemlisi de Türk Silahlı Kuvvetlerimizin keşif ve gözetleme ihtiyacını, 2,5 metre çözünürlüğü olan görüntüler gönderen bu uydumuzla çok daha net şekilde karşılamış olacağız. Evet, GÖKTÜRK-2 uydusuyla birlikte, bu alanda dünyada iddia sahibi olduk ve kendi uydusunu imal edebilen 25 ülkeden biri konumuna yükseldik.''
 
''ÜLKE OLARAK, MİLLET OLARAK, GERÇEĞE DÖNÜŞTÜREMEYECEĞİMİZ BİR HAYAL YOK''
 
Başbakan Erdoğan, şu anda dünyada uydu fırlatma teknolojisine sahip 11 ülke bulunduğunu vurgulayarak, ''İnşallah, ileride yapılacak çalışmalarla kendi fırlatma istasyonuna sahip bir ülke olabilmek için de imkanlarımızı seferber edecek, Türkiye'yi bu seviyelere de ulaştıracağız. İnanın ülke olarak, millet olarak, başaramayacağımız bir iş, ulaşamayacağımız bir hedef, gerçeğe dönüştüremeyeceğimiz bir hayal yok. Ben, bu inanca, bu özgüvene herkesten önce gençlerimizin sahip olmasını arzu ediyorum. Onların, bu inanca, bu özgüvene sahip olduklarını da biliyorum'' dedi.
Özellikle gençlere seslenmek istediğini ifade eden Başbakan Erdoğan, ''Sevgili gençler! Sizleri provoke etmek isteyen, şiddete sürüklemeye çalışan kesimlere lütfen prim vermeyiniz. Geçmişte maalesef öğrenci olayları yüzünden Türkiye çok büyük acılar yaşadı, ağır bedeller ödedi. Dolayısıyla öğrencilerimizi sokağa dökmek isteyenlere, ülkemize benzer bedeller ödetmek isteyenlere karşı lütfen hepimiz duyarlı olalım'' diye konuştu.
''Önümüzdeki dönemde de, Allahın izniyle, daha yapacak çok işimiz var'' diyen Başbakan Erdoğan, şöyle konuştu:
''Bütün adımlarımızı 2023 vizyonumuza, 2023 ruhuna, 2023 hedeflerimize göre belirleyecek, ona göre atacağız. Bir yandan 2023 hedeflerine yürürken, bir yandan dev projelerle Türkiye'yi imar etmeyi sürdüreceğiz. Burada, 2013 yılında ve sonrasında devam edecek gelecek vizyonumuzdan, bazı çok önemli projelerimizden de bahsetmek isterim... 3. Boğaz Köprüsü ve bağlantı yolları yapım çalışmalarına 2013 yılında başlıyoruz. Proje 6 milyar liraya mal olacak, İstanbul'un trafiğine ciddi şekilde nefes aldıracak. Büyük projelerimizden olan İstanbul â€" İzmir Otoyolu projesi Körfez Köprü geçişi inşaatıyla birlikte şu an devam ediyor. Şu anda 22 bin kilometreye ulaşan Bölünmüş Yol uzunluğumuzu, 15 bin kilometre daha bölünmüş yol yaparak, 2023'te toplam 37 bin kilometreye çıkaracağız. İstanbul'a, yılda 100 milyon insanın kullanabileceği kapasitede 3. bir havalimanı kazandıracağız.
Çukurova Bölgesel Havalimanı projesini 2015'te bitiriyoruz. Ege Bölgemize, İzmir'e, Çandarlı Limanı'nı kazandırıyoruz. Kanal İstanbul projemizin çalışmaları devam ediyor. İstanbul ve Ankara'daki metro projelerini tamamlayacak, yeni projeleri başlatacağız. MARMARAY, Boğaz Tüp Geçidi, İzmir'de İZKARAY, Ankara İstanbul, Ankara Sivas, Ankara İzmir Hızlı tren hatları bitmiş olacak. Kuzey Güney yönünde 18 karayolu ulaşım güzergahı belirledik ve buralarda devasa projeler başlattık, başlatıyoruz. Ovit Tüneli'ni, inşallah 2015 yılında bitireceğiz. Kastamonu Çankırı arasında Ilgaz Tüneli'ni inşa ediyoruz. Bu önemli hattaki tünelimiz 2014 sonunda tamamlanacak. Erzurum Bayburt arasında Kop Tüneli'ni inşa ediyoruz, 2015 yılında bitireceğiz. Artvin'de Cankurtaran Tüneli'ni inşa ederek, hem bölgenin ulaşım sorununu çözecek, hem Kafkasya'dan Anadolu'ya geçişte önemli bir hat elde edeceğiz. Kahramanmaraş'ta Püren Tünelleri'ni 2014 sonunda tamamlayacağız. Kahramanmaraş'ı Akdeniz'e bağlarken, Kuzey Güney yönünde önemli bir hat inşa etmiş olacağız. Malatya'da inşa edeceğimiz Erkenek Tüneli'yle de Doğu ve İç Anadolu Bölgelerimizi, GAP ve Akdeniz'i birbirine yakınlaştıracağız. Bu tünel de 2014 yılında tamamlanacak. Ilısu, Yusufeli hidroelektrik santrallerinin inşaatları tamamlanacak. Silvan Projesi'ni tamamlayarak tarıma can suyu vereceğiz.''
 
''MAZLUM VE MAĞDURLAR İÇİN UMUDUN ADI OLAN BİR TÜRKİYE İMAR ETTİK''
 
Başbakan Erdoğan, uzun zamandır bir hayal olan Türkiye'den Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin (KKTC) verimli topraklarına hayat suyu getirilmesini sağlayacak boru hattı projesi çalışmalarını da kararlılıkla sürdüreceklerini ifade etti.
Türkiye ve KKTC'de inşası devam eden barajlardan sonra, 13 Ekim itibarıyla dünyada bir ilk olarak denizaltı geçişli boru döşeme işlemine başlandığını hatırlatan Başbakan Erdoğan, bu projeyi de inşallah 7 Mart 2014 tarihinde tamamlayarak, Anamur'dan Geçitköy'e yılda toplam 75 milyon metreküp içme ve sulama suyu götüreceklerini söyledi.
Başbakan Erdoğan, Anamur'dan Girne'ye, deniz altına döşenen kablolarla KKTC'ye, kendisine yetecek, hatta ihraç dahi edilebilecek miktarda elektrik ulaştırılacağını belirtti.
Türkiye'nin enerjide dışa bağımlılığını büyük ölçüde azalmak için 2 Nükleer Enerji Santralini tamamlayacaklarını bildiren Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti:
''Çok önemli ve büyük bir proje olarak, SUKAP, yani Su, Kanalizasyon ve Altyapı Projesi'ni 2010 yılında başlattık, bu büyük projeyi sürdüreceğiz. Sağlık Kampüslerinin yapımı devam ediyor. 17 Proje için YPK onayı alındı. SODES adını verdiğimiz ve başarıyla uyguladığımız Sosyal Destek Programımızı yaygınlaştırarak uygulamaya devam edeceğiz. Türkiye genelinde başlattığımız Kentsel Dönüşüm uygulamalarını kararlılıkla sürdüreceğiz.
Bizim sözümüz sözdür. Bundan önceki 10 yılda, nasıl ki verdiğimiz her sözün arkasında durduysak, nasıl ki vaat ettiğimiz her projeyi gerçeğe dönüştürdüysek, bundan sonra da 2023'e kadarki bütün taahhütlerimizin arkasında olacağız. Birlik içinde, kardeşlik ve dayanışma içinde, inşallah milletimize, ülkemize çok daha büyük sevinçler, çok daha büyük başarılar yaşatacağız. Bugüne kadar dik duruşumuzu koruduk; bayrağı onurla dalgalandırdık, pasaportu, parası dünyada itibar gören, mazlum ve mağdurlar için umudun adı olan bir Türkiye imar ettik. Çok daha iyisini gerçekleştirecek güçteyiz. Biz yaptık, yapıyoruz, hiç kuşkunuz olmasın, çok daha iyisini yaparız ve yapacağız. Ben, konuşmamın sonunda, bu ülkenin birlik ve beraberliği yolunda can vermiş olan bütün şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyorum; gazilerimize şükranlarımı sunuyorum. 2013'ün ülkemize, bölgemize, komşumuz Suriye'ye, Suriye halkına, Filistin halkına, Irak halkına, onlarla beraber dünyanın bütün mazlum halklarına barış, huzur, istikrar getirmesini temenni ediyorum. Bu düşüncelerle, 2013 yılının bir kez daha hayırlara vesile olmasını Allah'tan temenni ediyor; güzel ülkemizin bütün vatandaşlarını sevgiyle, muhabbetle selamlıyorum. Sağ olun, var olun. Allah'a emanet olun.''
 
Sabah, 29.12.2012

 

Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.