Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Siyasi Gündem > Ruh hali zirvesi

Ruh hali zirvesi
Kavgasız bir siyaset ortamı istediklerini belirten CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu Ankara’da parti genel merkezinde psikologlarla “siyasette ruh hali zirvesi” toplayacak.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, psikologlarla Ankara’da parti genel merkezinde “siyasette ruh hali zirvesi” toplayacaklarını açıkladı. Bugün yapılması planlanan zirve Kılıçdaroğlu’nun işadamı Asım Kocabıyık’ın cenazesine katılacak olması nedeniyle ertelendi. Kavgasız, gerilimi olmayan bir siyaset ortamının özlemini duyduğunu belirten Kılıçdaroğlu, Türkiye’de gerilimin tırmanmamasının Başbakan Tayyip Erdoğan’ın elinde olduğunu savunarak, “Siyasette gerilimi tırmandıran taraf ben değilim” dedi. Kemal Kılıçdaroğlu, Genel Başkan Yardımcısı Erdoğan Toprak’ın başkanlığındaki “CHP İş Dünyası Danışma Birimi”nin düzenlediği Malatya turu sırasında bir grup gazetecinin sorularını yanıtlarken, Başbakan Erdoğan’ın sinirli tavrını ruh haline bağladığını ifade ederek, “Sorunların altında bunalmış bir Başbakan görüntüsü veriyor. Kullandığı sert üslupla kendisini tatmin ediyor” diye konuştu. Konu siyasetteki gerilimden açılınca, “Bazı psikologlarla buluşacağını” vurgulayan Kılıçdaroğlu, bununla ilgili soruları şöyle yanıtladı:
* Psikologlarla buluşmanızın amacı nedir?
- Siyasetteki ruh halini konuşmak istiyorum.
* Hangi psikologlar katılacak?
- Kendilerinden izin almadığım için isimlerini şu anda açıklayamam.
* Psikologlara kendi tavırlarınızı da tahlil ettirecek misiniz?
- Dikkatlerini çeken bir halim varsa elbette konuşuruz.
* Sizinle ilgili tahlillerini kamuoyuyla paylaşacak mısınız?
- Söz, açık yüreklilikle paylaşırım.

AZ İŞ YAPIYORUZ

Kılıçdaroğlu, Türkiye’deki siyasetçileri Batı dünyasıyla şöyle karşılaştırdı: “Biz genelde çok konuşup, az iş yapıyoruz. Oysa Batılı siyasetçiler az konuşup, çok iş yapıyorlar. Doğrusu da bu. Siyasetçi geçmişi karalamak yerine geleceği planlamalı. Bunun için de ortak akılı aramalı. Batılı siyasetçi böyle davranırken, biz hep ‘Kervan yolda dizilir’ düşüncesiyle hareket ediyoruz.”

MGK yasal derin devlet, yasadışı olanı bulsunlar

KEMAL Kılıçdaroğlu, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın, “Beni de dinliyorlar” açıklamasıyla ilgili bir soru üzerine şunları dile getirdi:
- Bugünkü teknolojide telefon dinlemelerini yüzde 100 bitirmek olanaklı değil. Ancak, Başbakan’ın bile dinlenmesi çok önemsenmesi gereken bir olaydır.
- Sayın Başbakan, bir yıldır dinlendiğini şimdi açıklayacağına, öğrendiği anda net talimat verip, olayın üstüne gitmeliydi.
- Bizi de dinlediklerini tespit ettiğimizde arkadaşlarımız çıkıp bunu açıkladı. Özel bir böcek araması yaptırmadık. Sadece basit şekilde aradık. Birşey bulamadık.
- Biz dinlendiğimizi duyurduktan sonra hiçbir yerden itiraz gelmedi. Demek ki bizi dinliyorlarmış.
- Yasadışı telefon dinlemelerinin üzerine gidecek, hesap soracak olan hükümettir. Ayrıca yargı da bu işin üstüne gitmelidir.
- Birçok ülkede anayasal ve yasal derin devlet vardır. Devletin bekası için, herkesin elde etmemesi gereken bilgilere sahip kurumlardır bunlar. Milli Güvenlik Kurulu (MGK), bizdeki yasal derin devlettir.
- Bir de yasal olmayan derin devlet vardır. Susurluk bunun en açık örneklerinden biridir. Derin devlet yasa dışına çıkarsa, yasa dışı işlere karışırsa, o zaman sorun olmaya başlar.
- Önemli olan yasa dışı yollara sapan derin devleti sonlandırmaktır. Eğer Başbakan’ı onlar dinliyorsa, 10 yıldır bu iktidar ne yapıyor? Hem yasa dışı yollara sapanlar olduğunu söyleyeceksiniz, hem de o koltukta oturacaksınız, olmaz.

Yumurta öldürmez

KEMAL Kılıçdaroğlu, yumurta atılmasını da demokratik tepki gördüğünü belirterek şöyle konuştu: “Rize’de bana yumurta atmışlardı. Bana şikâyetçi olup olmadığım soruldu. O yumurta beni öldürmezdi. Olgunlukla karşılamak gerekirdi. Öyle yaptım. Şikâyetçi olmadım.”

ODTÜ’de yangına körükle gidilmesin, öğrenci şiddetten kaçınsın

KILIÇDAROĞLU, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın ODTÜ’ye karşı tavrını, üniversitenin dünyadaki önemini şöyle değerlendirdi:
- ODTÜ, dünyada ilk 100’de yer alan iftihar ettiğimiz bir üniversitedir. Orada çok nitelikli gençler yetişiyor. O yüzden rektör de, öğretim üyeleri de o gençleri gözü gibi koruyor.
- Başbakan ise üniversiteleri kendisini sevenler ve sevmeyenler şeklinde cephelere ayırıyor. Eğer ODTÜ’yle böyle oynarlarsa yangına körükle gitmiş olurlar.
- Öğrenciler her dönemde demokratik tepkilerini koyarlar. Ancak, bunu yaparken şiddetten özenle kaçınmalıdır. Şiddet, demokratik tepkiyi gölgeler, kitle desteğini bitirir.
- Üniversiteler, siyasi partilerin arka bahçesine dönüşmemelidir.

Hürriyet, 29.12.2012


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.