Gündem

Demirtaş, Mersin'de partisinin il kongresine katıldı.

BDP Mersin Milletvekili Ertuğrul Kürkçü, Akdeniz Belediye Başkanı M. Fazıl Türk, bazı sivil toplum örgütü ile diğer parti temsilcilerinin yanı sıra partililerin de yoğun ilgi gösterdiği kongrede konuşan Demirtaş, başta Mersin olmak üzere birçok ilde, parti yöneticilerinin tutuklanması nedeniyle sürekli olağanüstü kongre yapmak zorunda kaldıklarını söyledi.

Demirtaş, kendileri dışında tüm partilerin birbirinden farkının olmadığını savunarak şunları söyledi:"Tabelaları farklı olabilir, bayrakları farklı olabilir, genel başkanları farklı olabilir, ama hepsi tek partidir. Benim onlara tavsiyem şu; bu partilerin ayrı ayrı faaliyet yürütmesine gerek yok. AKP'nin, CHP'nin ve MHP'nin bu kadar ayrı ayrı çalışmasına, yorulmasına gerek yok. Tek bir parti adı altında birleşmelerini tavsiye ediyorum. İsmi de 'Tekçi Parti' olsun, Tayyip Erdoğan genel başkan, Devlet Bahçeli ve Kılıçdaroğlu da genel başkan yardımcısı olsun.

Çünkü Türkiye'deki sorunlara ve çözümlere yaklaşımları itibariyle aralarında hiçbir fark yok. Neden kendi kendinizi bu kadar çok yoruyorsunuz, ayrı partilerde neden örgütleniyorsunuz? Bir birinize muhalefet ediyormuş gibi görünüp de halkı neden kandırıyorsunuz? Türkiye'de farklı olan bir tek parti var, o da BDP. Geri kalanların hepsi aynı."

AK Parti, CHP ve MHP'nin Kürtlerle ilgili söylemlerinde bir fark olmadığını savunan Demirtaş, "Alevilerle ilgili söylemlerinde bir birinden ayrışıyor mu? Türkiye'nin farklı kimlikleriyle ilgili politikalarında bir birinden ayrışıyor mu? Hayır. Başbakan, 'Ana dilde eğitim asla olmaz. Türkiye'de bir tek millet var, o da Türk milletidir, onun dışında başka millet asla olamaz, başka hiçbir dil eğitim dili, kamusal dil, resmi dil olamaz' diyor. Bunu Kürt ve Alevi Kemal Kılıçdaroğlu'da diyor. Aynısını o da tekrar ediyor" dedi.

Uludere

Geçen yıl Uludere'de 34 kişinin öldüğü olaya da değinen Demirtaş, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu olay, 'Kürtleri işte böyle bütün dünyanın gözü önünde savaş uçağı ile parçalarız, hesabını da vermeyiz' demek için yapıldı. Bu olayın üzerinden 1 yıl geçtiği. Başbakan Erdoğan olayın yıl dönümünde televizyona çıkarak, 'yargı kararını açıklasın, bunlar sivil mi değil mi, göreceğiz' şeklinde açıklamalarda bulun. Tezgah şimdiden belli. Demek ki emrindeki savcılara, 'ne yapın edin aralarından bir kaçını silahlı PKK'lı olarak gösterin' şeklinde talimat vermiş.

Şunu açıkça söyleyeyim ki, Uludereli aileler orada. 19'u çocuk 34 kişi katledildi. Köyleri belli, evleri belli, okulları belli, şu ana kadar ne iş yaptıkları belli. Bu çocukların büyük bir kısmı öğrenciydi ve okula gidiyordu. Tamamı sivildi. Ben şunu sormak istiyorum; Bunların hepsi PKK'lı olsa senin bu yaptığın katliam yine insanlık suçudur. Bu katliamın hesabını sen yine vermek zorundasın."

Bu olayın hesabının mutlaka sorulması gerektiğini söyleyen Demirtaş, "34 masum insanı bu şekilde öldürmenin cezası, 34 defa ağırlaştırılmış müebbettir. Kendisi de bunu bildiği için sürekli konuyu çarpıtıyor, hesap vermemek için sürekli başkalarını suçluyor. BDP bu konuyu istismar ediyormuş. Bu katliamı yapanlardan hesap soracağız, bundan kimsenin şüphesi olmasın. Başbakan, emrindeki Genelkurmay Başkanı ve Hava Kuvvetleri Komutanı bu katliamın sorumlularıdır. 34 defa bu katliamdan yargılanacaklar ve gün gelecek bunun hesabını verecekler. Kimse bu katliamın üstünü örtmeye çalışmasın" diye konuştu.

 

cnnturk.com, 23.12.2012