Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Siyasi Gündem > Abdullah Gül ile Mahmud Abbas ortak basın toplantısı düzenledi

Abdullah Gül ile Mahmud Abbas ortak basın toplantısı düzenledi
Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, Filistin'in BM'de ''üye olmayan gözlemci devlet'' olarak tanınmasının ardından önlerine yeni bir yol açıldığını belirterek, İsrail'in yeni yerleşim birimleri inşa etmeye devam etmesi durumunda, önlerindeki bu yeni yöntemleri uygulayabileceklerini söyledi.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile Türkiye'ye resmi ziyarette bulunan Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, Çankaya Köşkü'ndeki görüşmelerinin ardından ortak basın toplantısı düzenledi. 

Sözlerine Türkiye'nin Filistin'e verdiği destek için teşekkür ederek başlayan Abbas, BM'deki ''üye olmayan gözlemci devlet'' statüsü oylamasında üye ülkelerin üçte ikisinden fazlasının Filistin'i desteklediğini hatırlattı. 

Filistin'in 1988 yılından bu yana 132 devlet tarafından ikili düzeyde tanındığını, pek çok ülkeyle resmi ve diplomatik ilişkiler kurduğunu ifade eden Abbas, ''Çalışmalarımızı sürdüreceğiz ve halkımıza şu sözü veriyoruz; Biz BM'de tam üyelik sıfatını kazanıncaya kadar çabalarımızı sürdüreceğiz. Biz şundan eminiz ki siz ve hükümetiniz bize bu yolda destek vereceksiniz'' dedi. 

         

-''İsrail'in yerleşim birimi inşası kararı, kırmızı çizgi'' 

''Biz buradan, Türkiye'den elimizi barışa uzatıyoruz'' diye konuşan Abbas, olumlu adımlar atmaya ve istişarelerde bulunmaya devam edeceklerini, Filistin halkının özgürlük ve bağımsızlık mücadelesi için çaba harcamayı sürdüreceklerini kaydetti. 

İsrail hükümetinin Filistin topraklarında yeni yerleşim yerleri inşa edilmesine ilişkin aldığı son karara dikkati çeken Abbas, ''Bu karar düşmanca bir işlemdir ve kırmızı bir çizgidir. Hiçbir şekilde bunun yürürlüğe girmesine izin vermeyeceğiz'' diye konuştu.

İsrail'in eylemlerinin uluslararası sözleşmeleri ihlal ettiğini belirten Abbas, ''İsrail, barışı seçerse bizim hazır olduğumuzu görecek. Eğer yerleşim birimleri inşa etmeyi devam ettirirse, ve özellikle E1 bölge yerleşimlerini devam ettirirse, biz farklı bir tutum takınacağız'' dedi. 

''Uzlaşıda kararlıyız'' 

Cumhurbaşkanı Gül ile verimli görüşmeler yaptıklarını, bölgedeki son gelişmeleri ve özellikle de Filistin meselesini ele aldıklarını ifade eden Mahmud Abbas, ''Şunu da vurguladık, Filistinliler arasındaki uzlaşıyı gerçekleştireceğimize kararlıyız, Gazze'deki abluka ve işgal sona erinceye kadar bu tutumu devam ettireceğiz'' diye konuştu. 

Abbas, Türkiye'nin Filistin'e sağladığı siyasi, maddi ve diplomatik destekten dolayı Gül'e teşekkür ederek, Türkiye'nin, her zaman Filistin'in yanında yer alacağına dair inancını da dile getirdi. 

''Uzlaşı girişimini canlandırmak gerekiyor'' 

Filistinli gruplar arasındaki uzlaşı sürecinin gidişatına ilişkin soru üzerine Abbas, geçen Şubat'ta Doha'da bir anlaşmaya varıldığını, bu anlaşmanın Kahire'de perçinlendiğini belirterek, hem başkanlık, hem ulusal konsey seçimlerinin en kısa sürede yapılması için anlaşmaya vardıklarını kaydetti. 

Bu süreçte, birincisi Gazze'ye yönelik İsrail saldırısı, ikincisi BM'deki statü başvurusu olmak üzere iki önemli tecrübeden geçtiklerini söyleyen Abas, ''Bundan dolayı, zorunlu bir şekilde, özellikle uzlaşıyla ilgili olarak tekrar bu girişimi canlandırmamız gerekiyor'' dedi. 

Abbas, 1-2 hafta içerisinde Kahire'ye gidip orada bu uzlaşıyı tamamlamak için görüşmelere devam edeceklerini söyledi. 

Mahmud Abbas, ''Seçimler yapılacak, daha sonra birleşmiş bir Filistin hükümeti oluşturulacak, sonra da bütün Filistinli kuruluşların birleştirilmesi için çaba harcanacak. Şimdi tek derdimiz budur'' ifadesini kullandı.

UCM'ye başvuru olabilir 

Abbas'a, BM'deki yeni statünün ardından Filistin'in Uluslararası Ceza Mahkemesi'ne başvuru hakkı kazandığı hatırlatılarak, İsrail'in yerleşim birimlerine ilişkin mahkemeye herhangi bir başvuruda bulunup bulunmayacağı da soruldu. 

Abbas bu soruya, ''Biz statüyü kazandıktan sonra gerçekten bütün ilgili ihtisas sahibi ve BM'ye bağlı örgütlere başvurma hakkını kazanmış olduk. Bizler esasında UCM'ye fazla hevesli değiliz, eğer İsrail uluslararası ve meşru durumlara bağlı kalırsa'' diye yanıt verdi. 

Özellikle E1 bölgesindeki yerleşim birimlerinin inşasının Batı Şeria'yı ikiye böleceğini kaydeden Abbas, ''Bunu kırmızı çizgi olarak görüyoruz'' dedi. 

Abbas, ''İsrail bunu devam ettirecekse biz o zaman bütün metotları, şiddetten bahsetmiyorum, şiddete başvurmayacağız, barışçıl halkçı direnişe bağlı kalacağız, ama diğer bazı metotlar söz konusudur ve bunlar önümüzde açıldı. Belki de biz onlara başvurabiliriz. Eğer İsrail bu çalışmalarını sürdürürse, o metotları uygulayabiliriz'' diye konuştu. 

''ABD'nin politikası değişsin'' 

BM'deki ''üye olmayan gözlemci devlet'' statüsü oylamasında İsrail'in yanı sıra ABD'nin de olumsuz oy kullanmasına ilişkin soruyu da yanıtlayan Abbas, ABD'nin İsrail'le ''pakttaş'' olduğunu, ancak Filistin'in de ABD'yle kendi ilişkilerinin bulunduğunu söyledi. 

ABD'nin Ortadoğu ve Filistin meselesine ilişkin yükümlülüklerini ihmal etmemesi gerektiğini belirten Abbas, Filistin meselesinin sadece kendilerini ve bölgeyi değil tüm dünyayı ilgilendiren bir konu olduğunu vurguladı. 

Abbas, ''Ümit ederiz ki özellikle de BM'de olup bitenlerden sonra, ABD de daha gerçekçi bir şekilde durumu göz önüne alsın, görüş açısını biraz değiştirsin. İsrail devletine her zaman tarafgir olan tutumunu da biraz değiştirsin. Her zaman İsrail tarafında yer alırsa barış olamaz, bu durum herkese zarar verecektir, umarız ki ABD politikasında bir değişiklik meydana gelsin'' dedi.

Zaman, 11.12.2012


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.