Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Siyasi Gündem > Bahçeli: 'Başbakan seçilmiş sultan olmak istiyor'

Bahçeli: 'Başbakan seçilmiş sultan olmak istiyor'
 
 
 
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Başbakan Erdoğan, meşruti monarşinin tekrar kurulmasını ve kendisini de seçilmiş sultan olmasını beklemekte ve bunun için gayret göstermektedir. Türkiye Cumhuriyeti 89 yıl sonra eskiye, geriye ve denenmişe kafayı takan bir maceraperest müsrif siyasetçi tarafından tehdit edilmektedir." dedi.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada AK Parti hükümetine yüklendi. AK Parti'nin otoriter heveslerin girdabına kapıldığını ileri süren Bahçeli, "Diziyle itişen, tiyatroyla cebelleşen, sanatçıyla çekişen, sporcuyla tartışan, öğrenciyle ters düşen ve gazeteciyle uğraşan; ama teröristlerle sözleşen ve söz kesen Başbakan Erdoğan ve işbirlikçilerinin son olaylar karşısında foyası iyice açığa çıkmıştır. Bu zihniyet otoriter heveslerin girdabına kapılmış, demokrasinin yolundan dönmeyecek şekilde sapmıştır." diye konuştu.

'Koltuk hırsı, mevki merakı, iktidarda kalma tutkusu'nun kural, insaf ve vicdan inkârına kadar vardığını belirten Bahçeli, şöyle devam etti: "AK Parti'nin Türkiye'nin hayrına, milletimizin faydasına yapacağı katkı ve vereceği hizmet çoktan bitmiştir. Bu iktidar yanılmış, yozlaşmış ve sorunlar karşısında yenilmiştir. Başbakan'ın bireysel hedefleri, menfaat arayışları her şeyin önüne geçmiştir. Parlamenter yapının zenginlikleriyle iktidar olan Başbakan ve partisinin, mevcut sistemi başkanlık modeliyle değiştirme iştah ve inatları anormal bir seviyeye gelmiştir. Türkiye'nin kaderi adeta Başbakan Erdoğan'a bağlanmıştır. Türk milletinin sanki Başbakan Erdoğan'dan başka şansı ve seçeneği kalmamıştır. Varsa da, yoksa da bu siyaset simasının ne olacağı, hangi makam ve sistemle istismarlarını sürdüreceği konusu her meselinin üzerine çıkmıştır. AK Parti tarafından Kasım ayının ilk haftası TBMM Anayasa Uzlaşma Komisyonu'na sunulan başkanlık sistemi teklifi demokrasi vasıtasıyla tek adamlığın ön hazırlığı olarak kabul edilmelidir. Zira söz konusu sistemin gündeme taşınan özelliklerine baktığımızda başka bir yorum yapma ihtimalimiz gerçekten de bulunmamaktadır."

"ÖNERİLEN SİSTEM, BAŞKANLIK MODELİNİN ASLINA VE RUHUNA AYKIRI"

Önerilen sistemin, başkanlık modelinin aslına ve ruhuna aykırılıklarla dolu olduğun söyleyen Bahçeli, "Birinci olarak, AK Parti'nin projelendirdiği bu modelde, başkana genel siyasetin yürütülmesinde ihtiyaç duyduğu konularla ilgili başkanlık kararnamesi çıkarma yetkisi verilmektedir ki, bu da çok ciddi sorunlara yol açabilecektir. Mesela ABD başkanlarına, Kongre'yi anlamsız ve fonksiyonsuz kılacak kararname çıkarma yetkisi verilmemiştir. Bunun tek istinası ise Latin Amerika ülkelerindeki yönetim modelleridir." dedi.

Başkan'ın, Parlamento'yu hiçbir gerekçe yokken feshetmesinin de söz konusu olduğunu belirten Bahçeli, "Şayet Başbakan Erdoğan başkanlık makamına oturursa, istediği an ve fırsatta seçimleri yenilemeye karar verebilecektir." ifadesini kullandı.

Bahçeli, AK Parti'nin başkanlık sisteminden maksadının demokrasi veya yönetimde etkinlik ve verimlik olmadığını dile getirerek, "Buradaki gizli niyet ve amaç yönetim modeli adı altında rejim değişikliğidir. Başbakan Erdoğan, meşruti monarşinin tekrar kurulmasını ve kendisini de seçilmiş sultan olmasını beklemekte ve bunun için gayret göstermektedir. Türkiye Cumhuriyeti 89 yıl sonra eskiye, geriye ve denenmişe kafayı takan bir maceraperest müsrif siyasetçi tarafından tehdit edilmektedir." dedi.

Parlamenter sistemin neden Başbakan Erdoğan'ı rahatsız ettiğini soran Bahçeli, "Kendisi aziz milletimizden bu zamana kadar ne istemiştir de alamamış, neyi ummuştur da elde edememiştir? Türkiye, Başbakan'ın fantezi fikirlerine, çelişkilere saplanan ucube önerilerine Allah'ın izniyle bırakılmayacaktır." diye konuştu.

Parlamenter sistemin geliştirilerek ve temellendirilerek sürdürülmesinin en sağlıklı ve mantıklı çıkar yol olduğunu söyleyen Bahçeli, "Farklı yönetim modellerine bel bağlayanlar, şüphesiz önce buğulanmış zihniyetlerini gözden geçirmeli ve aldıkları emanete ihanet etmekten biraz gururları varsa vazgeçmelidirler." dedi.

"PKK'YA SES ÇIKARMAYANLARIN ÖFKESİNİ ŞEHİT YAKINLARINA YÖNELTMESİ ZALİMLİKTİR"

Konuşmasında yaşanan terör olaylarına değinen Bahçeli, "Konu şehit yakınları olduğunda AK Parti ceberut kesilmekte, sertlikte sınır tanımamaktadır. Geçtiğimiz günlerde, bir başbakan yardımcısının, 5 Eylül 2012 tarihinde, Afyonkarahisar'da meydana gelen mühimmat deposu patlamasında kaybettiğimiz aziz şehidimiz Tolga Taştan'ın muhterem annesine yönelik üslubu bunu bir kez daha ortaya koymuştur. Şehidimizin annesi muhterem Zekine Taştan Hanımefendi'nin Başbakan Yardımcısı tarafından terslenmesi, şehit anasına saygısızlığın ve vicdansızlığın suçüstü halidir. PKK'ya ağlayan, şehit analarını azarlayan bu kalpsizliğin bize göre hiçbir bahanesi olamayacaktır. Açlık grevine girenlere merhamet abidesi kesilen, ölen teröristlere ağlamayanları insanlıktan çıkaran çürümüş emniyet müdürüne destek veren söz konusu başbakan yardımcısının, şehit analarını hakir görmesi kendi seviye ve seciyesindeki düşüklüğün net delilidir." diye konuştu.

Bahçeli, 'PKK'ya ve kanlı eylemlerine ses çıkaramayanların, hıncını ve öfkesini şehit yakınlarına yöneltmelerinin neresinden bakılırsa bakılsın zalimlik olduğu kadar da patolojik vaka' olduğunu söyledi.

 
Milliyet, 04.12.2012

Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.