Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Siyasi Gündem > Ak Partili milletvekillerine soruyorum!

Ak Partili milletvekillerine soruyorum!

 

SORU: AİHM’nin demokrasiye aykırı bularak iptal edilmesini istediği 301. maddeye sahip çıkan ve Hrant Dink cinayeti sürecini hızlandıran Yargıtay kararında imzası olan, ayrıca Tayyip Erdoğan’ın oğlunun nikâh şahidi bir yargıcı, tarafsızlık ve bağımsızlık isteyen bir göreve neden seçtiniz?

Sezgin Tanrıkulu, CHP İstanbul Milletvekili. Geçen akşam geç vakit Meclis Genel Kurulu’nda Ak Parti milletvekillerini uyarıyor: 
“Şimdi, burada biraz sonra seçim yapacaksınız. Seçimle ilgili olarak, seçeceğiniz muhtemel adayla ilgili olarak çok ciddi iddialar var.
Ben Hrant Dink davasında müdahil avukatlardan birisiydim. O davada Hrant Dink’i ölüme götüren sürecin, bir yargı süreciyle başladığını da biliyorum. Bir mahkumiyet süreciyle başladığını biliyorum.
Ve o mahkumiyet sürecine katkısı olanlardan biri, Mehmet Nihat Ömeroğlu biraz sonra burada bu yüce Meclis’in önüne Kamu Denetçisi adayı olarak gelecek.
Tek başına bu bile bu seçimi gölgelemektedir. Kamu vicdanında bu kadar ağır yara açmış ve büyük bir travma yaratmış bir olayın sürecinde negatif katkısı olan bir adayın, bütün Türkiye bakımından Kamu Denetçisi olabilecek olması, gerçekten üzerinde çok düşünmemiz gereken bir olaydır.”
AK Parti uyarıyı dinlemiyor.
Ömeroğlu ‘denetçi’ seçiliyor.
Kamuoyunda Ombudsmanlık diye bilinen Kamu Denetçisi’nin öncelikle tarafsız ve bağımsız olması gerekir.
Tarafsızlık ve bağımsızlık vatandaşların idareye, devlete dönük şikayetlerini hukuk, hakkaniyet, adalet adına takip edebilmesi için lazım.
Bu pencereden Mehmet Nihat Ömeroğlu’na bakınca, iki nokta kendini belli ediyor.
Biri, Erdoğan’a yakınlığı.
Tayyip Erdoğan’ın oğlunun nikah şahidi.
Diğeri, 301. madde.
Hrant Dink 301. maddeden yargılanmış ve aksi yöndeki bilirkişi raporuna rağmen 6 ay hapis cezasına mahkum edilmişti.
Yargıtay tarafından 11 Temmuz 2006’da onanan ve altında Mehmet Nihat Ömeroğlu’nun da imzası olan bu kararla altı ay sonraki Hrant Dink cinayetine açılan, aşırı milliyetçi ve ırkçı dalgalarla gitgide kabaran bir süreç maalesef hızlanmıştı.
Şimdi Türkiye’nin bu 301. maddeyi benimsemiş bir Kamu Denetçisi var.
Bu noktayı özellikle vurguluyorum.
Çünkü 301. madde, kısa adı AİHM olan Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi tarafından bir yıl önce demokrasiye iki açıdan aykırı ilan edildi:
(1) 301. madde, ifade özgürlüğünün kullanılması hakkına yönelik olarak devamlı tehdit oluşturuyor. (2) Ermeni meselesinde devletin makbul addetmediği tarzda görüş ifade edenler için kayda değer bir kavuşturma riski var.
AİHM’nin bu kararına göre 301. maddenin artık rafa kaldırılması gerekiyor. Mahkeme’nin Türk yargıcı Prof. Işıl Karakaş bu konuda sözünü hiç dolandırmıyor:
“AİHM içtihatlarına göre, yasaların ifade özgürlüğü açısından öngörülebilir olması gerekir. TCK 301 bu özelliğe sahip değil, belirsizlik içeriyor. Kişi, bir şey yazdığı zaman bir soruşturmaya uğrayıp uğramayacağından emin olamıyor. Sürekli bir şekilde takibat tehdidi, riski altında kalıyor. Süregelen bir tehdit söz konusu. Bu durum, kişiler açısından bir caydırıcılık etkisi (chilling effect) yaratıyor.
Burada soruşturmanın açılıp açılmaması konusunda Adalet Bakanı’na yetki verilmiş olması olumlu bir gelişme olarak takdim ediliyor ama bizatihi yürütme organına böyle bir yetkinin verilmesi kabul edilemez. Çünkü bu yetki tamamen takdiridir ve keyfi bir şekilde kullanılabilir. Burada çok kesin bir problem var.
AİHM, ‘Türk Ceza Kanunu’nun 301’i yasa niteliğine sahip değildir’ demişse, artık yürütme ve yasamanın görevi bunu ortadan kaldırmaktır.” (Hürriyet’te Sedat Ergin’in dünkü köşe yazısından)
301 konusunda hükümetin ne yapabileceği sorusunu şimdilik geçiyorum.
AK Partili milletvekillerine sorum şu:
AİHM’nin demokrasiye aykırı bularak iptal edilmesini istediği 301. maddeye sahip çıkan ve Hrant Dink cinayeti sürecini hızlandıran Yargıtay kararında imzası olan, ayrıca Tayyip Erdoğan’ın oğlunun nikah şahidi bir yargıcı, tarafsızlık ve bağımsızlık isteyen böyle bir göreve neden seçtiniz?

Hasan Cemal, Milliyet

29.11.2012


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.