Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Siyasi Gündem > Sizin hiç oğlunuz öldü mü?

Sizin hiç oğlunuz öldü mü?

HAKKÂRİ milletvekili Adil Kurt, Savunma Bakanlığı’na sordu: 50 bin kişinin can verdiği savaşta hiç başbakan, bakan, vekil, komutan, vali, emniyet müdürü ya da işadamı çocuğu öldü mü?

Suriye sınırındaki yerleşimlere mermi düşmesi alışıldık bir durum oldu. Başının üzerinden mermi geçmeyen muhabir neredeyse kalmadı. Televizyonlar sabit noktalardan canlı yayın yapıyor, zaman zaman buralara bağlanarak son durumu alıyorlar. Geri planda süren “savaşı” aktarıyorlar.

Dün yine diğer taraftan gelen mermi ile bir öğretmenin yaralandığı bilgisi duyurulurken, Meclis’te aynı saatlerde BDP’li AB Uyum Komisyonu ve Karma Parlamenter Komisyonu Üyesi Nazmi Gür tam da bu konuyla ilgili basın toplantısı yapıyordu.

Gür’ün ifadeleri sarsıcıydı.

Suriye sınırında yoğunlaşan ve buradaki yerleşim yerlerini etkileyen çatışmaların nedeni, Türkiye’den gönderilen ve lojistik destek alan iki paramiliter gruptu. Gür’ün bölgedeki belediye başkanlarından aldığı bilgilere dayanarak dile getirdiği iddia özetle şöyle:

“Türkiye’nin sürdürdüğü Suriye politikasının iflas ettiği ABD Başkanı Obama tarafından resmen açıklandı. Nitekim Suriye’de daha geniş tabanlı bir muhafet kuruldu. Ama maalesef bütün bunlara rağmen Türkiye yolundan dönmemiştir. Son 10 gündür Ceylanpınar’ın hemen karşısında olan ve Selikani diye adlandırdığımız bölgede, Resulayn İlçesi’nde yoğun çatışmalar olmuştur. Bu bölgede Kürtler ve Araplar uzun yıllardır barış içinde yaşıyor. Suriye rejiminin geri çekilmesi, Kürtlerin kendi bölgelerinde denetimi ve güvenliği sağlaması ise Türkiye’yi tedirgin etmiştir. İki silahlı grup ki bunlardan El Nusra’nın El Kaide ile yakın ilişkide olduğu söyleniyor. Bu gruplar Ceylanpınar İlçesi’nden Türkiye sınırlarını geçerek, sivillerin öldüğü çatışmalara sebebiyet veriyorlar. Gelecekte ne olacağı belli olmayan kimi radikal grupların desteklenmesinin Türkiye’ye fayda getirmeyeceğini bir kere daha söylemek istiyoruz...”

Gür’ün yine bölgeden gelen duyumlara dayanarak dile getirdiği iddiaya göre, bu iki silahlı grup edindiği zırhlı araçlarla ve tanklarla bir kuşatma sürdürüyor ve Türkiye’den de ateş desteği alıyor.

Gür’ün anlattıklarının ardından ilk aklımıza gelen soru şu oldu: Bu gruplar kimdi ve son olarak birleştirilen Suriyeli muhaliflerin içinde mi yer alıyorlardı?

Gür’ün buna yanıtı ise şöyle oldu:

“Suriye’de durum karmaşık. Kaç muhalif grup var kesin bilinmiyor. Fakat son bilinen şey şu: Sayın Clinton’un yaptığı açıklama üzerine bu ülkede yeni bir oluşuma gidildi. Ancak 14 silahlı grup bu oluşumu tanımadıklarını ilan ettiler. Bu iki grup da ulusal konseyi, koalisyonu tanımadıklarını belirtiyorlar. İlginç olan Türkiye’nin bu iki grubu açıkça desteklemesi. Oradaki belediye başkanı arkadaşımız İsmail Aslan’dan aldığımız bilgiye göre, silahlı gruplar vızır vızır Türkiye sınırından gelip geçiyorlar. Yaralılar Ceylanpınar Devlet Hastanesi’nde tedavi olmakta. Lojistiğin tamamını Türkiye sağlamaktadır.”

Bir iddia daha...

CHP’li Hurşit Güneş de, hazırladığı yasa önerisini anlattı ve bütçe rakamlarına göre, bakanlık bütçelerini aşan örtülü ödeneğin nereye harcandığını bir kez daha sordu. Güneş, bu konuda çeşitli iddialara değindi, en akla yakın ihtimalin ise Suriye’deki muhalefetin bu ödenek ile desteklenmesi olduğunu öne sürdü.

Ve bir soru daha

BDP Hakkâri Milletvekili Adil Kurt’un Milli Savunma Bakanlığı’ndan cevap alamadığı soru önergesinin metni ise özetle şöyle:

Son 28 yılda, Fırat’ın doğusunda 50 bin kişinin öldüğü belirtilen savaşta hayatını kaybeden Cumhurbaşkanı, başbakan, bakan, bakan yardımcıları, milletvekilleri, genelkurmay başkanı, kuvvet komutanları, valiler, emniyet genel müdürleri, genel müdür yardımcılarının 1 ve 2. dereceden yakınları var mıdır? TÜSİAD, MÜSİAD, TOBB üyelerinin çocukları var mıdır?

Taraf, 23.11.2012


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.