Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Siyasi Gündem > Başbakan Erdoğan: İsrail bir terör devletidir

Başbakan Erdoğan: İsrail bir terör devletidir
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Gazze'ye saldıran İsrail'i terör devleti olmakla suçladı. Dünyanın Gazze'de yaşananlara duyarsız kalmasını eleştiren Erdoğan, "Görüştüğümüz liderlerin yaklaşımı çok enteresan. 'İsrail savunma hakkını kullanıyor' diyor. Bu nasıl adalettir? Bu nasıl adil bir yaklaşımdır? Bunu bu şekilde ifade edebilmek mümkün mü?" diye konuştu.

 

Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından düzenlenen 8. Avrasya İslam Şurası Hilton Otel'de başladı. 19-22 Kasım tarihleri arasında yapılacak şuranın açılış törenine Başbakan Erdoğan'ın yanı sıra, Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu başta olmak üzere yabancı ülkelerden çok sayıda temsilci katıldı. Şuranın açılışında sinevizyon gösterisi izletildi. Daha sonra Kur'an-ı Kerim okundu. Kur'an okunmasının ardından Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez ve yabancı dini liderler birer konuşma yaptı.

Programdaki konuşmasına Besmele ile başlayan Başbakan Erdoğan, katılımcıları selamlayarak, "Hoş geldiniz." dedi. Konuşmasında Avrasya bölgesindeki sorunlara değinen Erdoğan, "Türkiye olarak biz çatışmaların barışçıl yollardan çözümü için Avrasya bölgesinde yoğun çaba sarf ediyoruz." dedi.

İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarını da değerlendiren Erdoğan, "Artık buna çatışma demiyorum bu savaş. Saldırılar dördüncü gününde. Bu sabah itibarıyla Gazze'deki son durum sayı ölü sayısı 94 oldu. 700'den fazla yaralı var. Egemen güçler batılı güçler nerede? Hiçbirisi ne yapıyorsun dediği yok ki İsrail olduğu için. Görüştüğümüz liderlerin yaklaşımı çok enteresan. 'İsrail savunma hakkını kullanıyor' diyor. Bu nasıl adalettir? Bu nasıl adil bir yaklaşımdır? Bunu bu şekilde ifade edebilmek mümkün mü? Atılması gereken adımlar var. Bu dayanışmadır. Bunun mayasını oluşturacak olanlar sizlersiniz. Din bilginleridir. İslam dünyası köşeye sıkıştırılmaya çalışılıyor. İslam'ın barış ve hoşgörüye yönelik temel mesajlarından güç alarak bu fütursuz çabalara karşı öz güvenli fakur bir o kadar kararlı duruş sergilemek durumundayız. Kafkaslar'da o bölgede şehit edilen hocalarımız var. Din bilginlerimiz var ama hala faili meçhul. İsrail'den öldürülen üç kişi için dünya 3 bin kişi diyor. Bütün bunlar karşısında biz başımız öne eğik durmayacağız. Tam aksine dik duracağız. Omurgalı olacağız." ifadelerini kullandı.

'HALA İSLAM DÜNYASINDA BAYRAMLARIMIZI AYNI GÜNDE YAPAMIYORUZ'

Konuşmasına bir Ayetle devam eden Erdoğan, "Biz yardımın bizimle beraber olduğuna inananlardanız. Bu yardımın yakın olduğunu da biliyoruz. Öyleyse kararlı bir şekilde bu işin üzerine gitmemiz gerekiyor. Şuradan çıkacak ortak kararlar çok önemli. Biz hala İslam dünyasında bayramlarımızı beraber aynı günde yapamıyoruz. Birçok meselede hükümlerde farklı durum var. Niye kaynaklar çeşitlendiriliyor. Öyleyse bizim kaynağımız Kur'an onun yanında Sünnet ortadaysa biz niçin böyle darmadağınık durumdayız? İnsanların savrulmasından öte fikrin savrulması çok tehlikeli, eğer bilgide ilimde bunu toparladığımız zaman sıratı müstakim üzerine oluruz." diye konuştu.

Konuşmasında İslam'a hakaret içeren filme de atıfta bulunan Erdoğan, "Son dönemlerde İslam'a ve Hazreti Peygamber'e hakaret içeren bir filmin İslam dünyasında yaşanan istenmeyen hadiselerin yaşandığını gördük. Bunlarla mücadelenin yasal olması gerektiğini görmüş olmalıyız. Bu film İslamafobiya'nın oluşmasında yayılmasında ne ilk ne de son olduğunu görüyoruz. İnsanlar tarafından kutsal kabul edilen bir dinin yasal çerçevede korunmasını bir an önce bekliyoruz." dedi.

Birleşmiş Milletler'i de eleştiren Erdoğan konuşmasına şöyle devam etti: "BM'ye ne kadar güveniyorsun denildiğinde, güvenmiyorum. Çünkü savaş şartlarının oluşturduğu yapının tezahürüdür. 3 kıtadan sadece malum inanç gruplarının temsil edildiği bir yapı var. Bizim lehimize çıkan bir sonuç var mı? Yok. BM'de halkı Müslüman olan bir ülke bile yok. BM Genel Kurulu kalkıp 5 ülke liderinin dudakları arasında. Biz diyoruz ki, burada daimi ve geçici üye ayırımı olmasın ve her kıtanın her dinin her milletin temsilcisi her yıl dönem başkanları değişsin, müzakere edilsin bu olmadığı sürece bakıyorsunuz Suriye'de insanlar katlediliyor. Peki BM ne yapıyor? Sadece seyrediyor, nasihat ediyor. Netice yok. Bu kurum niye kuruldu? Dünya huzuruna katkı için bunu sağlayamıyorsa neden var?"

Konuşmasının sonunda Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez tarafından hadis külliyatı hediye edildi. Daha sonra katılımcılarla birlikte Erdoğan fotoğraf çektirdi. Erdoğan buradaki programının ardından Ankara'ya gitmek üzere Hilton Otel'den ayrıldı.

Zaman, 19.11.2012

El Fetih ve Hamas'a seslendi: Neyi paylaşamıyorsunuz?
Gazze’ye saldırıları nedeniyle İsrail’i ağır şekilde kınayan Başbakan Erdoğan, dün de Filistinli grupları eleştirdi. El Fetih ve Hamas’a ‘Neyi paylaşamıyorsunuz, neyi halledemiyorsunuz?’ sorusunu yönelten Erdoğan, Arap Birliği’ne de ‘Sizin sesiniz ne zaman çıkacak?’ diye seslendi.

Başbakan Tayyip Erdoğan Mısır’daki temaslarının 2. gününde İsrail’in ardından Filistinli grupları ve Arap Birliği’ni de eleştirdi. Aralarında güç mücadelesi bulunan El Fetih ve Hamas’a “Neyi paylaşamıyorsunuz, neyi halledemiyorsunuz?” diye seslenen Erdoğan, Arap Birliği’ne de “Sesiniz ne zaman çıkacak?” eleştirisini yaptı. İlerleyen saatlerde Hamas siyasi büro şefi Halid Meşal ile görüşen Erdoğan, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun salı günü İsrail’in ağır bombardımanı altındaki Gazze’yi ziyaret edebileceğini söyledi.

Mısır-Türkiye Ekonomik Forumu’nda konuşan Erdoğan, 8 bakan ve 350 işadamıyla yapılan ziyareti 20. ve 21. yüzyılın en büyük buluşması olarak nitelendirdi. Önceki gün toplanan ve 27 anlaşmanın imzalandığı Ortak İşbirliği Konseyi’ni stratejik bir konsey olarak gördüğünü ifade eden Erdoğan, “Mısır’da başlayan yeni dönemle birlikte Türkiye olarak yeni bir sayfanın açılmasını, iki ülke arasında yeni bir dönemin başlatılmasını gönülden arzu ediyoruz.” diye konuştu.

Gazze’yi ziyaret eden Mısır Başbakanı Hişam Kandil’i de tebrik eden Erdoğan, “Keşke birlikte gidebilseydik. İnşallah o da olur.” diye konuştu.

“hesabını iyi yap”

2010 yılındaki Mavi Marmara olayı ile İsrail’in son Gazze saldırılarını kıyaslayan Erdoğan, Türkiye’nin bu olayda 9 şehit verdiğini, ölenler arasında yer alan Furkan’ın vücudundan 5 mermi çıktığını, birinin iki kaşı arasına sıkıldığını anlattı: “Bunu yapan İsrail’dir. İsrail çocuklara acımaz. Filistin Başbakanı İsmail Haniye’nin kucağındaki yavruyu gördünüz, 9 aylık yavruları vuracak kadar acımaz.”

Erdoğan, son saldırının 2008 yılındakine benzerliğine dikkat çekerek, bunun İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun seçim provası olduğunu da iddia etti. Ancak Erdoğan şu anki şartların 2008 yılındaki ile aynı olmadığını belirterek İsrail’e ‘hesabını iyi yap’ çağrısında bulundu.

Konuyla ilgili BM Güvenlik Konseyi’nin tavrını eleştiren Erdoğan, dünyada adaleti ihdas, özellikle barışı sağlamak için var olan BM Güvenlik Konseyi’nin artık 5 tane liderin dudakları arasına sıkıştığını da vurguladı. Batılı ülkelerin ‘Hamas’a söyleyin roketleri durdursun’ çağrısında bulunduğunu anlatan Erdoğan, “İsrail’in canı kıymetli de Gazze’de yaşayanların canı kıymetsiz mi? İsrail durdurmayacak, Gazze durduracak. Böyle adaletsizlik olabilir mi?” diye sordu.

Konuşmasında Arap Birliği ve İslam Konferansı Teşkilatı’nı (İKT) da sert ifadelerle eleştiren Erdoğan, “Arap Birliği’ne sesleniyorum, sizin sesiniz ne zaman çıkacak. Oturacağız yemekleri yiyeceğiz ondan sonra dağılacağız. Bunun ne anlamı var? İKT’ye de sesleniyorum, siz ne yapıyorsunuz? Bu kurumların reforme edilmesi şart, bu kurumlarla bu iş böyle yürümez.” dedi.

Filistinli gruplar El Fetih ve Hamas arasındaki sıkıntılar giderilmeden Filistin sorununun çözülemeyeceğine vurgu yapan Erdoğan, El Fetih ve Hamas arasındaki sorunun çözülmesini engelleyenlerin ne Hakk’a, ne halka, ne tarihe hesap veremeyeceklerini söyledi. “Neyi paylaşamıyorsunuz, neyi halledemiyorsunuz.?” diye soran Erdoğan, “Kendinize güveniyorsanız sandığa gidin, kim kazanırsa ona teslim olun. Hayır bunlar birilerinin destekleriyle koltuklarını korumaya çalışıyorlar.” dedi. İsrail ve Gazze’ye 24 saat içinde ateşkes sağlamaları çağrısında bulunan Erdoğan, görüşmelerin de 90 gün içinde başlamasını istedi.

Zaman, 19.11.2012


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.