Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Siyasi Gündem > Ağar: İşkence sert sorgu yöntemidir

 Ağar: İşkence sert sorgu yöntemidir

Meclis Darbe ve Muhtıraları Araştırma Komisyonu cezaevinde bulunan eski İçişleri Bakanı Mehmet Ağar'ı dinledi. Ağar, komisyonun işkence ile ilgili sorusunu "İşkence sert sorgu yöntemidir" şeklinde yanıtladı.

Meclis Darbe ve Muhtıraları Araştırma Komisyonu Aydın Yenipazar Kapalı Cezaevi'nde bulunan eski İçişleri Bakanı Mehmet Ağar'ı dinledi.

Ağar, komisyonun sorularına ilginç yanıtlar verdi.

Komisyon Ağar’a derin devlet ve işkence ile ilgili sorular yönetti.

Derin devleti "Musul ve Kerkük'ten başka toprak kaybetmemektir" şeklinde tanımlayan Ağar, komisyonun "İşkence nedir?" sorusuna ise "İşkence sert sorgu yöntemidir" yanıtını verdi.

'HAYATIMI TERÖRLE MÜCADELEYE ADADIM'
Uğur Mumcu ve Özal suikastlarına ilişkin bilgisi olmadığını söyleyen Ağar, tüm hayatını terörle mücadeleye adadığını söyledi.

Ağar, İsrail'den alınan kayıp silahların akibetiyle ilgili ise, "Terörle mücadele için o silahlar gerekliydi, ancak kayıtları yoktu, kayıt altına alınamazdı" dedi.

'BİLMEDİĞİMİZ BİR ŞEY ANLATMADI'
CHP Afyonkarahisar Milletvekili Ahmet Toptaş, görüşmeyi "Ağar bilmediğimiz birşey anlatmadı" sözleriyle yorumladı.

Toptaş’ın aksine ‘görüşmenin tatmin edici’ olduğunu söyleyen komisyon üyesi Yaşar Karayel ise Ağar'ın devlet anlayışı içinde bildiklerini komisyona anlattığını söyledi.

ntvmsnbc.com, 10.11.2012

Erbakan “sen haklıymışsın” dedi

Eski Bakanlardan Mehmet Ağar, Libya gezisine itiraz ettiği Necmettin Erbakan’ın dönüşte kendisine, “Sen haklıymışsın” dediğini açıkladı.

Kaddafi’nin Türkiye’ye çok ağır sözler söylediğini belirten Ağar, karşı çıktığı bu gezinin kararnamesini de imzalamadığını belirterek, sonra da hükümette kalmak istemediği için istifa ettiğini söyledi. Aydın Yenipazar Cezaevi’nde yatan Ağar, dün kendisini dinlemeye gelen Meclis Darbeleri Araştırma Komisyonu’na 4 saat boyunca şunları anlattı:

KÖŞK SEÇİMİNE KATILACAKTIM

(367 krizine yol açan Cumhurbaşkanlığı seçimi) “Aslında o seçime ben de girmek istiyordum. Çünkü, girmemek CHP’nin kuyruğuna takılmak gibi algılanacaktı. Benim girmek istememe rağmen partideki arkadaşların çoğunluğu, girmenin AKP’nin değirmenine su taşımak gibi algılanacağı için girmek istemediler. Ağırlıklı görüş bu yönde olunca ben de girmedim. (ANAVATAN ile birleşme süreci) Partilerini kapatmadılar, anlaşamadık.”

O SİLAHLARIN KAYDI OLMAZ

(İsrail’den alınan Batman’daki kayıp silahlar) Bu silahlar kullanılmıştır. (CHP Afyonkaharisar Milletvekili Ahmet Toptaş’ın ‘Devlette kaydı yok’sorusu üzerine) Her devlet bu işi yapar. Kaydı da olmaz bu şekilde kullanılan silahların. (Tansu Çiller ile İsrailli yetkililerle yaptıkları görüşmeler anımsatılınca) Apo’nun yakalanması işini konuşmuştuk.

SUSURLUK SIRADAN KAZA

Hüseyin Kocadağ, Sedat Bucak’ın tekrar devletin yanında yer almasını sağlayan adamdır. Çok çalışkan bir polistir, kahramandır. Oraya başka bir iş için gitmişler, onun dışında bir bilgim yok. Susurluk’taki sıradan bir kazadır. (Abdullah Çatlı’nın devlet tarafından kullanılması) Her devlet bu tür insanları kullanır. Bir kusuru da varsa o kusurun mesuliyetini çekeriz. Çok hizmet eden insanın çok kusuru da olur, kusurumuz olmuşsa onun da hesabını veririz. Bucak, devletin yanında silah atan bir kişidir. O zaman dokunulmazlığının kaldırılması istendiğinde ‘onunkini değil benimkini kaldırın, çünkü Bucak’ın dokunulmazlığını kaldırırsanız devletin yanında silah atacak adam bulamazsınız’ dedim. (Toptaş’ın ‘devlet kendi güvenliğini meşru güçleriyle sağlayamıyor mu’ sorusu üzerine) Her devlet bu tür şeyleri kullanır.

DERİN DEVLET TANIMI

(Derin devlet) Musul ve Kerkük’ten başka toprak kaybetmemektir. (İşkence) Sert sorgu yöntemidir. (Özer harp dairesi ve kontrgerilla) Yok öyle bir şey. (Jitem) Benim bildiğim bir şey değil, jandarmanın bileceği iştir. Onlarla da bir ilgim olmadığı için, sadece dışarıdan ben de duydum. Darbeler kötüdür. Siyaset güçlü olursa, başkaları darbe yapmaya zemin bulamazlar ve darbelerine de meşruiyet kazandıramazlar. Bütün hayatımı terörle mücadele etmeye ve milletin güvenliğini sağlamaya vakfettim.

DÜNYADA 4. İSTİHBARİ GÜCÜZ

Bu dönemde hem siyasetin hem de emniyetin güçlü olması gerekiyor. Yıllarca MİT’e bağlı olarak çalıştık, oradan bilgi aldık. Çünkü bütün bilgi teknolojileri MİT’teydi, emniyette yoktu. Şimdi ise emniyet çok güçlü. İstihbari güç çok önemlidir. ABD, İsrail ve Rusya’dan sonra en büyük istihbari güce Türkiye sahiptir. Türkiye, PKK ile mücadele edebilecek güce de sahiptir. PKK en kısa zamanda çok ciddi darbeler alacaktır. Türkiye siyasi istikrar ve teknolojisinin ulaştığı noktadan dolayı PKK’yı alt edebilecektir.

MUMCU SINIF ARKADAŞIM

(Uğur Mumcu suikastine ilişkin Güldal Mumcu’ya, ‘Ben bir tuğla çekersem, altından çok şeyler çıkar’ deyip demediği anımsatılınca) Güldal Mumcu benim sınıf arkadaşımdır. Ben bu ifadeyi kullanmadım. Birkaç defa daha tekzip etmeme rağmen hala bu konuyla ilgili suçlanıyorum.

BİLSEM AYDINLATIRDIM

(Korkut Özal’ın ‘Ağar, Özal suikastının tüm arka planları biliyor ve bildiklerini saklıyor’ sözleri anımsatılınca da) Ben Özal’a çok büyük saygı duyuyorum. Geldiğim noktalara Özal sayesinde geldim. Bilsem bunları söylerdim. Neden söylemeyeyim? Bilseydim zaten aydınlatma görevimi yerine getirirdim. Kartal Demirağ’ın da bir dış bağlantısı olduğunu tahmin etmiyorum. Psikolojik nedenlerle bu işi yapmış olabileceğini düşünüyorum.

TUTKAL İSLAM

90’lı yıllarda PKK çok güçlüydü ama şimdi değil. O dönemde askerlerimiz bölgedeki dini yapıyı ve Türkiye’deki İslami hassasiyetleri ihmal etti. Cenaze namazlarını dahi kılmadılar. Benim gayretlerim sonucu milletin değerleriyle barışma noktasında adımlar atıldı. Dini yapıya dikkat edilmesi nedeniyle askerlere gösterilen saygı arttı. O bölgedeki dini yapıyı ihmal etmemeliyiz. Çünkü bu mozaiği bir arada turan tutkal İslam’dır. İslam’a ve o bölgedeki insanların değer yargılarına saygı göstermeliyiz. Koruculuk sistemi çok önemli. Bu sistemle de çok başarılı olduk.

55 AĞA’NIN SÜRGÜNÜ

(PKK terörünün ortaya çıkışı) DP döneminde, bölgede ağırlığı olan 55 ağa Sivas’a sürgüne gönderilmiş. Onların gitmesiyle, bölgede ‘feodalizmi yıktık’ diye propaganda yapan serseri insanların tohumları atıldı, 1968’den sonra da bu tohumların sonuçları ortaya çıkmaya başladı. Ama bugün ülke bölünmediyse, PKK alan hakimiyeti sağlayamadıysa bunda Ak Parti’nin bölgedeki gücü etkili olmuştur. Hatta AK Parti’nin gücü bölgede devletten bile önce geliyor.”

Hürriyet, 10.11.2012

 

 


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.