Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Siyasi Gündem > Erdoğan saldırıyı lanetledi

Erdoğan saldırıyı lanetledi 
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Hakkari'nin Şemdinli ilçesinde zırhlı polis aracının geçişi sırasında meydana gelen patlamada, 11 yaşında bir çocuğun hayatını kaybettiğini, 18 yaralı olduğunu bildirdi. Erdoğan, "Bu alçakça saldırı bir düğün mahallinin hemen yanı başında olduğundan maalesef sivil kayıplar meydana geldi" dedi.
 
Erdoğan, partisinin Kızılcahamam'daki 19. İstişare ve Değerlendirme Toplantısı'nın kapanışındaki konuşmasında, Hakkari'nin Şemdinli ilçesinde kobra türü zırhlı polis aracının geçişi sırasında bomba yüklü bir araçla terör saldırısının gerçekleştirildiğini belirtti. Başbakan Erdoğan, şunları söyledi:

"Bu terör saldırısında polis aracı zarar görmezken bir yavrumuz hayatını kaybetti, 18 vatandaşımız ise yaralandı. Bu alçakça saldırı, bir düğün mahallinin hemen yanı başında olduğundan maalesef sivil kayıplar meydana geldi. Bu yavrumuz 11 yaşında hayatını kaybetti. Terör örgütü alçakça yüzünü bir kez daha ortaya bu hain saldırıyla koymuş oluyor biz de tabii ki bunu şiddetle kınıyor, şiddetle lanetliyoruz. Hayatını kaybeden yavrumuza Allah'tan rahmet ve ailesine sabırlar dilerken yaralı kardeşlerimize de Rabbimden şifalar temenni ediyorum."

Erdoğan, toplantı boyunca çeşitli düşünceleri aldıklarını, bunlarla ilgili gerekli değerlendirmeleri yaptıklarını ifade etti. İlgili bakanların soruları cevaplandırdığını, gerekli notların alındığını belirten Erdoğan, "Bugüne kadar gerek milletimizle olan istişaremizi gerek kendi içimizde oluşturduğumuz istişare kanallarını hiç devre dışı bırakmadık, daima işler hale getirdik. Danışmayı, istişareyi terk edenin doğru yolu bulamayacağı öğüdünü hiç aklımızdan çıkarmadık" diye konuştu.

"İktidarlarından öncesini yasakçılıkla suçladı"

"Danışanın dağları aştığı, danışmayanın yollarda şaştığı" sözünü hiç unutmadıklarını dile getiren Başbakan Erdoğan, şunları söyledi:

"Müzakerenin katılımcılığın bütün nimetlerinden, bereketinden hamdolsun bugüne kadar ziyadesiyle yararlandık. Bundan sonra da yararlanmaya devam edeceğiz. Kendi partilerinin işleyişinde demokrasiyi hakim kılamayanlar, ülke siyasetin de de demokratik bir anlayışa özellikle yaklaşamazlar, onun çizdiği çerçevede hareket edemezler. Türkiye'de cumhuriyeti dillerinden düşürmeyenlerin aslında cumhurla cumhuriyetle ilgilerinin olmadığını nasıl biliyorsak aynı şekilde demokrasiyi dillerinden düşürmeyenlerin de gerçekten demokratik bir anlayıştan ne kadar uzak olduklarını gayet iyi biliyoruz. Kendilerinin özgürlükleri, hakları, hukukları söz konusu olduğunda arşa kadar demokrat olanlar, konu başkalarına gelince bu defa sonuna kadar yasakçı bir kimliğe bürünüyorlar. Başkalarının hak ve özgürlüklerini kendileri için bir tehdit, bir sorun gibi algılayanlar yıllarca toplumun bir bölümüne ötekileştirmeyi, ayrımcılığı layık gördüler. Geçmişte hak ve hürriyetlerinden mahrum bırakılan insanların bugün en tabii haklarına kavuşmasını bir sorun olarak görenler 'mahalle baskısı' gibi kavramları tedavüle koyarak yeni ayrımcılıklar üretmeye başladılar. Meslek liselerine uygulanan haksızlıklar ortadan kalktıkça kendi özgürlükleri sınırlanıyormuş gibi yaygara yaptılar. İmam hatip liseleri meselesi normalleşince Kur'an-ı Kerim'in seçmeli ders olarak okullara girmesi gerçekleşince, Peygamberimizin hayatı seçmeli ders olunca toplum muhafazakarlaşıyor diye gürültü kopardılar."

"Demokrasi tarifi yaptı"

"Kendilerini imtiyazlı, kendi yaşam tarzlarını tek hakikat olarak görenler farklı toplum kesimlerinin yaşam tarzlarına, düşüncelerine, inançlarına hep bir sorun, bir tehdit gibi yaklaştılar" diyen Erdoğan, şöyle devam etti:

"Türkiye normalleştikçe, özgürleştikçe, ileri demokrasiye doğru yol aldıkça bunların tahammülsüzlükleri daha da arttı. Çoğunluğun azınlığın tahakkümünde kalmasını isteyenler, demokrasiyi de sadece kendileri için arzu ettiler, kendi imtiyazları için demokrat göründüler. Azınlığın, çoğunluğa tahakkümüne 'evet' dediler, ama çoğunluğun en doğal, en tabii olan hakkını kullanmasına asla müsaade etmek istemediler. Kendisi için istediği demokrasi, özgürlükleri, hakları başkası için de istemeyen asla demokrat değildir. Sadece bunlar demokrasi istismarcısıdır. Bu ikiyüzlü anlayış sahipleri yıllarca milletimizin kafasını karıştırdı, zihnini bulandırdı. Bunların yüzünden cumhuriyet adına ayrımcılığa maruz bırakılanlar cumhuriyetten, demokrasi adına zulme uğrayanlar demokrasiden soğudular. Biz işte bütün bu çarpıklıkları düzeltmek, milletten aldığımız güçle ülke yönetiminde millet iradesini, ortak aklı hakim kılmak için 11 yıl önce yola çıktık. Milletin bize verdiği her mesaja duyarlı olarak, hakkaniyet ölçüleri içindeki her eleştiriyi dikkate alarak kendi muhasebemizi asla ihmal etmeyerek, istişareyle danışmayla işte bugünlere geldik."

Toplantıya ilişkin bilgi verdi

İstişare ve değerlendirme toplantısının AK Parti'nin demokrasiye, müzakere ve diyaloğa verdiği önemi bir kez daha ortaya koyduğunu bildiren
Başbakan Erdoğan, toplantı boyunca görüşleriyle eleştirileriyle teklifleriyle katkı verenlere teşekkür etti.

Toplantıya ilişkin de bilgiler veren Başbakan Erdoğan, basına kapalı bölümde bakanlar ve genel başkan yardımcılarının sunumlar yaptığını belirtti.
Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay ve İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin'in terörle mücadeledeki son gelişmeler ve Türkiye'nin güvenlik politikalarıyla
ilgili bilgi verdiğini ifade eden Erdoğan, Başbakan Yardımcısı Ali Babacan'ın ekonomik gelişmeler konusunda ayrıntılı sunum yaptığını bildirdi.
Dışişler Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun Türk dış politikasındaki gelişmeleri analiz ettiğini ve geleceğe yönelik hedefleri değerlendirdiğini anlatan Erdoğan, Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin'in yeni anayasa çalışmalarına, Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Menderes Türel'in de büyükşehir belediyesi kanun tasarısına ilişkin bilgi verdiğini belirtti.

Erdoğan, tüm sunumların ardından milletvekillerinin düşüncelerini, sorularını ve tekliflerini ilettiklerini ifade ederek, şunları kaydetti:

"İktidarının 10. yılını geride bırakan AK Parti'de öyle birilerinin umduğu, beklediği gibi bir metal yorgunluğu asla yok. Tam tersine heyecanımız, dinamizmimiz, üretkenliğimiz en az iktidara geldiğimiz günkü kadar diridir. Bu heyecanın üzerine 10 yıllık tecrübemizi de ilave ederek artık daha kapsamlı, daha iddialı projeler üretiyor, daha hızlı çalışma takvimleri oluşturabiliyoruz. Burada yapılan görüşmelerde, istişarelerde arkadaşlarımızın gözlerindeki heyecanı, umudu görmekten ziyadesiyle memnun oldum. AK Parti ailesindeki her bir fert 'Büyük Türkiye' idealine ulaşmak için gerekli olan aşka, sevdaya, inanca ziyadesiyle sahiptir. Arkadaşlarımız birikimleriyle vizyonlarıyla 2023 hedeflerimize ulaşılabilmemiz konusunda bize daha büyük umutlar verdi. Ve 2023'ün sahiplenenleri de çoğalmaya başladı."

Bahçeli'ye yanıt

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin partisinin 10. Olağan Büyük Kurultayı'ndaki sözlerine değindi. Bahçeli'nin kurultaydaki konuşmasında 2023 vizyonunu daha önce kendilerinin kullandığını söylediğini ifade eden Erdoğan, Bahçeli'nin bir çeşit mülkiyet iddiasında, AK Parti'ye yönelik suçlamalarda bulunduğunu kaydetti. Erdoğan, "Doğrusu bu kadar yüzeysel ve sığ bir anlayışa yorum yapmak bile abestir. AK Parti'nin bugüne kadar somut projelerle, icraatlarla, yatırımlarla ortaya koyduğu vizyona diğer partilerin hayalleri bile yetişemez" dedi.

Öğretmen atamaları

Erdoğan, bazı medya organlarınca yanlış yansıtılan öğretmen atamaları konusuna da değinmek istediğini belirterek, İstişare ve Değerlendirme Toplantısı'nın açılış konuşmasında devletin imkanlarının müsaade ettiği oranda bu sorunu sıfırlamakta kararlı olduklarını söylediğini hatırlattı. Bugüne kadar 358 bin, bu yıl ise 57 bin öğretmen ataması yaptıklarını belirten Erdoğan, bazı beklentilere de noktayı koymak istediğini ifade etti. Erdoğan, şöyle konuştu:

"Ama hala bazı okullarımızda ihtiyacı tamamen karşılayabilmiş değiliz. Yaklaşık 120 bin öğretmene daha ihtiyacımız var. Kadro eksiğini tamamen
gidermemiz ise bütçe imkanlarımızın gelişmesine, ülke ekonomimizin daha büyümesine bağlı. Bu alanda düne göre çok iyi noktadayız. Ve imkanlarımız geliştikçe daha iyi bir noktaya doğru ilerliyoruz. Ancak ihtiyacın tamamen karşılanması başka bir şeydir, okuldan mezun olan veya atama bekleyenlerin hepsinin öğretmen olarak atanması başka bir şeydir. Ne devletin böyle bir taahhüdü olabilir ne de dünyanın herhangi bir köşesinde üniversiteyi bitirenler doğrudan kadroya atanır, böyle bir şey yok. Bu yönde iktidarı suçlayıcı şekilde propagandalar yapılması da doğrusu hiç adil bir yaklaşım olmaz."

Hükümetin en fazla personel atamasını, mali noktada da en büyük desteği Milli Eğitime verdiğini ifade eden Erdoğan, "Bütün bunlara rağmen bizim yüzde 100 olarak bunu hemen çözmemiz mümkün mü? Tabii ki değil. Fakat önümüzdeki program çerçevesi içinde inşallah bunu da sıfırlayacağız" dedi.

Önlerinde yerel seçimler, cumhurbaşkanı seçimi ve milletvekili genel seçiminin bulunduğunu hatırlatan Erdoğan, İstişare Toplantısı'nda bu süreçte
izlenecek politikaların ana hatlarını değerlendirme imkanı elde ettiklerini söyledi.

"Sevsinler böyle muhalefeti diyoruz, yola devam ediyoruz"

Muhalefeti verdikleri gensorular nedeniyle, Meclis'in denetim mekanizmalarını "çığırından çıkartmakla, amacından saptırmakla" suçlayan Başbakan Erdoğan, MHP ve CHP'ye gensorunun hangi durumlarda verileceğine dair "mesajlar" verdi. Türkiye'de bir muhalefet sorunu olduğunu söyleyen Erdoğan, "Aslında güçlü bir demokrasinin güçlü bir muhalefete ihtiyacı vardır ama bizim talihsizliğimiz Türkiye'de güçlü bir muhalefet yok, bunun yanında da tabii talihimiz. Sevsinler böyle muhalefeti diyoruz, yola devam ediyoruz. Her seferinde gensoru ellerinde patlıyor ama bunlar yine de akıllanmıyorlar" dedi.

En son Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu hakkında CHP tarafından verilen gensoruyu hatırlatan Erdoğan, "CHP yine perperişan oldu, ava giderken avlandı, mahcup duruma düştü. Buna rağmen pes etmiyorlar" diye konuştu.

Erdoğan, konuşmasının sonunda, milletvekillerinden gensoru görüşmelerinin takvimiyle ilgili olarak AK Parti Grup Yönetimi ile irtibat halinde olmalarını isteyerek, gelecek 2 hafta içerisinde yurtdışı seyahate çıkmama uyarısında bulundu.

Belediye düzenlemesi için kararlılık mesajı

Öte yandan, AK Parti'nin Kızımcahamam toplantısında anayasa çalışmaları ve Büyükşehir Belediye Yasa Tasarısı da değerlendirildi. Başbakan, belediye düzenlemesi için kararlılık mesajı verdi. Erdoğan basına kapalı toplantıda belediye yasa tasarısı için güçlü mesajlar verdi. Muhalefetin yoğun eleştirilerini alan bazı ak parti milletvekillerinin de endişelerini dile getirdiği tasarıya sahip çıktı. AK Partili milletvekillerinden genel kurulda gelecek hafta başlayacak görüşmelerde hazır bulunmalarını istedi. Muhalefetin eleştirilerini  haklı bulmadığını anlatan Erdoğan'ın düzenleme ile daha iyi hizmet verileceğine dikkat çekti. Ve Meclis Anayasa Uzlaşma Komisyonu çalışmaları... Başbakan çalışmaların çok da verimli olmadığı görüşünü paylaştı, umutlu konuşmadı. Edinilen bilgilere göre Erdoğan, "Tam destek veriyoruz. Yeni anayasanın yazımını en çok biz istiyoruz. Ama olmazsa da dünyanın sonu değil" diye konuştu.
 
cnnturk.com, 04.11.2012

Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.