Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Siyasi Gündem > Meclis’te kandil kebabı yemek de var

Meclis’te kandil kebabı yemek de var

BDP’LİLER vekil olmuşlar ama kâhin olamamışlar! O meşum 17 temmuz günü yer sofrasında bağdaş kurup düğün bahanesiyle kuzu kebabına girişmenin âlemi yoktu... Bak, dün Meclis’teki kandil kebabını yiyen oldu mu! 
 

Son olarak Selim Sadak’ın da Ankara’da bir restoranda biftek yerken yakayı ele vermesi üzerine, Meclis’teki BDP’liler yemeden içmeden kesildi. Dün sabah saatlerinde açlık grevleriyle ilgili basın toplantısı düzenleyen Grup Başkanvekili Pervin Buldan, önünde duran bir bardak suya uzanamadı. Yaklaşık 10 tv kamerası, 5 fotoğraf makinası kendisini izliyordu, “suyu ağzına bir götürse” hemen saptayacaklardı. Götürmedi! Ardından, Meclis lokantasında sürpriz bir yemek vardı: Yufkalı Kandil Kebabı. Yer misin, yemez misin? “Kendileri ziyafet çekerken, cezaevindekilere ölün diyorlar” dendikten sonra kimsenin boğazından lokma geçer mi? Oysa Kasrı Kanco’da verilen ziyafetin tarihi belli: 17 temmuz. Açlık grevleri henüz başlamamış, ama temmuz malum İbranice! Tammuz, yani Yahudilik, Asurilik, yeni kışın donup baharda canlanan bitki tanrısı... Yani Zerdüştilik, bir de Ezidilik... Yoksa her bahar, eylemlerini canlandıran PKK’ya bir “mesaj” mıdır söz konusu olan!!! BDP’liler vekil olmuşlar ama kâhin olamamışlar. Bugünü görmeliydiler; o meşum günde, düğün bahanesiyle yer sofrasında bağdaş kurup, kuzu kebabına girişmenin âlemi yoktu. Vakıanın bu kısmı İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin’in titiz araştırmacılığına emanet. Çünkü kendisi bir süre önce de Nusaybin’deki kültür merkezinin duvarında Zerdüştilik ve Ezidilikle ilgili motifler saptamış, bunu Meclis kürsüsünden dile getirerek, sinsi şifreyi gözler önüne sermişti.

 

Sadece BDP’liler de değil

Pervin Buldan’ın ardından dörtlü basın toplantısı düzenleyen CHP’li vekiller Veli Ağbaba, Melda Onur, Nurettin Demir ve Aytuğ Atıcı da ha keza... “Açlık grevindekiler ölmek üzere, bu Meclis’in işi, insani bir sorun” derken Buldan’dan kalan, aynı yerde duran su bardağına dokunmadılar bile. “Bu insanların öldüklerini görmek için doktor olmak gerekmiyor” derken, onlara da bir zamanlar memleketimize gelen giden yabancı milletvekillerine yapılıverdiği gibi “Yediler içtiler kan kustular” denmesin diye. Su bardağına bir an dahi bakmadılar.

 

Meclis lokantasına gel

Meclis’in de destek amaçlı açlık grevine girmediğinin göstergesi ise AKP’liler ve gazetecilerdi.

Meclis lokantası, her zamankinden daha tenhaydı. Mesleki deyimle “rutinden bir atlatma haber çıkartmak” işten bile değildi yani. Mönüdeki palamut fırın, patlıcanlı islim ve çökertme kebabının hemen altında yufkalı kandil kebabı vardı... Bunun da, yeni bir provokasyon olup olmadığı kısmı yine Sayın İçişleri Bakanı’nı ilgilendirse de, bu kebaptan ısmarlayan tek bir vekil çıkmadı.

Değil, dana eti, yumurta sarısı, kekik ve tuzot (kurutulmuş sebzelerden itinayla hazırlanmış B2 vitaminli bir lezzet kaynağı) ve zeytinyağından müteşekkil kandil kebabını yemek, orada olduğumuz sırada tek bir CHP’li ya da BDP’li vekil lokantadan içeriye adımını atmadı bile. Bir alt kattaki, yalnızca vekillerin girebildiği lokantaya asansör marifetiyle ele güne görünmeden iniyorlardı zahir!

Orada, alt kattaki “gizli” lokantada kandil kebabı yemiş olan vekil var mıdır acaba? Bugün gazetelere bakmak gerekiyor. Varsa eğer bilinmeli ki, bir başka vekil bu bilgiyi basına vermiştir. Meclis’teki peynirli sandviçleri yiyen milletvekillerini yakalamak, aynı efekti, dolayısıyla aynı gazetecilik başarısını yaratmayacağından, iş Oran semti civarındaki restoranlara (haliyle lüks) kaldı! Ancak konunun uzmanları, BDP’li vekilleri yemek yerken basabilmek için onları gören, bilen vatandaşların ihbar etmesi ya da istihbar edilmeleri gerektiğini öne sürüyor. Kürt vekiller artık açıkta yiyip içmekten de imtina etmeye başladılar ne yazık ki...

Taraf, 02.11.2012


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.