Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Ergenekon > Gizli tanık, yayınevinde konuşulanları anlattı: Ergün Poyraz’ın kitapları JİTEM’den yazılı gelirdi

Gizli tanık, yayınevinde konuşulanları anlattı: Ergün Poyraz’ın kitapları JİTEM’den yazılı gelirdi
Ergenekon’un tutuklu sanığı Ergün Poyraz’ın kitaplarının basıldığı yayınevinde çalışan gizli tanık Mart, mahkemede önemli açıklamalar yaptı. Yayınevinde Poyraz’ın yazdığı kitaplardaki bilgileri JİTEM’in gönderdiğine dair konuşmalar olduğunu söyledi.       

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nce görülen Ergenekon davasının 253. duruşmasında dün gizli tanık Mart dinlendi. Ergenekon sanıklarına yakınlığı ile bilinen Togan Yayıncılık’ta çalıştığını söyleyen Mart, Ergün Poyraz’ın yazdığı kitapların Ankara’dan avukat Hüseyin Buzoğlu tarafından getirilerek bu yayınevinde basıldığını belirtti. Yayınevinde Poyraz’ın yazdığı kitaplardaki bilgileri JİTEM’in gönderdiğine dair konuşmalar olduğunu kaydederek, “Bilgi ve belgelerin Hüseyin Buzoğlu vasıtasıyla Ankara’dan geldiği söyleniyordu. Hatta kitapların Ankara’da yazılmış olarak geldiği, Ergün Poyraz’ın kontrol etmesinden sonra basıldığı ifade ediliyordu.” dedi.

Mahkeme tarafından dinlenen gizli tanık Boyabat da çarpıcı iddialarda bulundu. Boyabat, aralarında suç ortaklığı olan Taner Büber ile aynı cezaevinde kaldığını söyledi. Büber’in cezaevinden avukatı aracılığıyla kendilerine not gönderdiğini ifade ederek, Büber’in Gaziosmanpaşa’da Kürt-Türk çatışması çıkarmalarını istediğini kaydetti. Gizli tanık, bunun ardından hazırlık yaptıklarını, PKK’ya destek veren esnafa ateş etmeye başladıklarını, 2005’te yaşanan bir çatışmanın ardından vurulanlar olduğunu ve hapse girdiklerini anlattı.

Gizli tanık, Büber’in cezaevinden avukatı aracılığıyla gönderdiği başka bir notta da ‘Erol Evcil’in vurulması talimatını verdiğini savunarak, “Evcil’i 1,5 ay Bursa ve Adana’da takip ettik. Evcil’in JİTEM elemanları tarafından korunduğunu öğrenerek durumu Büber’e ilettik. Büber de ‘Ağabey bu işi halledecek’ dedi. Ağabeyi olarak bahsettiği kişi Sami Hoştan’dı.” diye konuştu. Büber’in aracılığıyla Hoştan ve Muzaffer Tekin ile de tanıştığını ifade eden gizli tanık, Büber cezaevinden çıktıktan sonra Tekin ve Hoştan’ın Silivri’deki çiftliğe geldiğini aktardı. Gizli tanık, Tekin’in çiftlikte 4-5 gün kadar kaldığını belirterek, şunları kaydetti: “Tekin bize ideolojik şeyler anlattı. Ben doğma büyüme Gaziosmanpaşalı’yım. Gaziosmanpaşa’da çatışma çıkarmamızı, PKK sempatizanlarının yollara çıktığını, öldürmemiz gerektiğini söyledi. Tekin’den bir silah almadık. Silahı sokakta da buluyorduk. Tekin, bizden çatışma ortamı için hazırlık yapmamızı istedi. Gaziosmanpaşa’da dükkanlara ateş ediyorduk. İnsanlar yaralandı.”

Muzaffer Tekin, Hrant Dink’i öldürme talimatı verdi

Gizli tanık, “Tekin ile Büber’in arası neden bozuldu?” şeklindeki soruya da muhatap oldu. Büber’in kendisine ‘Sansasyonel eylem yapacağız’ dediğini dile getiren Boyabat, şöyle devam etti: “Tekin, Büber’e 2005 yılının ortalarında, Hrant Dink’i öldürmesini söyledi. Büber bu işi bize yaptıracaktı. Plan aşamasına gidilmedi. Büber bu işin kendisine uzayacağını anladı, ‘Büyük cezalar alırım’ diye vazgeçti. Bunu Tekin’e de söyledi. Tartıştılar. Tekin, Büber’e verdiği çekleri geri istedi. Çeklerin üzerinde rakam yoktu. Çekler Dink’in öldürülmesi için verildi. Büber, ‘sizin için işler yaptık’ diyerek çekleri geri vermedi. Sami (Hoştan) ağabeyin araya girmesi üzerine Büber, çekleri Tekin’e geri verdi.”

Zaman, 02.11.2012


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.