Gündem

Başbakan Erdoğan, Almanya Başbakanı Angela Merkel ile görüşmesinin ardından bir basın toplantısı düzenledi. Toplantıda açlık grevleri konusundaki sorusunu Türkçe soran Kürt gazeteciye Erdoğan 'Türkiye'de sadece 1 kişi ölüm orucunda ve kimse açlık grevinde değil. Onmlarınki sadece şov' diye yanıt verdi.

Başbakan Erdoğan, Almanya'ya yaptığı çalışma ziyareti çerçevesinde, Almanya Başbakanı Merkel ile görüştü.

Başbakanlıkta basına kapalı gerçekleşen çalışma yemeği 1.5 saat sürdü.

Toplantının ardında basının karşısında geçen iki ülke başbakanı gazetecilerin sorularını yanıtladı.

İşte Erdoğan’ın konuşmasından satır başları:

- Türkiye’nin Almanya ile NATO’da ortak olması nedeniyle Almanya’nın bu konudaki desteğine ihtiyacımız var. Özellikle Almanya’nın Rusya ve Çin’le ilişkileri bu bağlamda çok önemli
Türkiye’de şu anda 105 bin civarında Suriyeli mülteci var.

- İsrail-Filistin konusunda görüşmelerimiz oldu. İsrail’in Mavi Marmara konusunda bu konuda bir çok görüşmemiz oldu. Bizim bu konudaki taleplerimiz bellidir. Bunlar olmazsa normalleşme de olmaz.
İsrail’in yerleşim yerleri konusunu da görüştük. Şansölye’ye ‘siz Amanya’da duvarlar yıktınız ama İsrail orada duvarlar örüyor’ dedim.

- PKK konusunda verdikleri verecekleri destekleri de artıracaklarını söylediler. Teşekkür ediyorum. Bu konuda bakanlarımıza da talimatlarımız verdik. Batı destekli bir terör örgütü olmamalıdır. Batı bu konuda net tavrını koymalıdır. Pek çok ülkeyle suçlu iadesi anlaşmamız var. Biz pek çok suçluyu iade ettik. Aynı tavrı batıdan da bekliyoruz.

- Almanya’daki 3 milyon vatandaşımızın Almanya tarafından çifte vatandaş olarak tanınması bizim isteğimiz. Burada 700 bin Alman vatandaş var. 2 milyon 300 bin Türk çifte vatandaşlık alamıyor.

- Türkiye’de şu anda 50 bin kadar Alman vatandaşı var. Biz onlara vatandaşlık veriyoruz. Bu konuda rahatız. Aynı şeyi Almanya’dan da bekliyoruz. Bu işin mavi kartlara falan kalmamasının daha isabetli olacağını düşünüyorum.

MERKEL: PKK KONUSUNDA TÜRKİYE’YE TESTEK VERMEYE HAZIRIZ
Almanya Başbakanı Merkel ise PKK konusunda Türkiye’ye destek vermeye hazır olduklarını belirterek şunları söyledi:

-Özellikle PKK ve terör konusunda Türkiye’ye her zaman destek vermeye hazırız. Terör yurtdışından destek alıyorsa bu konuda da müsteşarlar bir araya gelerek birlikte çalışma ortamı sağlayabiliriz.

- Görüşmemizde Türkiye’nin ekonomik gelişmesini ele aldık. Türkiye’de durumu şu anda çok iyi. Avro bölgesinde de keşke bu durumda olabilsek. İkili ekonomik ilişkilerimiz de bu bağlamda daha da geliştirmemiz lazım.

(Erdoğan’ın ‘AB bize karşı dürüst davranmadı’ açıklamasıyla ilgili) AB kesinlikle dürüst bir ortaktır. Şu anda bir ilerleme raporu da hazırlandı. Bu raporda önemli noktalar ve müzakereler sürdürülecektir. Biz sayın başbakanın da AB’nin üye devletlerle birlikte dürüst bir şekilde hareket ettiğini bilmesini isteriz.

KÜRT GAZETECİYLE POLEMİK
 

Toplantı sırasında söz alan, Kürt olduğunu ve Türkçe bilmediğini söyleyen bir gazeteci de Erdoğan’a elindeki tablet bilgisayardan Türkçe soru sordu.

Kürt gazetecinin ‘açlık grevleri konusunda Türkiye’de en temel hakların bile ihlal edildiğini görüyoruz. şiddet dışında ne gibi alternatifleriniz var mı? Ve Kürt tarafı Bağdat’tan ayrılırsa daha iyi olmaz mı?’ sorusuna Erdoğan Türkiye’de kimsenin açlık grevinde olmadığını söyleyerek cevap verdi.

Cebindeki bir kağıttan BDP’li vekillerin yemek yeme görüntüleriyle ilgili bilgileri okuyan Erdoğan, Kürt gazeteciye şöyle cevap verdi:

Öncelikle Almanya’dan tüm dünyaya sesleniyorum: Türkiye’de ölüm orucunda olan sadece 1 kişi vardır.

Onlara ölün diyen siyasi parti ve bölücü terör örgütüdür. Onlara ölün diyenler ise bu sırada kuzu kebap yiyorlar. Tam tarihini de vereyim. 17 temmuz 2012’de milletvekilleri ve terör örgütünün bazı üyeleri Ahmet Türk’ün verdiği yemekte kuzu kebabı gayet şen şakrak götürdüler.

Şu anda açlık grevi falan yoktur. Bunlar tamamen şovdur. Bunların yarısından fazlası da dilekçeyle bundan vazgeçtiklerini açıladılar.

Bu konuda bir sağlık sorunu doğarsa da buna müdahale edilir.

Bunlar neyi talep ediyor diye baktığınızda talepleri bölücü örgüt başının bırakılmasıdır. Bizim meselemiz Türkiye’de sadece Kürt kardeşlerimizin değil 75 milyonun meselesidir. Siz bir etnik unsur adına konuşuyorsunuz ben ise tüm Tük milleti için konuşuyor ve onların derdini çözmeye çalışıyorum. Aramızdaki fark bu.