Gündem
 Gündem > Siyasi Gündem > Asker intiharları Meclis’te
Asker intiharları Meclis’te
Son yıllarda büyük artış gösteren şüpheli asker ölümleri Meclis’e taşındı. CHP’li Sezgin Tanrıkulu, Bakan İsmet Yılmaz’a son 10 yılda intihar eden askerleri sordu
CHP Genel Başkan Yardımcısı İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz’a, büyük artış gösteren şüpheli asker ölümleri ile asker intiharlarının son 10 yıldaki durumunu sordu.
Bakan Yılmaz’ın yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığı’na soru önergesi veren CHP’li Tanrıkulu, 16 Ekim 2012’de Uşak’ta devriye görevi yaparken yaşamını yitiren er İmam Bildik’in, bulunduğu araçtan atlayarak intihar ettiğinin iddia edildiğini ancak aile avukatının, Güre Beldesi Jandarma Komutanlığı’nda askerliğini yapan Bildik’in ölümünün şüpheli olduğunu düşündüklerini söylediğini hatırlattı.
Er için gerekenler yapıldı mı
Er Bildik’in intihar etmeyip öldürülmüş olabileceğine dair kuşkuları gidermek üzere ne tür incelemeler başlatıldığını soran Tanrıkulu soru önergesinde, “Bildik’in hastaneye kaldırılırken, hastanenin kameraları kayıtta mıydı? Bu kayıtlara ne tür görüntüler yansımıştır? Bildik’in otopsisi yapılmış mıdır? Yapılmışsa, ne tür bulgulara rastlanmıştır?” diye sordu.
Öngeresinde, çeşitli psikolojik sorunlar yaşayan askerlerin, aileleriyle daha sık haberleşmelerinin önünü açmak üzere cep telefonu kullanımı konusunda yeni bir düzenlemenin yapılıp yapılmadığını da soran CHP’li Tanrıkulu, şüpheli ölümlerden ayrı olarak askerleri intihar etmeye sürükleyen koşulların düzeltilmesi için herhangi bir tedbir alınıp alınmadığını belirtti.
10 yılda kaç asker intihar etti
Birçok asker intiharının hala bir sır olarak sık sık ifade edildiğini ifade eden Tanrıkulu, önergesinde şunları kaydetti: “Son on yılda (2002-2012) kaç asker intihar etmiştir? Bu intiharların sebepleri nelerdir? Askerlerin intiharını mercek altına alan herhangi bir rapor, çalışma yapılmış veya yapılmakta mıdır? Son on yılda, intihar ettiği söylendiği halde daha sonra cinayet olduğu ortaya çıkan kaç vaka bulunmaktadır? Erlerin komutanlarına karşı ne tür haklara sahip oldukları kendilerine sarih bir biçimde anlatılmakta mıdır? Erlere karşı keyfi uygulamalar, hakaret, dayak veya küçük düşürücü muamelenin yasaklanması konusunda ne tür tedbirler alınmaktadır? Erlerin şikâyetlerini ancak silsile yoluyla üst rütbeli personele aktarmalarına müsaade edildiği ileri sürülmektedir. Bu, şikâyetlerin gerekli mercilere ulaşmasına engel teşkil etmekte, pek çok askerin şikâyeti daha alt kademe personel tarafından hasıraltı edilebilmektedir. Bunu ortadan kaldırmak için herhangi bir düzenleme yapmayı düşünüyor musunuz?”
Taraf, 29.10.2012
Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.
|
