Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Siyasi Gündem > Cumhurbaşkanı Gül'den Cumhuriyet Bayramı mesajı

Cumhurbaşkanı Gül'den Cumhuriyet Bayramı mesajı
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, ''Bugün milletimizin en büyük bayramını coşkuyla kutlarken, Cumhuriyetimizi nitelikleri ve kazanımlarıyla her geçen gün daha da ileri taşımanın kıvancını duyuyoruz'' ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanlığı Basın Merkezi'nden yapılan açıklamada Cumhurbaşkanı Gül'ün, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı dolayısıyla mesaj yayımladığı bildirildi.

''Aziz Vatandaşlarım, Cumhuriyetimizin kuruluşunun 89. yıl dönümünde sizleri sevgiyle, muhabbetle selamlıyorum'' ifadesini kullanan Gül, mesajında şunları belirtti:

''Bugün milletimizin en büyük bayramını coşkuyla kutlarken, Cumhuriyetimizi nitelikleri ve kazanımlarıyla her geçen gün daha da ileri taşımanın kıvancını duyuyoruz.

Atatürk'ün önderliğinde yürütülen istiklal mücadelesinin emsalsiz bir zaferle neticelenmesi ve ardından milletimizin kendi iradesi doğrultusunda yönetimde söz sahibi olmasını sağlayan Cumhuriyet'in kurulması, Türkiye'nin istikametini belirleyen bir adım olmuştur.

Bu başarı ve büyük eser, milletimizin özgüveninin, birlik ve beraberliğinin, bağımsızlık aşkının, müreffeh ve güçlü yarınları hep birlikte kurma anlayışının tabii yansımasından başka bir şey değildir.

Şüphesiz Cumhuriyet'in ilan edilmesi, Türk milletini muasır medeniyet seviyesine ulaştıracak adımların en önemli aşamasını oluşturmaktadır.

Cumhuriyet'in kuruluşuyla birlikte, Atatürk'ün öncülüğünde Türkiye'nin dünya sahnesinde hak ettiği yeri alabilmesi ve ilelebet payidar kalabilmesi yolunda güçlü bir irade ortaya konulmuştur. Bu irade ve azmin, yöneticisinden vatandaşlarına kadar toplumun bütün kesimlerini kuşatmış olması, memnuniyet vericidir.

Son yıllarda adeta bir sıçrama dönemi yaşayan Türkiye, sorunlarına rağmen istikrarlı bir şekilde ilerlemekte, gelişmeye devam etmektedir. Ülkemizin ekonomi, demokrasi, hukuk, kültür, siyaset alanlarında gerçekleştirdiği dönüşümler büyük bir zihniyet değişikliğini de beraberinde getirmiştir. Bu, takdire şayan bir ilerlemeye işaret etmektedir.

Bugün ülkemiz, ilerleyen demokrasisi, gelişen ekonomisi, güçlü ordusu, zengin insan kaynağı ve müteşebbisleriyle, uluslararası alanda giderek yükselen bir profil sergilemektedir. Türkiye bugüne kadarki başarılarıyla ümit veren, halkının özgüvenini yükselten bir ülkedir.

Ciddi risk ve tehditlerin bulunduğu bir coğrafyada Türkiye, Atatürk'ün 'Yurtta Sulh, Cihanda Sulh' anlayışının perspektifinde, yakın bölgesine ve ötesine barış, adalet ve refahı yaymaya çalışmaktadır.

Türkiye'nin, demokratik ve laik bir ülke olarak, farkındalık yaratan nitelikleriyle, bölgemizde ilham kaynağı olması, vizyoner bir bakış açısının tezahürüdür. Esasen bu durum, sahip olduğumuz yumuşak güç unsurlarının sağladığı somut bir kazanımdır.

Ülkemizin uluslararası alandaki bu konumunu pekiştirecek, kazanımlarımızı sağlamlaştıracak adımların kararlı bir şekilde devam ettirilmesinin önemini vurgulamak istiyorum.

Bu umut ve güvenle Cumhuriyetimizin 100. yılına doğru ilerlerken, geçmişle geleceğin muhasebesini yapmamız, yeni hamleler için bizlere cesaret verecektir.

Gerek dünyanın içinden geçtiği süreçte gerek bölgemizdeki çalkantılı dönemde ülke olarak daima güçlü durumdayız.

Türkiye'nin öncelikleri ve hedefleri bellidir. Yeni dünya düzeninin muktedir bir ülkesi olma iddiamızı gerçekleştirebilmemiz için, büyük bir itina gösterilmesi gereken önceliklerimizi bir kez daha hatırlatmakta fayda görüyorum.

Cumhuriyetimiz ve demokrasimiz hiç şüphe yoktur ki en önemli değerimizdir. Vatandaşlarımız demokratik rejimin erdemlerinin kıymetini bilmekte, bunun bilinci içinde yarınlara güvenle bakmaktadır.

Ortak hedefimiz, herkesin demokrasi ve hürriyet içinde yaşadığı, hak ve özgürlüklerini evrensel standartlarda kullandığı bir Türkiye'dir. Türkiye'nin gelişmiş bir demokrasi haline gelmesi için, temel hak ve özgürlüklerin genişletilmesinin, hukukun üstünlüğünün güçlendirilmesinin taşıdığı önem aşikardır. Bir ülkedeki özgürlük ortamı, esasen demokrasiye hayat veren bir güçtür.


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.