Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Ergenekon > 'JİTEM, TUSHAD'a bağlı'

'JİTEM, TUSHAD'a bağlı'
Zirve Yayınevi'nde biri Alman uyruklu 3 kişinin boğazının kesilerek öldürülmesi olayına ilişkin dava kapsamında, tanık koruma programından yararlanan tutuksuz sanık İlker Çınar için taraf avukatlarıyla müştekilerin çağrılmadığı ara celse yapıldığı öğrenildi.

Alınan bilgiye göre, İlker Çınar'ın “can güvenliği endişesi” iddiasıyla dilekçeyle müracaat ettiği Malatya 3. Ağır Ceza Mahkemesi, oy birliğiyle ara celse yapılmasına karar verdi. Taraf avukatları ve müştekilerin davet edilmediği celsede avukat talep etmeyen sanık İlker Çınar, savunma yaptı.

İddianamede geçen iddialarını yineleyerek, emekli Orgeneral Hurşit Tolon tarafından TSK içerisinde kurulan TUSHAD adına çalıştığını ileri süren Çınar, heyete Zirve Yayınevi'ndeki cinayet tarihi, öncesi ve sonrasında yaşananları anlattı. Cinayetler öncesi İlahiyatçı Prof. Dr. Zekeriya Beyaz ile gazeteci yazar Hulki Cevizoğlu'nun programına katıldıklarını anımsatan Çınar, savunmasında “Bu programda misyonerlerin yapmış olduğu faaliyetleri TUSHAD tarafından bana söylendiği gibi anlattım” dedi.

JİTEM'in operasyonel yönden TUSHAD'a, idari yönden ise Jandarma Genel Komutanlığı'na bağlı olduğunu savunan Çınar, örgütün eylemlerinin korkutma ve öldürme amaçlı olduğunu Zirve Yayınevi cinayetlerinin ardından anladığını iddia etti.

"EMRE GÜNAYDIN EYLEM İÇİN HAZIR"

Eski Malatya Jandarma Alay Komutanı Albay Mehmet Ülger ile TUSHAD'dan gelen talimat üzerine çalışmaya başladığını ileri süren Çınar, cinayetler öncesi Malatya'da yapılan bir toplantının içeriğine ilişkin de şunları anlattı:

“17 Mart 2007 tarihinde bir toplantı yapılacağı için Malatya'ya geldim. Otele yerleştikten sonra toplantının yapılacağı eski Jandarma Alay Komutanlığı'na gittim. Mehmet Ülger, 'yukarıdan gelen bir talimat olduğunu, sansasyonel bir eylem için alt yapı çalışmalarının devam ettiğini' söyledi. Eylemin korkutma amaçlı olacağı söyleniyordu. Korkutma eyleminin 'kimler tarafından nasıl gerçekleştirileceğini' sorduğumda, Ruhi Abat, Mehmet Ülger'in yüzüne bakarak, 'Emre Günaydın eylem için hazır. Yapılacak eylemle ilgili gerekli talimatlar verildi. Eylem için de psikolojik olarak hazırlandı. Misyonerlerin arasına karıştı ve eylemi gerçekleştirecek kapasiteye geldi' dedi. O anda eylemin öldürme amaçlı olduğunu bilsem kesinlikle buna müdahale ederdim.”

"BEN DEVLETİM İÇİN YAPTIĞIMI SANIYORDUM ANCAK.."

“Devlet” olarak tanıdığı ve içinde bulunduğu yapının terör örgütü olduğunu Zirve Yayınevi cinayetleri ve Ergenekon operasyonlarıyla anlayabildiğini iddia eden Çınar, kendisinin örgüt içindeki göreviyle ilgili şunları söyledi:
“Ben Özel Kuvvetler Komutanlığı'nda Beyaz Kuvvetler olarak bilinen yapı içerisinde 'kontr espiyonaj' yapmak üzere yasal olarak görevlendirilmiştim. Benim görevim likidasyon istihbarat yapmaktı. Asla ne korkutma ne de öldürme gibi bir görevim olmadı. Benim yaptığım brifing amaçlı olarak Mehmet Ülger'e yönlendirilmem olmuştu. Bu brifing de katliama yönelik değildi. Bana öğretilen ve benden istenen ülkenin bekası için tehdit ve tehlike olarak gösterilen misyonerliğe karşı 'kontr espiyonaj' yapmaktı. Bu nedenle misyonerlerin arasına girerek homojenize olmuştum. Ben bunu, devletim için yaptığımı sanıyordum. Ancak Ergenekon terör örgütüne, devlet diye bildiğim bir örgüte hizmet ettiğimi menfur Zirve Yayınevi katliamından sonra ve Ergenekon operasyonlarıyla anladım.”

Mahkeme heyeti, Çınar'ın duruşmalardan bağışık tutulmasına karar vererek celseyi tamamladı.


 

Radikal, 19.10.2012


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.