Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Siyasi Gündem > Dershaneler kapatılırsa yeraltına iner

Dershaneler kapatılırsa yeraltına iner
 
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, dershaneleri kapatmak isteyen hükümeti uyardı. Kılıçdaroğlu, “Bugünkü koşullarda ‘kaldırıyoruz’ derseniz dershaneler yer altına iner. Ortaya kayıtsız, aynı işlevi gören pek çok dershane çıkar.” dedi.

CHP lideri, özel okula çevirmenin de ihtiyacı ortadan kaldırmayacağının altını çizerken merhum Turgut Özal’ın başbakanlığı döneminde yaşananları hatırlattı: “Rahmetli Özal ‘Dershaneler okula dönüşürse 5 yıllık vergi muafiyeti getireceğiz.’ demişti. Pek çoğu özel okula dönüştü fakat dershaneler yine kalkmadı. Eğer yüz binlerce gencimiz üniversite kapısından dönüyorsa, 500 kişilik yere bin 500 kişi talip oluyorsa ve onlar arasında sınav yapılacaksa dershaneler olur.”

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Cihan Haber Ajansı’na gündeme dair önemli açıklamalarda bulundu. Seçilme yaşının 18’e indirilmesi konusunda herhangi bir karar vermediklerini söyledi. Ancak parti programında seçilme yaşının 21 olduğunu ifade etti. Kılıçdaroğlu, “Neden; çünkü askerlik yaptıktan sonra kişiler milletvekili olsunlar diye. 21 yaşa sıcak bakarız. Kişinin milletvekili olabilmesi için olgunlaşması gerekir.”  dedi. Kılıçdaroğlu, yerel seçimlerin öne alınmasına ilişkin anayasa değişikliğine niçin destek vermediklerini de şöyle anlattı: “Bir kişinin ihtiraslarına, beklentilerine uygun anayasa değişikliği yapılmaz. Sayın Erdoğan’ın kafasında bir seçim takvimi var. O takvime uygun biz anayasayı değiştireceğiz. Sayın Cumhurbaşkanı iade etti. Bu sonucu beğenmediler, tekrar CHP’ye döndüler. ‘Acaba tekrar CHP bu sürecin içine alınabilir mi?’ diye. Bizim olağan düşüncemiz şudur: Anayasa’ya göre 5 yılda bir seçim yapılması gerekiyorsa bu 5 yılda bir yapılmalı.”

      CHP lideri, anadilde eğitim tartışmasını değerlendirirken, kişinin anadilini öğrenme özgürlüğüne sahip olduğunu bunun da seçmeli dersle mümkün hale geldiğini vurguladı. Anadilde eğitime ise ‘toplumu böler’ gerekçesiyle karşı çıktı: “Öğrenme ayrı, eğitim ayrı. Seçmeli ders olarak şu an Kürtçe var zaten. İsteyen çocuklarımız Kürtçeyi öğrenebiliyorlar. Kişinin anadilini öğrenme konusunda devlet katkı vermeli. Ama resmi dil Türkçedir. İkinci bir resmi dilin olmasının doğru olmadığı kanısındayız.”

    Oslo görüşmelerine ilişkin de konuşan CHP lideri, meşru, yasaların izin verdiklerinin dışında devletin hiçbir organının terör örgütüyle masaya oturamayacağını söyledi. Şöyle konuştu: “Devletin istihbarat örgütü görüşür elbet. Yeni mi görüştü? Hayır, çok eskiden beri görüşüyorlar. Ayrıca yasaları izin veriyor zaten. Ama Oslo’daki görüşme istihbarat örgütüyle değildi. Sayın Başbakan, özel temsilcisi, müsteşar yardımcısını görevlendirdi. Orada ‘Sayın Erdoğan’ın temsilcisi olarak ben buradayım.’ diyor. İtiraz ettiğimiz nokta bu. Ayrıca, terör örgütüyle anayasa değişikliği görüşülmez. Onların görüşme yeri TBMM’dir.”

    Terör sorununa da değinen Kılıçdaroğlu, “Bu sorun toplumsal uzlaşmayla çözülür. Parlamentoda oturacağız, her siyasal partiden eşit şekilde milletvekili katılacak. Onun dışında paralel bir akil adamlar heyeti olacak. Dolayısıyla ikisinin işbirliğiyle biz bu soruna çözüm üreteceğiz.” diye konuştu.

12 Eylül yasalarını ‘kaldıralım’ dedik, AK Parti destek vermedi

Yeni anayasa konusuna da değinen Kılıçdaroğlu, sivil, demokratik, özgürlükçü bir anayasaya ‘evet’ dediklerini, kırmızı çizgilerinin başlangıç kısmındaki ilk dört madde olduğunu vurguladı. Partisinin ‘vatandaşlık tanımı’ tanımı konusunda birden fazla seçenek üzerinde durduğunu anlattı, çalışmalarının sürdüğünü söyledi. Sorunun, büyük ölçüde anayasadan değil, 12 Eylül rejiminin getirdiği yasalardan kaynaklandığını belirten Kılıçdaroğlu, “Biz onlara ‘darbe hukuku’ diyoruz. Darbe hukukunun değişmediği yerde özgürlükten söz edemezsiniz. AKP’ye ‘Gelin anayasayı değiştirelim, hiçbir itirazımız yok ama darbe hukukunu da değiştirelim.’ dedik. Ama AKP bizim bu teklifimizi kabul etmedi.” diye konuştu.

Darbeye  kalkışanlar tabii ki yargılanmalı

Kemal Kılıçdaroğlu, “Darbelere karşı olduğunuzu söylediğiniz halde darbeye teşebbüs iddiasıyla yargılanan bazı isimleri vekil adayı göstermeniz bir çelişki olmuyor mu?” yönündeki bir soru üzerine, darbe yapanların, yapmaya kalkışanların yargılanması gerektiğini söyledi. CHP lideri, “Türkiye’de darbe döneminin bittiğine inanan bir siyasal partiyiz. Darbe yapanların da yargılanması gerekir. ‘Onları niye darbecilikten yargıladınız?’ diye hiçbir zaman öyle bir ifade kullanmadık. Birisi darbe yapmaya kalkmışsa, onu projelendirmişse gidip yargılanabilir. Tutuklu milletvekilleri için dokunulmazlık istemedik. İsteğimiz adalettir. Özel yetkili mahkemeler hukuk devletinde olmaz.” ifadelerini kullandı.


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.