Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Siyasi Gündem > Kılıçdaroğlu: "İhanete varan bir tezgah ile karşıkarşıyayız"

"İhanete varan bir tezgah ile karşıkarşıyayız"

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, hükümetin, Suriye politikasını ve Meclis'ten geçen tezkereyi "ihanete varan bir tezgah ile karşıkarşıyayız" diyerek eleştirdi. "Çapsızlığı dünyada alay konusu olan bir Dışişleri Bakanı ile yola çıkarsan olacağı budur" diyen Kılıçdaroğlu, "bunu yapmak için ileri derecede gerizekalı olmak lazım "ifadelerini kullandı. Savaş istemediklerinin altını çizen Kılıçdaroğlu, "çocuklarımızın kanları Arap çöllerinde dökülsün istemiyoruz" dedi.

Partisinin TBMM grubunda konuşan Kılıçdaroğlu, önlerinde iki Türkiye bulunduğunu, birinci Türkiye'nin, "masallar gibi yaşayan AK Parti'lilerin masal ülkesi", ikincinin ise "zam ve zulüm altında ezilen halkın gerçek Türkiye'si olduğunu" savundu.

Bir masalmış gibi anlatılan Türkiye'de haramzadelerin bulunduğunu öne süren Kılıçdaroğlu, "Onların karnı doymuyor; bir kara delik gibi. Bu Türkiye, AKP'nin Türkiye'sidir. Halkın gerçek Türkiye'si bu değildir. Geleceğinden kaygı duyan, 'geçinemiyoruz, toplum sözleşme yapamıyoruz, özgürce konuşamıyoruz' diyen halkın gerçek Türkiye'si. İki Türkiye arasında 180 derece fark var. Masalların ülkesi Türkiye'de AKP ve yandaşları yaşıyor. Onlar, Karun gibi zengin oldular, köşeyi döndüler, lüks araçlarla geziyor, konuşanı susturuyorlar; bunu da görev biliyorlar" diye konuştu.

-"Ahlaksız zamlar"-

Kılıçdaroğlu, son 1 yılda elektriğe yüzde 34,9, doğalgaza yüzde 54 zam yapılmasına rağmen memur ve işçinin ücretlerinin çok az arttığını belirterek, "Siz, halkı yoksullaştırmak için bu zamları yapıyorsanız başarıya ulaştınız demektir" dedi.

Bu zammın gerekçesinin anlatılmasını isteyen Kılıçdaroğlu, Bülent Ecevit Hükümeti'nin, ekonomiyi krizden çıkardığını, terörü bitirdiğini, kemiksiz bir Türkiye'yi AK Parti Hükümeti'ye devrettiğini öne sürdü. Kılıçdaroğlu, "Varılan noktaya bakın, ekonomik kriz var, zamların arkası kesilmiyor. Devraldığınız Türkiye bu muydu?" diye sordu.

Elektriğe ve doğalgaza, okulların açıldığı sırada zam yapıldığına işaret eden Kılıçdaroğlu, bu zamları, ahlakla ve şerefle bağdaştıramadığını ifade etti. Kılıçdaroğlu, zamları, "ahlaksız zamlar" diye nitelendirerek, bunu onaylayamayacaklarını belirtti. Kılıçdaroğlu, ekonominin ve Türkiye'nin yönetilemediğini ileri sürdü.

-"Herkesin karnı doydu"-

Doğalgaza yapılan zammın, "Doğalgaz, petrol bizim ülkemizde yok, dolarla getiriyoruz. Dolar artınca fiyatlar da artıyor" diye gerekçelendirildiğini kaydeden Kılıçdaroğlu, Aralık 2011'de Rus doğalgazının dünyada bin metreküpünün 436 dolar, Ağustos 2012'de ise 410 dolar olduğunu belirtti. Kılıçdaroğlu, Aralık başında bin metrekübünün 810 lirayken, daha sonra 733 liraya düştüğünü vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bir Allah'ın kulu çıkıp 'bu zamlar ahlakidir' desin. Dünyada doğalgaz fiyatları düşüyor, biz yüzde 33 zam yapıyoruz. Bunun vebali vardır, millete sorumluluğunuz var. Bu kadar ağır zammı milletin omuzlarına nasıl yüklüyorsunuz? Öyle anlaşılıyor ki; kendileri yediler, yandaşlarına yedirdiler, herkesin karnı doydu, iyice palazlandılar, kara delik gibi yutuyorlar, fatura da millete çıkarılıyor. Millet, bunun farkına varsın. Faturayı artık sen ödeme, iktidara ödet. Dünyada doğalgaz fiyatları yüzde 9,6 gerileyecek, doğalgaz fiyatlarına sen yüzde 30 zam yapacaksın. Milletin yüzüne nasıl bakıyorlar? Yalan söylenmez ki bu kadar, yalan söylemenin de usulü var. Göz göre göre, dünyayı bile bile millete yalan söyleyeceksiniz. Eğer doğalgaza zam yapıyorsanız, bilin ki iğneden ipliğe her şeye zam yapacaksınız. Bu kadar ağır zammın faturasını halka çıkarmanın ahlak, demokrasi, özgürlüklerle, ekonomi yönetimiyle hiçbir ilgisi yoktur. Tam bir yönetimsizlik. Ahlaki açıdan bu zamlar bir soygundur, soygunu yapanlar AKP'nin yöneticileridir."

-"Engereklerden, çıyanlardan ne farkın var"-

Kılıçdaroğlu, Türkiye'nin doğalgazın yüzde 98'ini ithal ettiğine işaret ederek, bunun da büyük kısmının Rusya'dan alındığını anımsattı. Kılıçdaroğlu, "Doğalgazınızı bir ülkeye bağlamışsanız, bir ülkeye kaderinizi bağlamışsınızdır. Yarın Suriye'de savaş çıktı, Rusya destek verdi, Rusya doğalgaz musluklarını kapattı, memleketin hali ne olacak?" sorusunu yöneltti.

Devlet yönetiminin bu olmadığını öne süren Kılıçdaroğlu, devleti yönetecek kişilerin uzak görüşlü, gelecekte Türkiye'nin çıkarlarını koruması gerektiğini anlattı. Kılıçdaroğlu, "Siz Türkiye'nin çıkarlarını bırakın korumayı, birilerine peşkeş çekiyorsunuz. Buna da devlet yönetimi diyorsunuz.

İhanete varan bir tezgahla karşı karşıyayız. Ahmet Arif, bu soygun düzenini çok güzel anlatır: Bunlar engerekler ve çiyanlardır/Bunlar aşımıza, ekmeğimize göz koyanlardır/Bunları tanı, tanı da büyü. Doğalgaz fiyatları dünyada düşecek, sen doğalgaza yüzde 30'a varan zam yapacaksın. Senin engereklerden, çiyanlardan ne farkın var?" görüşünü savundu.

Fitreye, zekat parasına el konulup konulmayacağını soran Kılıçdaroğlu, "Bu savcılar yargılanıyorlar, 'Sen niçin Deniz Feneri soygununu soruşturuyorsun' diye. Bir savcı, 'Önümüzdeki duruşmada 11 kişiyi tanık olarak istiyorum, burada ifade versinler.' Bu kişilerin gelip tanık olarak ifade vermesi lazım. Bunların içinde bir köstebeğimiz var, meşhur, Beşir Atalay, Adalet Bakanı var. Madem savunma hakkı kutsalsa, savunma durumunda olan kişinin gösterdiği tanıkların, tanıklık yapması lazım. Gelirlerse pek çok gerçeği öğreneceğiz. Ama sanmasınlar ki tanıklık yapmayıp, kurtulacaklar. Söz veriyorum, onlardan hesabını sormazsak biz namerdiz" diye konuştu.

-"Egon, başına bela'-

Kılıçdaroğlu, TBMM'den geçen hafta Suriye tezkeresinin çıktığını, tezkere öncesi grubunu toplayan,milletvekillerini bilgilendiren, karar alan tek partinin CHP olduğunu söyledi.

CHP'nin, Suriye konusunda daha önce yaptığı önerilere işaret eden Kılıçdaroğlu, "Şimdi kalkıp ortak iradeden, ulusallıktan söz ediyorlar. Sen kim, ortak irade kim. Sen ne anlarsın ortak iradeden. Kendi iradeni, milletin ortak iradesi sanıyorsun. Egon bu kadar şişmiş senin, o egon senin başına bela zaten. Önce ondan kurtulacaksın. İnsanımızın kanının Ortadoğu çöllerinde dökülmesini istemiyoruz. Bedel ödemek istemiyoruz. Suriye konusunda mektup gönderdik, bunu da kabul etmediler. Şimdi, 'Niye bize destek vermiyorsunuz' diyorlar. Bu ülkeyi savaşa götürecek hiçbir belgenin altına, hiçbir CHP'li, ülkesini seven hiçbir kişi imza atmaz. Bütün çabalarımızı, yolu yöntemi gösterdik, şöyle davran, yanlış davranıyorsun dedik, anlatamadık, 'Ben biliyorum, doğru yapıyorum' dedi.

Türkiye'yi savaşın eşiğine getirdin sen" diye konuştu.

cnnturk.com, 09.10.2012


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.