Kılıçdaroğlu, "Yapılan her açıklamaya bakın, bir hazırlanmanın ürünüdür, bir bütünün parçalarıdır. Başta ne söylüyorsak, yine aynı şeyi söylüyoruz. Eğer Türkiye kan gölüne döndüyse, birilerinin bunun hesabını vermesi gerekir." dedi. Kılıçdaroğlu, yaptığı yazılı açıklamada, ülkede kan akmamasını sağlama sorumluluğunun, baştan sona kadar siyaset kurumuna ait olduğuna dikkat çekti. Şu ifadeleri kullandı: "Bu görev, biz siyasetçilerin omuzundadır. Terörü azaltmak için, kanı durdurmak için gerekirse herkesle görüşülür, her türlü politika üretilir. Herkesin şu soruyu kendi vicdanında tartmasını istiyorum: Bu nasıl bir görüşmedir ki, sonunda oluk oluk kan akmaya başladı? Bu nasıl bir görüşmedir ki, sadece ve sadece terörü azdırdı? Bir kez daha altını çizerek söylüyorum. Evet, kanı durdurmak ve huzuru tesis etmek için siyaset bu tür tedbirleri de geliştirmek zorundadır. Diyalog ve konuşma elbette siyasetin ve aklın tabiatı gereğidir. Fakat Oslo görüşmesi sonucu itibarıyla akan kanın artmasıyla, terörün misliyle azmanlaşmasıyla sonuçlanmıştır. O halde bu görüşmelerde masaya yatırılmış konuları bilmek zorundayız. Verilen sözleri bilmek zorundayız. Ne için? Bir daha aynı hataları yapmamak için."
Kemal Kılıçdaroğlu, havaalanındaki değerlendirmesinde ise Ovacık Cumhuriyet Başsavcısı'nın vurularak öldürüldüğünü hatırlattı. Kılıçdaroğlu, "Arkadaşlarının açıklamalarına bakın. Yürek burkan açıklamalar. 'Lojmana polis istedik, verilmedi' diyor. Bu nasıl bir devlet yönetimidir? Savcısının koruyamayan bir hükümetin varlığı dünyanın bütün demokrasilerinde tartışılır. Yargıcını koruyamayan bir devletin varlığı bütün ülkelerde tartışılır. Oslo süreci bugünkü çıkmazımızın temel noktalarından birisidir. Terör örgütünü yüreklendirmiştir." ifadelerini kullandı.
Zaman, 22.09.2012
Gündem > Siyasi Gündem > Oslo görüşmeleri sürebilir ama içeriğini bilmek istiyoruz