Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Siyasi Gündem > Kılıçdaroğlu: Yüzde 99 değil yüzde 99.5 sabotaj

Kılıçdaroğlu: Yüzde 99 değil yüzde 99.5 sabotaj
Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 25 askerin şehit olduğu Afyonkarahisar'daki mühimmat patlaması için konuştu: El bombası düşmüş de patlama olmuş. Bunun böyle olmadığını askerlik yapan herkes bilir. Bana gelen bilgiler sabotaj olduğu yönündedir. Hatta bir bilgi yüzde 99 değil 99.5 sabotajdır yönünde

ANKARA - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Afyonkarahisar’da meydana gelen patlamanın sabotaj olabileceği iddialarının arkasında olduğunu söyleyerek, "Söylediğimiz her sözün arkasındayız. Her sözümüz ölçülmüştür, biçilmiştir, tartılmıştır, uzun süre konuşulmuştur ondan sonra dillendirilmiştir. Biz AKP Hükümeti gibi boş konuşmayız" dedi.

CHP Lideri Kılıçdaroğlu, Genel Merkez binasında yaptığı basın açıklamasında, Türkiye’nin üzerinde bir kabusun olduğunu söyleyerek, hiçbir şeyin iyiye gitmediği savundu. Bir felaket senaryosu çizmek istemediğini dile getiren Kılıçdaroğlu şunlar söyledi:
"Zaten o oyun Türkiye’de oynanıyor. Oyunda figüran olan hükümet. Hiçbir şeyi yönetemiyor. Olayların arkasından sürüklenip giden bir hükümet var. Afyonkarahisar’da bir patlama meydana geldi, saat 21.15’te. İlk anda birkaç yaralı var dediler. Sabah olduğunda 25 şehit olduğu ortaya çıktı. Çevre Bakanı Eroğlu, sanki Türkiye’nin değilde Pakistan’ın çevre bakanıymış gibi konuştu, ’Pakistan’da Hindistan’da böyle kazalar olur’ dedi. Bu kadar ciddiyetsiz, bu kadar sorumsuz hükümet olur mu?"


"EROĞLU SANKİ PAKİSTAN’IN ÇEVRE BAKANI"


Afyonkarahisar Valisi’nin, belediye başkanının, Çevre Bakanı Eroğlu’nun açıklama yaptığını ve olayın kaza olduğunu söylediklerini hatırlatan Kılıçdaroğlu, Başbakan’ın konuyla ilgili bir açıklama yapmadığını söyledi. Kılıçdaroğlu, Genelkurmay Başkanı Özel’in ’Her şey ortada’ sözlerini anımsatarak, Başbakan’a "Niçin açıklama yapmıyorsunuz, insanlar doğru bilgi istiyor?" diye seslendi.
Televizyon kanallarına çıkan uzmanların hepsinin kaza değil sabotaj olduğu yönünde fikir beyan ettiklerini belirten Kılıçdaroğlu, buna rağmen bir açıklama yapılmadığını ve Başbakan’ın bu uzmanlara yönelik eleştirilerde bulunduğunu söyledi. Kılıçdaroğlu şunları söyledi:
"Başbakan kaza diye bir şey demiyor, sabotaj ihtimali var diyene büyük bir haksızlıkla yüklendi. 25 şehidimizin hesabını kim verecek? Hükümetin söylediğine inanmıyoruz, hükümet yalan üreten bir hükümettir, doğruları kendi halkından saklayan bir hükümettir. Yalan üzerine ülkeyi neredeyse savaş noktasına getiren hükümettir."
Kılıçdaroğlu, Suriye’de düşen Türk jetinin neden düştüğünün hala belli olmadığını söyleyerek uçağın düştüğünü dahi Suriye açıklama yaptıktan sonra öğrenildiğini belirtti. Uçakla ilgili bugüne kadar kamuoyuna doyurucu bir açıklama yapılmadığını söyleyen Kılıçdaroğlu, "2 pilotumuz şehit oldu. Uludere’de 34 yurttaşımız öldürüldü. Biz ilk bilgileri yabancı haber ajanslarından aldık. Türkiye’de kimse konuşamıyordu. Israrla sorduk: İstihbaratı kimden aldın diye, bugüne kadar hükümetin bir açıklaması olmadı. Biz yüklendikten sonra bir bakanları çıkıp açıklama yaptı. Öldürülenlerin terörist olduğunu söyledi. Madem ölen insanlara terörist dediniz, neden parlamentodan özel bir yasa çıkarıp ölenlerin yakınlarına maaş bağladınız? Ne zamandan beri Türkiye Cumhuriyeti aileleri terörist ailelere maaş bağlamaya başladı. Bunun da hesabı yeteri kadar sorulmadı" diye konuştu.


’KAZA SÜSÜ VERDİĞİNİZ BİR RAPOR ÇIKARSA BUNU KABUL ETMEYİZ’


Anamuhalefet partisi lideri olarak kendisine her yerden bilgi gelebileceğini ifade eden CHP Lideri, "Bırakın bilgi gelmeyi, en yetkin insanları ararım ve konuşurum. Nasıl medyaya çıkan uzmanlar ’Bu bir sabotajdır’ diye söyledilerse ağırlıklı olarak, bana da bilgi veren tüm uzmanlar ’Bu bir sabotajdır’ dediler. Askerlik yapan herkes bunu bilir. Milleti kandırmasınlar. O açından söylüyorum: Bana gelen bilgiler, olayın sabotaj olduğu yönündedir. Hatta birisi ’Yüzde 99 bile değil, yüzde 99.5 sabotajdır’ dedi. Ben bu işin uzmanı değilim. Hükümetin vermediği bilgiyi medya el yordamıyla bulmaya çalışmıştır. Uzmanları çıkarmaya çalışmıştır, Başbakan’ın ağır baskısı altında kalmıştır. Medya ne yaptı? Kaza algısı üzerinden yola çıktı ve şu soruyu sordu; Depoda acemi askerlerin ne işi vardı? Genelkurmay yanıt verdi ’Acemi askerler o depoda değildi’ diye. Acemi askerlerin olmadığı bir mühimmat deposunda meydana gelen patlamanın nedeni nedir? Araştırma yapılacak elbette ama sizin kaza süsü verdiğiniz bir rapor çıkarsa, biz bunu kabul etmeyiz."


’SORUMLU OLARAK PATLAMADA ŞEHİT OLAN ASKERLERİ GÖSTERECEKLER’


Doğruyu söylemeyen bir iktidarın yalancı çoban durumuna düşeceğini savunan CHP lideri Kılıçdaroğlu hükümetin Uludere’de, savaş uçağı düştüğünde halkı kandırdığını söyledi. Kılıçdaroğlu şunları kaydetti:
"Çapsızlık tepeden başlarsa aşağı kadar iner. Kazaysa o daha da vahim zaten. Hükümetin oturup doğru dürüst bir açıklama yapması lazım. Bizim geri adım atacağımızı sanıyorlar. Medyayı susturacak, sanıyorki anamuhalefeti de susturacak. Kimse kusura bakmasın, biz doğru bildiğimizi seslendirmekten çekinmeyeceğiz, korkmayacağız. Halkın sesi, halkın öncüsü olacağız. Gazeteler dünyadaki örneklerin sorumluların istifa dilekçelerini yayımladılar. Bizde istifa eden var mı, sorumluluk üslenen var mı? Hayır. Patlamada ölen kişileri sorumlu ilan edecekler. Söylediğimiz her sözün arkasındayız. Her sözümüz ölçülmüştür, biçilmiştir, tartılmıştır, uzun süre konuşulmuştur ondan sonra dillendirilmiştir. Biz AKP Hükümeti gibi boş konuşmayız. Bir bildiğimiz var heralde. Dava açacaklarmış, açmazlarsa üzüleceğim. Bizi davayla, fezlekeyle korkutamazlar."

Radikal, 11.09.2012

Afyon'da bir değil iki patlama oldu

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 25 askerin şehit olduğu Afyonkarahisar’daki mühimmat patlaması için “Yüzde 99 sabotaj” açıklamasına neden olan kaynaklarına açıklık getirdi. Kılıçdaroğlu ayrıca yeni bir iddiada daha bulundu: "Afyon'da bir değil iki patlama oldu."

Kılıçdaroğlu, “Komutanlar” demediğini belirterek, “Ben o gazeteciye bunları bir dost sohbeti olarak söyledim. Eski komutanların bunu söylediğini belirttim. ‘Eski’ sözcüğünü çıkarmış, ‘komutanlar’ demiş. Kayıtları açıklasın, bu etik değil” dedi. Başbakan Tayyip Erdoğan’ın Azerbaycan gezisi öncesinde Esenboğa Havalimanı’nda yaptığı açıklamalardan sonra sorularımızı yanıtlayan Kılıçdaroğlu’nun sözleri şöyle:

Yüzde 99 değil, yüzde 99.5

“Ben o gazeteci ile yaptığım konuşmamda ‘emekli komutanlar’ dedim. Onlardan aldığım bilgiye göre sabotaj ihtimalinin yüksek olduğunu söyledim. Eski

 
‘İKİ PATLAMA OLDU’ İDDİASI
Bu arada Kemal Kılıçdaroğlu twitter hesabından bir başka ilginç iddiayı gündeme getirdi.
Kılıçdaroğlu Afyon’da bir değil iki patlama yaşandığını öne sürerken , “Ben ana muhalefet lideriyim. Herkesten bilgi alırım, herkesi arar ve sorarım. Bana gelen bilgi bu olayın sabotaj olduğu yönündedir” şeklinde yazdı.
Kılıçdaroğlu parti merkezinde gazetecilere yaptığı açıklamada ise hükümete yüklenirken, “Yurt dışında benzer bir olay olsa hemen istifa dilekçeleri yazılırdı. Peki burada ne oldu. Kim sorumlu? Ben kimi sorumlu bulacaklarını söyleyeyim. Patlamada ölenleri sorumlu ilan edecekler. Tıpkı hızlı tren faciasında iki makinisti sorumlu tuttukları gibi” dedi.
komutanların yüzde 99 sabotaj dediğini söyledim. Ama bunları dost sohbeti çerçevesinde söyledim. Yazılması için değildi. O nedenle açıklama olarak görmüyorum. Ama evet, eski komutanlar bunu söyledi. Hatta yüzde 99 da değil, yüzde 99.5 ihtimalden söz ettiler.

 

Uzmanı değilim ki

Eski komutanlar, patlamanın şekli, korunan yer, iki ayrı patlamanın olması ve başka nedenler sıralayarak bu sonuca vardıklarını söylediler. Ben de zaten o konuşmada, eski komutanların yüzde 99 oranda sabotaj ihtimali gördüğünü söyledim. Yoksa benim görüşüm değil. Ben uzmanı değilim ki bu oranı vereyim? Şimdi benim bu sözlerimden ‘eski’yi çıkarıp, ‘komutanlar’ diye yazmışlar. Sohbetin yazılması etik değil; ama ‘eski’ sözcüğü çıkarılarak bunun yapılması beni çok rahatsız etti. Ses kaydının açıklanmasını isteyeceğim.

Başbakan’ı bekledim

Peki, ben bu açıklamaları neden önceki gün yapmadım? Bekledim ki Başbakan çıksın ortaya. Eğer Esenboğa’daki o açıklamayı yapmasaydı, bunları da konuşmayacaktım, konuyu kapatacaktım. Üstelik Başbakan konuya sadece kendisi de girmiyor, anladığım kadarıyla Genelkurmay İkinci Başkanını da kendisi aratmış.

İkinci başkan aradı

Evet, İkinci Başkan beni aramış, not bırakmış. Çok yoğundum fırsatım olmadı, ancak akşam geri döndük. Kalabalık bir yerdeydik, ama gün bitmeden dönelim diye düşündüm. Ne diyeceğini merak ettim. Hangi komutanlarla görüştüğümü sordu. Ben de eski komutanlar olduğunu söyledim. Hepsi bu çerçevede bir konuşma.

Sorma hakkımız var

Bakın kamuoyu anımsamalı ki, Uludere’yi kapattılar. Uçağımızın düşürülmesi olayını da kapattılar. Sonra bu elim kaza oldu. Daha saatler geçmiş, Afyon Valisi, Orman Bakanı Veysel Eroğlu hemen çıktı, ‘Kaza, kaza’ dediler. Sonra medya uzmanları konuşturdu, kaza olasılığının yanında sabotaj ihtimali de çıktı. Bunun üzerine Başbakan çıktı, bunu söyleyenleri ihanet, alçaklıkla suçladı. Gerekçesi de ‘kaza’ olasılığının zayıflatılmasıydı. Tüm bu kamu yöneticileri çıkıp, ‘Konu araştırılıyor, gerekli açıklama sonra yapılacak’ denseydi zaten sorun kalmazdı bizim açımızdan.

Genelkurmay açıklaması

Şimdi, Uludere, düşen uçak gerçekleri ortadayken bizim soru sormamızdan, konuları gündem getirmemizden daha doğal ne var? Yapılması gereken konunun açıklıkla ortaya konması, bugüne kadar neden gecikme yaşandığının anlatılmasıdır. Şimdi bakın, birşey daha var. Genelkurmay bir açıklama yapıyor, acemi erlerin orada görev yaptığı iddiaları üzerine. ‘Oradakiler, acemi değil uzman erbaştı’ dedi. E kardeşim, orada acemi yok, uzman varsa kaza olasılığı zayıflamaz mı?

Mahkemeye versinler

Genelkurmay beni mahkemeye verecekmiş, bunu da Başbakan açıkladı. Kendileri de harekete geçeceklermiş. Versinler bakalım ne yapacaklar? Bizim durduğumuz yer çok duru.”

Hürriyet, 11.09.2012


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.