Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Siyasi Gündem > Erdoğan: Dershaneleri seneye kaldıracağız

Erdoğan: Dershaneleri seneye kaldıracağız
Geçen Mart ayında dershaneleri kaldıracaklarını açıklayan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, dün tarih verdi.

Partisinin 77. Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'nda konuşan Başbakan, dershaneleri 2013-2014 eğitim öğretim yılında kaldırmayı planladıklarını söyledi. Erdoğan, dershaneciliğin kaldırılmasının halkın ortak talebi olduğunu belirterek, "İktidara geldiğimizde üniversite imtihanlarının soruları dershanelerin müfredatına göre hazırlanıyordu. Bunu değiştirdik. Öyle bir emperyal yapı vardı ki, tamamen dershanecilere çalışıyorlardı. Parası olmayan vatandaşım dershaneye yavrusunu gönderemiyordu." dedi. Dershanecileri açıkta bırakmayacaklarını da ifade eden Başbakan, şöyle konuştu: "Ey dershaneciler okullar kurun, sizden hizmet alımı yapalım. Bu güzel teklif demiyorlar. Niye? Öbür taraf çok daha tatlı da onun için."

Kılıçdaroğlu'na yüklendi: Terör örgütünü 'direnişçi' olarak görüyorsun, yazıklar olsun

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na, altına imza koyduğu Güney Afrika'daki son Sosyalist Enternasyonal bildirisi ile ilgili sert eleştiriler yöneltti. Dün, partisinin 77. Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'nda konuşan Erdoğan, "CHP Genel Başkanı bizdeki terör meselesini başka ülkelerdeki işgale, zulme, baskıya, soykırıma karşı yürütülen direniş mücadeleleriyle aynı kefeye koyan bir bildiriye imza atmıştır. Yani şu anda PKK terör örgütünün bu mücadelesini bir direniş mücadelesi olarak görüyor ve bunun altına da Kılıçdaroğlu imza atıyor. Yazıklar olsun sana. Nasıl bunun altına imza koyarsın, nasıl bu metni düzeltmezsin?" ifadelerini kullandı. Hem AB ülkeleri hem de ABD'nin, PKK'yı terör örgütü olarak kabul ettiğini hatırlattı. Buna rağmen Türkiye'nin anamuhalefet partisinin PKK'yı 'direnişçi' olarak kabul eden bildiriyi imzalamasını 'çok büyük bir skandal' olarak niteledi: "Türkiye'deki terör meselesini, Filistin'in haklı direnişiyle aynı kefeye koymak basiretsizliktir, pervasızlıktır, kendi ülkesine, kendi milletine çok ağır bir hakarettir. Böyle bir genel başkan Türkiye için de CHP seçmeni için de gerçekten çok büyük bir talihsizliktir. Burada Suriye konusunda aslan kesilip kükreyen, hem hükümeti hem Dışişleri'ni en kaba sıfatlarla karalayan CHP Genel Başkanı, Güney Afrika'da altına imza attığı bildiride, Suriye rejiminin uyguladığı şiddeti kınadı. Hatta daha da ileriye gittiler, Esed rejiminin tüm meşruiyetini kaybettiğini ifade ettiler. Bu bildiri ve altındaki imza tutarsızlığın, ikiyüzlü siyasetin tarihe geçecek bir vesikasıdır. Sen hükümetin Suriye politikasını eleştireceksin, ardından da gideceksin Güney Afrika'da Esed rejimini yerden yere vuracaksın. Çok büyük bir yüzsüzlük."

Medyaya ağır eleştiri

Erdoğan, Afyonkarahisar'daki patlamayla ilgili adlî ve idarî soruşturmanın devam ettiğine dikkat çekti. Medyada ortaya konulan tavrın eleştiri boyutunu aştığını söyledi: "Bir linç kampanyasına dönüşüyor. Aynı şekilde muhalefet de her hadiseyi siyasi bir rant, siyasi bir fırsatçılık noktasına getirebiliyor. Oynanan oyunu bildiğim için çok açık, çok ağır konuşuyorum. Kurumlara yönelik, kurum personelinin motivasyonunu kırmaya yönelik, milleti galeyana getirmeye yönelik bu girişimler an hafif tabiriyle sorumsuzluktur, alçaklıktır. Köşelerinde ahkâm kesiyorlar. Bakıyorsun birisi çıkıyor, (ne düşüklüktür ya) kalkıyor Genelkurmay Başkanı'mızı, ÖSYM Başkanı'nı ehliyetsizlikle suçluyor. Ya senin ehliyetin ne? Böyle terbiyesizlik olmaz. Biz bu oyunun farkındayız. Terörü bir rant aracına, bir kazanç kapısına dönüştürmüş olanlar var. "

Başbakan, konuşmasında, Hakkâri İl Başkanı Abdülmecit Tarhan'ın teröristler tarafından kaçırıldığını hatırlattı. Tarhan'ın bulunması ve sağ salim evine dönmesi için tüm kurumlarla çabalarının sürdüğünü belirtti. Terör örgütü yöneticilerine seslenen Erdoğan, "Şunu hatırlatayım; bu yaptıklarınız hayra alamet değil. Biz şu anda Eyüp sabrındayız. Bir yere kadar sabrederiz, ondan sonra şapkaları farklı olarak değişmeye de başlarız. Şu anda bizim bütün güvenlik güçlerimiz hukuk içerisinde ellerinden geleni yapıyorlar. Terör örgütü bu şekilde devam ettikçe güvenlik güçlerimiz operasyonlarını durdurmayacak. Onun görevi terör örgütü ile bu mücadeleyi sürdürmektir. Süreci kararlılıkla aynen devam ettireceğiz." dedi. Erdoğan, terör örgütünün adam kaçırma politikasını da eleştirdi: "Senin hesabın kiminle arkadaş? Yolda gideni kaçırıyorsun. Gerek dağın, gerekse uzantısının onurlu bir duruşu yok. Bunlar onursuzdur. Terör örgütü ve uzantısı iki tercih yapacak; ya Kandil, ya Meclis. TBMM'de kalmayı düşünüyorlarsa saygı görürler, karşılık görürler. Ama 'hayır' diyorsa o zaman onlar için tek bir yer var; Kandil. Kalkacaksın teröristlerle sarmaş dolaş olacaksın ve ondan sonra da sıkılmadan diyeceksin ki 'Biz merhaba dedik.' O görüntüler suç duyurusudur. Yargı inanıyorum ki gereğini yapacaktır. Ondan sonra Parlamento'ya düşen bir görev varsa biz de Parlamento olarak gereğini yapacağız. Çünkü bu Parlamento yol geçen hanı değildir. Demokrasi, özgürlük mücadelesi verenlerin, samimi olarak bu millete hizmet etmek isteyenlerin yeridir."

DERSHANELER OKUL olsun, HİZMET ALALIM

Başbakan, dershaneleri 2013-2014'te kaldırmayı planladıklarını söyledi: "Bundan kim gücenirse gücensin, kusura bakmasınlar. Bu benim halkımın vatandaşımın ortak talebidir. Bu ülkede öyle bir emperyal yapı vardı ki, tamamen dershanecilere çalışıyorlardı. Benim parası olmayan, gücü olmayan vatandaşım dershaneye yavrusunu gönderemiyordu. Biz diyoruz ki, ey dershaneciler, eğer eğitime öğretime destek verecekseniz, okullar kurun, sizden hizmet alımı yapalım. Bedeli neyse biz verelim. Sizi açıkta bırakacak değiliz. Biz yatırımdan kurtulmuş oluruz, siz de hizmetinize aynen devam edersiniz. 'Bu güzel teklif' demiyorlar. Niye? Öbür taraf çok daha tatlı da ondan. Er geç 2013-2014'e de biz o sistemle birlikte girmiş olacağız."

Konuşmasında açık lise eğitim öğretimi ile alakalı bazı şikâyetler aldığını anlatan Erdoğan, 18 yaş sınırının olmadığını, ortayı bitirdikten sonra isteyen herkesin açık liseye gidebileceğini söyledi. CHP'li bazı milletvekillerinin, Kur'an-ı Kerim ve siyer derslerinin okullarda seçmeli olarak okutulmasından çok rahatsız olduğunu söyleyen Erdoğan, "(Millet Ay'a giderken, bu eğitim sistemiyle ancak amele yetişir) diyorlar. Ya bugüne kadar Siyer-i Nebi yoktu da kaç tane adam gönderdiniz Ay'a?" dedi.

Zaman, 10.09.2012


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.