Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Siyasi Gündem > Gerçeği siz de bilin

Gerçeği siz de bilin

Başbakan Erdoğan, canlı yayında Polis Şefi Ay için “Hakkında mahkûmiyet kararı yok” dedi. Oysa mahkeme kararları, mağdur anlatımları kendisinin yanıltıldığını ortaya koyuyor

 

Türkiye’nin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde (AİHM) tazminat ödemesine neden olan işkence sanığı Polis Şefi Sedat Selim Ay’ın İstanbul İl Emniyet Müdür Yardımcılığı görevine getirilmesinin yankısı sürerken, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, önceki akşam ATV ve AHaber’de ortak yayımlanan “Gündem Özel”deki “Terörle mücadele etmiş bir arkadaşımızı onlara yedirmeyiz” sözleriyle kamuoyunu şaşırttı. Ortada mağdur ve tanık anlatımları ile mahkeme kararları bulunmasına rağmen “Ay’ın suçlu bulunmadığını, mahkûmiyetinin olmadığını” savunan Erdoğan, açıklamalarıyla yanlış veya eksik bilgilendirildiğini de gözler önüne serdi. Erdoğan’ın, bir gazetecinin sorusu üzerine söylediği “İşkence kanıtlanırsa onu meslekte tutmayız” lafı da kayda geçti.

“Aldığı mahkûmiyet kararı yok” dedi

1 Erdoğan: İçişleri Bakanlığı’ndan bütün dosyalar ve AİHM kararları önüme geldi. Bu arkadaş suçlu olarak görünmüyor, hakkında mahkûmiyet kararı yok. Bu yargısız infazdır. Yargıya gitmiş ve verilen kararlar ortada. Hüküm, delilleriyle ortaya konmadıktan sonra bir insana suçlusun diyemezsiniz.

» 96’DA MAHKEME KARARI VAR

Sedat Selim Ay, ilk olarak 15 Mart 1996’da gözaltına alınan Atılım gazetesi Genel Yayın Yönetmeni İbrahim Çiçek, Ali Hıdır Polat, Delil İldan, Hacı Orman, Füsun Erdoğan, Birol Paşa, Hakkı Mıhçı, Ali Ocak, Doğan Şahin’e işkence yapılmasına ilişkin davada suçlu bulundu. Ay, bu dava sonucu TCY’nin “işkence” suçuna ilişkin 243. maddesi uyarınca bir yıl iki ay hapis ve üç ay 15 gün memuriyetten men cezası aldı. Cezalar paraya çevrilmedi ve ertelenmedi. Ancak dosya Yargıtay’da karara bağlanamadan zamanaşımından düşünce Ay, kurtuldu. AİHM bu dava nedeniyle Türkiye’yi mahkûm etti.

AİHM aleyhte karar vermedi iddiası

2 Erdoğan: Dosyaya baktım; ne hüküm var ne de AİHM aleyhinde karar vermiş. Asıl işkence burada başlıyor. Bazı medya grupları, bazı köşe yazarları yazdı diye terörle mücadele etmiş bir arkadaşımızı onlara yedirmeyiz.

» AİHM’DE MAHKÛM OLDUK

Ay, 21-22 Şubat 1997’de gözaltına alınan sendikacı Süleyman Yeter ve Asiye Zeybek’in de bulunduğu 15 kişiye işkence yapmaktan da suçlu bulundu. Ay, işkenceye ilişkin İstanbul 7. Ağır Ceza Mahkemesi’nce bir yıl hapis ve üç ay meslekten men cezasına çarptırıldı. Ceza, “suçun birden çok kez işlenmesi” nedeniyle bir yıl iki aya çıkarıldı. Bu ceza da TCY’nin 59. maddesince “sanıkların duruşmalardaki iyi halleri” nedeniyle 11 ay 20’şer gün hapis ve iki ay 27‘şer gün memuriyetten men cezasına indirildi. Mahkeme daha sonra, “sanıkların sabıkasız olmaları ve aynı suçu bir kere daha işlemeyeceklerine kanaat getirdiği” için cezaların ertelenmesine karar verdi. Karar temyiz edildi. Ay’la birlikte mahkûm olan polislere verilen cezayı az bulan Yargıtay “Birden fazla kişiye karşı işkence eylemlerinin ayrı ayrı suç oluşturacağı düşünülerek, her sanığın işkence ettiği sabit olan mağdur sayısınca cezalandırılması gerektiğini” belirterek, kararı bozdu. Ancak dosya yerel mahkemede tekrar görülürken zamanaşımına uğradı. Asiye Zeybek ise sorgu sırasında tecavüze uğradığını söyleyerek Ay’ın da dahil olduğu bir grup polisten şikâyetçi oldu. Soruşturmada takipsizlik kararı verildi. Zeybek daha sonra AİHM’de dava açıp Türkiye’yi mahkûm ettirdi. Ay’ın adının geçtiği Ali Haydar Saygılı ve İbrahim Çiçek davalarında da Türkiye AİHM’de mahkûm oldu.

Üzerinden 14 yıl geçti itirazı...

3 Erdoğan: Aradan 14 yıl geçmiş, bu sürede yazı yazmayanlar, hele hele Diyarbakır gibi bir ilde görev yapan bu arkadaşımızla ilgili yazmayanlar, İstanbul’a gelince niye rahatsız oldular bunu sormak lazım. Aradan 14 yıl geçiyor ve şimdi ortaya çıkıyor.

» 14 YIL SONRA NEDEN OLMASIN

Türkiye’nin tarihine kara bir leke olarak geçen 12 Eylül darbesi 32 yıl, 28 Şubat darbesi 15 yıl, faili meçhul cinayetlerle ilgili soruşturmalar 20 yıl aradan sonra AKP iktidarı döneminde yargıya taşındı. İktidar darbe dönemlerinin araştırılması için TBMM bünyesinde Darbeleri Araştırma Komisyonu kurulmasına ön ayak oldu.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın İstanbul Emniyet Müdür Yardımcısı Sedat Selim Ay ile ilgili söylediği “14 yıl sonra neden” ifadesi, işkencede zamanaşımını ortadan kaldırmayı öngören ve Bakanlar Kurulu’na sunulan “4. Yargı Paketi”ne dahil eden AKP’nin tavrıyla da çelişti. İktidara geldiği günden itibaren parti programına “işkenceye sıfır tolerans” sözünü ekleyen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 2005 yılında Diyarbakır’da yaptığı konuşmada bölgede yaşanan yanlışlar nedeniyle özür dilemiş, geçen yıl da aynı ifadeleri Dersim Katliamı için kullanmıştı. AKP Grup toplantısında Dersim Katliamı ile devlet arşivindeki gizli belgeleri ilk kez açıklayan Erdoğan, “Devlet adına özür dilemek gerekiyorsa böyle bir literatür varsa, ben özür dilerim, diliyorum” demişti.

Mağdur Zeybek’e “terörist” dedi

4 Erdoğan: İsmi geçen bayan (Asiye Zeybek’i kastederek) terör örgütünün bir mensubu. Ve kendisi pişmanlıktan istifade ediyor... Sonra işkenceyle ortaya çıkıyor. Ciddi tezgâhlar var. Örgüt mensubu olan biri ve teröriste karşı polis müdürümü yemeye kalkıyorlar. Kusura bakmasınlar.

» İŞKENCE ALTINDA İFADE VERDİ

Ay’ın ismi 1997’de gözaltına alınan 15 kişiye işkence yapılması olayında geçti. Bu olayda Asiye Zeybek, tecavüze uğradığını söyleyerek Selim Ay’ın da dahil olduğu bir grup polis hakkında suç duyurusunda bulundu. Olay, 21 Şubat 1997’de İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nde yaşandı. Bu tarihte 15 kişiyle birlikte gözaltına alınan ve Emniyet‘te tecavüze uğrayan gazeteci Zeybek, 14 gün boyunca Emniyet’te işkence gördü, tecavüze uğradı. Ancak, başından geçenleri tam sekiz ay boyunca hiçkimseye anlatamadı. İşkence altında birçok suçlamayı kabul eden Güzel, önce itirafçıların kaldığı Kırklareli Cezaevi’ne ve adli suçluların yanına gönderildi. Güzel, başından geçenleri ilk olarak sekiz ay sonra çıkarıldığı mahkemede anlattı.

İstanbul Üniversitesi Çapa Tıp Fakültesi Psikososyal Travma Merkezi’ne sevk edilen Zeybek’e rapor verildi. Raporda, “Travmatik yaşantıyla (cinsel taciz, tecavüz) ilgili zihni sıkça meşgul eden düşüncelerin mevcut olduğu, travma sonrası stres bozukluğu yaşadığı ve anlatılanlardan hastanın travmatik bir deneyim yaşadığına dair kuvvetli ihtimal olduğu” belirtiliyordu. Suç duyurusunda bulunan Güzel’in davasında takipsizlik kararı verildi. Ercan Kanar dosyayı AİHM’e taşıdı. Türkiye “etkin yargılama yapmadığı” gerekçesiyle mahkûm oldu.

Taraf, 07.08.2012


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.