Gündem

Pazar günü Başbakan Erdoğan, A Haber kanalına çıkıp dört gazetecinin sorularını yanıtladı. Daha doğrusu çıktı ve anlatacağını anlattı. Hayati meselelerde ne dediği ayrıca başka hüzünlü bir analizin konusu. Fakat şimdi bu hayati meseleleri nasıl ele aldığıyla ilgili ipucu sunmayı tercih ediyorum. Dakika dakika.

Dakika 21: ‘Benim Kürt kardeşimi bunlar(PKK) istismar ediyor. Benim Kürt kardeşimin terörle bir alakası yok ki.’

Dakika 27: ‘Bu terör örgütünün ocağına odun taşıyan medyayı ismen mi ifşa etmeliyiz? Artık benim vatandaşım bunları aklıselim ile değerlendirmeli.’

Dakika 31: ‘Benim Kürt kardeşlerim doğuda AK Parti’yi birinci parti yapmış. Demek ki AK Parti onun derdine derman olmuş.’

Dakika 37: ‘Ben Dışişleri Bakanımı Kuzey Irak’a boşuna göndermedim. Orada atması gereken adımları kendisine söyledik. Dedik ki, kararlı bir şekilde bunları onlara ifade edeceksin. ‘

Dakika 47: (Dışişleri Bakanı Davutoğlu’nun Kerkük ziyaretinden sonra Irak’ın tepkisi üzerine) ‘Irak lideri bir siyaset acemisi olarak kalkıp benim maslahatgüzarıma nota veriyor.’

Dakika 57: ‘Bütün Ramazan boyu 6 tane Bakanım, Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde bütün illeri tarıyorlar. Kadın kollarım, oradaki fakir fukara, garip gurebanın evlerine gidiyorlar. Şu anda kadar 350 bin kolinin bir kısmını bu evlere dağıttılar. ‘

Dakika 71: (Hatay Dörtyol’daki karakol olayıyla ilgili) ‘Benim gençlik kolları başkanımın oradaki kantinde çalışması yanlıştır. Konuyla ilgili gerek İçişleri Bakanıma, gerek Adalet Bakanıma gerekli talimatları verdim.’


Dakika 100: Programın sonunda (Dolmabahçe’de dönemin Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt’la buluşmasıyla ilgili) Genelkurmay Başkanımla herşeyi konuşurum.

**
Benim o bakanım. Benim şu bakanım. Benim Kürt’üm. Benim vatandaşım. Benim maslahatgüzarım. Benim kadın kollarım. Benim gençlik kollarım.
Bu takdir edilecek bir sahiplenmenin çok ötesinde vahim bir durumdur. Yöneticinin kendisi dışında kalan herkesi ve herşeyi evcilik oyunundaki bir bez bebek, bir fincan, bir şeker kutusu gibi gördüğünü, yerlerini keyfine göre belirleyip, bazen oyun içi bazen oyun dışı bıraktığının göstergesidir.
Yöneticinin tek başına devlet olduğunun dile yansımasıdır.
Ve halk nezdinde iyi bir karşılığı yoktur.
Nereden mi çıkarıyorum? Valla Başbakanın kendisi söylüyor. Hem de aynı konuşma içerisinde. İşte…

**
Dakika 89 : (AK Parti tüzüğünde 3 yıl üstüste seçilen bir yıl ara verir maddesiyle ilgili) Biz bir ilke kurduk. Bu parti ‘ben’lerin partisi olmayacak, bizlerin partisi olacak. Ben dediğin zaman, millet der ki, ‘Aa yok, sen bizim üstümüzde değilsin’ der. Tokadı atar.
Beyefendi haklı, beyler.
 

Ezgi Başaran, Radikal

07.08.2012