Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Siyasi Gündem > Davutoğlu'ndan Kılıçdaroğlu'na: Edeb Ya Hu

Davutoğlu'ndan Kılıçdaroğlu'na: Edeb Ya Hu
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun kendisine ilişkin sözleriyle ilgili 'Biz bu konulara da, Hazreti Mevlana'yı, Hacı Bektaşı Veli'yi benimseriz. 'Edeb ya hu' deriz' dedi.

İSTANBUL - Davutoğlu, Bilim ve Sanat Vakfı tarafından kurulan İstanbul Şehir Üniversitesi bünyesinde açılan İslami İlimler Fakültesi'nce düzenlenen “Türkiye'nin İslami İlimler Birikimini Dünyaya Açmak” panelinde yaptığı konuşmanın ardından, gazetecilerin sorularını cevapladı.

Şam'daki patlamaya ilişkin bir soru üzerine, şunları ifade etti:

“Dünkü tablonun (Şam'daki patlama) ortaya çıkmasını hiç kimse istemezdi, biz de istemezdik. Suriye gibi dost ve kardeş bir ülkenin, bir halkın Şam gibi, bizim Şam-ı Şerif dediğimiz kutsal ve büyük bir medeniyet merkezinin böylesine bir bombardımana tabi tutulması, böylesine bir acı olaylar yaşamasını istemezdik.”

Suriye yönetiminin kendi halkıyla barışmak yerine, halkıyla birlikte sağlam zeminde yeni bir reform süreci başlatmak yerine bu halkı bastırmak, bu halkı top ve tank ateşine tabi tutmak kararı aldığı zaman Suriye'de son aşamaya girildiğini belirten Davutoğlu, geçen yıl ramazan ayında Hama şehrinin top ateşi altında olduğunu anımsattı.

Davutoğlu, geçen yıldan beri bir çok şehrin top ateşi altında olduğunu da kaydederek, Suriye yönetiminin acımasız yöntemlerini durdurma imkanı olmadığı andan itibaren Türkiye'nin Suriye yönetimine karşı açık tavır alma kararı verdiğini hatırlattı.

“Dün, keşke bunların hiçbiri yaşanmasaydı, keşke bu acıları Suriyeli kardeşlerimiz hiç görmemiş olsalardı” diyen Davutoğlu, bu acıların müsebbibinin kendi halkına savaş açmış olan yönetim olduğunu dile getirdi.

Davutoğlu, “Maalesef bizim, bütün Arap toplumlarının, bütün uluslararası kuruluşlarının seslenmelerine rağmen bu politikayı sürdüren yönetimdir, müsebbibi başka yerde aramasınlar. Türkiye bu tür yollara hiçbir zaman tevessül etmemiştir. Tevessül de etmeyecektir. Ancak tarihin öğrettiği bir şey zulm ile abad olunmayacağı gibi, bir halkı sürekli top, tank ateşiyle baskıyla da susturmak mümkün olmaz” dedi.

RUSYA İLE GÖRÜŞMEMİZ İKNA SÜRECİ OLARAK GÖRÜLMEMELİ
Gazetecilerin, Suriye'ye ilişkin soruları üzerine Davutoğlu, bazen görüş ayrılıkları olsa da Rusya ile Türkiye'nin, yakın ve dostane bir iletişim içinde olduğunu belirterek, dün de yapılan görüşmelerde Suriye konusunda çok açık görüşlü bir tavrın sergilendiğini ifade etti.

Bakan Davutoğlu, “Suriye ile olabilecek bütün hususlar ele alınmıştır. Bir de dün Suriye'deki gelişmeler de tam bizim toplantı esnasında gerçekleşmiş olduğu için şunu tekrar ifade etmek isterim, Esed'in uyguladığı katliamlar konusunda ve diğer yanlış politikalar konusunda açık bir görüş paylaşımı olduğu gibi, bundan sonra olabilecek süreçler konusunda yine Rusya tarafıyla çok açık görüşmeler gerçekleştirdik” diye konuştu.

“Rusya ikna edildi mi?” şeklindeki soru üzerine de Davutoğlu, şunları söyledi:
“Türkiye-Rusya ilişkilerinde, herhangi iki ülke ilişkilerinde karşılıklı ikna süreci olarak bunu görmemek lazım. İstişare ediliyor ve o kadar dinamik bir tabloyla karşı karşıyayız ki, statik bir durumda bu aktör bunu ikna ediyor diye düşünmeyin. Karşılıklı istişarelerle en doğru olanı bulmaya çalışıyoruz. Bizim için doğru olan, bir an önce Suriye'de halkın iradesine, desteğine sahip olan, meşruiyet zemini kuvvetli ve kendi halkı ile barışık bir yönetimin kurulmasıdır. Rusya da prensipte böyle bir perspektife, Suriye'nin toprak bütünlüğü, egemenliği içinde Suriye halkının kendi yönetimini belirleme ilkesine sahip çıkıyor. Yöntemler konusunda da bütün alternatifleri görüştük.”


KILIÇDAROĞLU'NA CEVAP
Davutoğlu, Kılıçdaroğlu'nun kendisine yönelik ifade ettiği bazı sözlerin anımsatılması ve bir özür bekleyip beklemediğinin sorulması üzerine de, şunları söyledi:

“Bir kaç gün hiçbir şey söylemedim. Ama o kadar çok soruldu ki bu soru kısa bir açıklama yaptım. Niye söylemedim. Çünkü benim üslubum, hayat anlayışım, ahlak anlayışım, dil anlayışım buna cevap vermeyi bile zul addeder. Türk siyaseti için şansızlıktır. Ana muhalefet lideri, kongresini yapan, iddialı bir şekilde Türkiye'yi yönetme iddiasında olan bir liderin, herhangi bir küçük sosyal cemiyette bile sarf edilmeyecek üslubu, kamuoyunda paylaşmış olması her şeyden önce hepimizin, Türkiye'de siyasetin ne seviyeleri düştüğünün görülmesi bakımından ibret vericidir.

Benden özür dilemesi yetmez. Öncelikle kendi içinde kendisinden özür dilemesi lazım. Türk halkından özür dilemesi lazım. Bu benimle ilgili bir mesele değil. Özür dilenerek kapanacak bir konu da değil.

Biz bu konulara da, Hazreti Mevlana'yı, Hacı Bektaşı Veli'yi benimseriz. 'Edeb ya hu' deriz ya da 'Sükut ediyorsam asaletimdendir, söyleyecek sözüm var ama bir söylenen söze, lafa bakarım laf mı diye, bir de söyleyene bakarım adam mı diye' diyerek, zaten ilkeyi Hazreti Mevlana koymuş. Şimdi bu söze ne söylenir. Edeb ya hu denir, İnşallah, bir daha Türk siyaseti böyle bir üslup kullananların eline kalmaz denir.”

IRAK HAVA SAHASI
Irak havasının Türkiye'ye kapatılıp kapatılmadığına ilişkin bir soru üzerine de Davutoğlu, “Dün hayretle ben de gazetelerde okudum, Irak hava sahası Türkiye'ye kapatıldı diye. Böyle bir durum söz konusu değil” dedi.

Bu anlamda bir gerginlik de yaşanmadığını ifade eden Davutoğlu, Irak tarafından tespit edilen bir uçağın söz konusu olduğunu, bunun Irak tarafından kendilerine iletildiğini söyledi.
Davutoğlu, o uçağın hangi ülkeye ait olduğunun da o ülke ile Irak arasındaki bir ilişki olduğunu da dile getirdi.


Radikal, 19.07.2012

Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.