Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Siyasi Gündem > "Darbeyle bir yere gidilemeyeceğini öğrendik"

"Darbeyle bir yere gidilemeyeceğini öğrendik"

CHP lideri Deniz Baykal, "Türkiye, artık askeri müdahalelerle bir yere gidilmeyeceğini yeterince deneyip görmüştür" dedi. Baykal, irticayla mücadele eylem planı iddialarının doğru olup olmadığının da bir an önce netliğe kavuşturulması gerektiğini söyledi.

CHP lideri Baykal, Star televizyonunda Arena programında konuştu.

Taraf gazetesinde yayımlanan haberdeki belgenin içyüzünün 12 gündür ortaya konulamamış olmasını yadırgadığını belirten Baykal, "Bu gecikmenin Türkiye'deki yanlış gerginliği, sakıncalı kutuplaşmayı daha da derinleştirmekte olduğunu görüyorum" diye konuştu.

"Belgenin bugün, yarın ne olduğunun öğrenilmesi gerektiğini" ifade eden Baykal, "Eğer biz bunu net bir şekilde, kısa bir süre içinde cevaplandıramazsak insanlar şu andaki peşin fikirli konumlarında kemikleşeceklerdir. Giderek yaygınlaşacaklardır ve bir süre sonra bunları toparlamak mümkün olmayacaktır. Yani biz neyi bekliyoruz? Bir an önce gerçek çıksın da yanlış bir istikamette tavır takınmış olan insanlarımız kemikleşmeden kendilerini toparlayabilsinler ve Türkiye'deki gerginlik, kutuplaşma ortadan kaldırılsın. İşte bu gecikmenin böyle bir ağır toplumsal ve siyasal maliyeti de ortaya çıkıyor" dedi.

Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ'un yaptığı açıklamada, Genelkurmay içinde bir hazırlığın yapılmadığının ifade edildiğini kaydeden Baykal, ancak Başbuğ'un açıklamalarının Genelkurmay ile bağlantılı birilerinin dışarıda bunu hazırlaması olasılığını tümüyle bertaraf etmediğini, bu olasılığın açık olduğunu dile getirdi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın tavrını da eleştiren Baykal, "Olmayan darbeye yönelik sahte, gösterişli tavırlar işin ciddiyetini kaybettiriyor" dedi.

Erdoğan'ın, belgenin doğru olup olmadığını gördükten sonra düğmeye basıp harekete geçmesinin daha sağlıklı bir yaklaşım olacağını ifade eden Baykal, belgenin doğru olduğu varsayımıyla yargıya intikal ettirildiğini söyledi.

Baykal, "Belgeyi okuduğumuz zaman önemli, ciddi, sorumlu ve dikkatli bir politika belgesi niteliğini taşımadığını söyleyebilirim. Belgeyi ilk gördüğümde 'Bu laubali bir metin' reaksiyonunu göstermiştim. Böyle bir ciddi bir rapor falan niteliği taşımadığını görmüştüm. Bir kuşku da şu 2 hedef seçmiş. Birisi AKP öbürü de bir cemaat. İkisini de birlikte seçmiş. Aynı anda ikisine karşı bir strateji öneriyor. Bu tuhaf birşey. Yani AKP'ye karşı, AKP'nin çeşitli cemaatleri himaye etmesine karşı, tutumuna karşı bir çalışma deyip geçemiyorsun çünkü 2 ayrı müstakil hedef koyuyor" dedi.

Baykal, yürümekte olan bir dava dolayısıyla ek şikayet dilekçesi vermenin "kahramanlık" kabul edilecek bir tarafının bulunmadığını söyledi; "Bunun altında bir kompleks var. Bunlar şık şeyler değil. Bu belgeyi geçerli bir belge olarak kabul etmenin altında Türkiye'de kurumlararası bir gerginliğe davetiye vardır. Sakınca taşıyan odur" diye konuştu.

"Devlet içindeki mafyalaşma incelenmeli"

Türkiye'de siyasal süreçte ele alınması, incelenmesi ve aydınlatılması gereken kimi temel konular bulunduğunu belirten Baykal, bunlardan birinin "devlet içindeki mafyalaşma" olduğunu dile getirdi.

Baykal, "Emniyette, devletin diğer sivil kurumlarında, belediyelerde, Silahlı Kuvvetler'de, güvenlik güçlerinde, devletin belli ihtiyaçlar için yetiştirip, hazırlayıp özel imkanlar, silahlar, cephaneler ve yetkiler verdiği birtakım insanların, devlet görevini yerine getirirken ya da getirdikten sonra yavaş yavaş başka türlü amaçlara yönelik etkinlikler peşine düştükleri bilinen bir gerçektir ve bu Türkiye'nin sürekli izlenmesi gereken bir konusudur" dedi.

Türkiye'nin terörlü mücadeleyi götürürken zaman zaman hukuk, insan hakları ve demokrasinin dışına çıktığını savunan Baykal, terörle mücadeleden pek çok yerde bu sorunun kendisini gösterdiğini ve Türkiye'nin bir noktada bununla hesaplaşma ihtiyacı içinde hissedebileceğini söyledi.

Türkiye'de demokrasiye karşı askeri müdahale sorunu bulunduğuna da değinen Baykal, darbelerin incelenebileceğini, 12 Eylül askeri müdahalesinin gündeme getirilebileceğini, anayasadaki güvencenin kaldırılabileceğini, Türkiye'nin askeri müdahaleyle hesaplaşabileceğini belirten Baykal, "Bu belge de belki onun bir parçasıdır, içeride yuvalanma vardır ya da hiyerarşi içinde hazırlık vardır ya da daha önce komuta kademesi, kuvvet komutanları kendi aralarında konuşmuşlar, niyetlenmişler ama uygun görmemişler, yapmamışlardır. Onun irdelenmesi gerekirse ele alınabilir. Bunlar Türk siyasetinde geçmişte büyük önem taşımış, halen de dikkatle incelenmesi gereken, gelecekte de önem taşıyacağını düşündüğüm konularıdır. Bunların hepsine yönelik devletin hukuk sistemiyle, güvenlik örgütleriyle, silahlı kuvvetleriyle, medyasıyla, sivil toplumlarıyla, iktidarıyla, muhalefetiyle bunlara karşı bir güvenlik geliştirmesine ihtiyaç vardı" dedi.

 
cnnturk.com, 23.06.09

Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.