Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Siyasi Gündem > AK Parti'den 250. madde açıklaması

AK Parti'den 250. madde açıklaması
Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Diyanet İşleri Başkanlığı üzerinden siyaset yapmaya çalıştığını belirterek, "Diyanet İşleri Başkanlığı'nı siyasetin içine çekmek, siyasetin içinde görmek, kimseye fayda sağlamaz. Herkese zarar verir. Diyanet İşleri Başkanlığı kürtaj konusunda veya başka bir konuda vatandaşlar kendisine bir soru sorduğu taktirde buna cevap vermesi Anayasal bir görevidir" dedi.

"Yurtdışında Yaşayan Vatandaşlar Sivil Toplum Kuruluşları Buluşması Toplantısı"nın ardından çıkışta gazetecilerin sorularını cevaplandıran Bozdağ, cumhurbaşkanlığı görev süresi ile ilgili soru üzerine, cumhurbaşkanının görev süresinin seçildiği dönemin hukukuna tabi olduğunu söyledi. Cumhurbaşkanının seçildiği dönem hukukunda 7 yıllığına seçilmesi ve ikinci defa seçilmemesi öngörüldüğünü belirten Bozdağ, "Eğer raportörün basına yansıyan bilgiler doğruysa, kanaati görev süresi bakımından 7 yıl, ikinci defa seçilememe bakımından 5 yıl ise o fevkalade yanlış bir yaklaşım olur. Çünkü cumhurbaşkanı seçildiği dönemindeki anayasa hükmü bir bütündür. Görev süresi bakımından 7 yıllık kısma riayet edip bu böyledir deyip, daha sonra bir daha seçilememe bakımından yeni düzenlenmeye tabi olması lazımdır diye bir değerlendirmek yapmak hukuki açıdan hükmü bölmektir. Bu büyük bir çelişkidir. Bir yandan görev süresi bakımından eski hukuka tabidir diyorsunuz? Öte yandan yeni seçilme bakımından yeni hukuka tabidir diyeceksiniz. Bu tamamiyle anayasa hükmünü bölmektir. Bir kısmına uyup, bir kısmına uymamaktır. Bana göre yanlıştır. Hem görev süresi bakımından hem de bir daha seçilip seçilmememe bakımından seçildiği dönemin hukukuna tabidir" diye konuştu.

"Özel yetkili mahkemeler ve CMK 250. maddesi için bir çalışmanın olduğu biliniyor. AK Parti döneminde özel yetkili mahkemeler oluşturulmuştu. Süreçte nasıl bir noktaya gelindi" sorusu üzerine Bozdağ, Devlet Güvenlik Mahkemeleri'nin kaldırılmasının ardından özel yetkili mahkemelerin oluşturulduğunu belirterek, "Bu konuda Türkiye'de çok çeşitli eleştiriler var ve Türkiye'nin yaşamış olduğu tecrübeler var. Bu tecrübeler çerçevesinde bunun değerlendirilmesi ve yeni adım atılmasına ihtiyaç var. Biz onu ifade ettik. Çalışmalarımız devam ediyor. Çalışmaların detayları netleşmiş değil. O detaylar netleştikten sonra karar verilecek. Karara göre sonuçları kamuoyu ile paylaşacağız. Ama şuanda yürüyen bir çalışma var" dedi.

Yapılan çalışmanın usule dair bir çalışma olduğun söyleyen Bozdağ, "Devam eden bütün davalara baktığımızda, bir suç istinadıyla devam ediyor onlar. Yani bir suç var, onun tayin edilmiş bir cezası var. Biz suçları değiştirmiyoruz. Cezaları değiştirmiyoruz. Suçlar duyuyor. Cezalar duruyor. Tutuklama nedenlerini değiştirmiyoruz veya ortadan kaldırmıyoruz. Yapılan düzenleme usulü ilişkin bir düzenlemedir. Kamuoyunda sanki usule dair bir düzenleme yargılanan bazı kişilerle ilişkin suçların ve cezaların ortadan kaldırılacağı şeklinde bir takım bilgiler var. Bunlar yanlıştır. Suçlara ve cezalara dönük bir değişiklik söz konusu değil" dedi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Diyanet İşleri Başkanı'na yönelik eleştirilerinin olduğunun hatırlatılması üzerine Bozdağ, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun geçmişte kapatılan camiler hakkında Diyanet İşleri başkanını açıklamaya davet ettiğini ve kendisinin Diyanet İşleri Başkanlığının siyasi partiler arasındaki eleştirilere dönük açıklama yapmasının söz konusu olmadığını söylediğini hatırlattı. Kılıçdaroğlu'nun söylediklerinin çelişkili olduğunu söyleyen Bozdağ, "CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu yarın ne söyleyecek onu bilemem. Benim bildiğim Diyanet İşleri Başkanlığı siyasi konulara ilişkin bu günü kadar her hangi bir açıklaması yoktur ve yapmamıştır da? Anayasa Diyanet İşleri Başkanlığı'nın bütün siyasi görüş ve düşüncelerin dışında kalarak görevini yapmasına tabidir. Diyanet İşleri Başkanlığı görevini siyasi görüşlerin dışında kalarak yürütmektedir. Ama maalesef CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, pek çok tartışmanın içine Diyanet İşleri Başkanlığı'nı sokmak istiyor" diye konuştu.

Siyasi tartışmaların içerisine Diyanet İşleri Başkanlığı'nın çekilmemesini isteyen Bozdağ şunları kaydetti: "Diyanet İşleri Başkanlığı'nı siyasetin içine çekmek, siyasetin içinde görmek, kimseye fayda sağlamaz. Herkese zarar verir. Diyanet İşleri Başkanlığı kürtaj konusunda veya başka bir konuda vatandaşlar kendisine bir soru sorduğu taktirde buna cevap vermesi Anayasal bir görevidir. Anaya, Diyanet İşleri Başkanlığı'na bu görevi veriyor. Yasada bunu tanımlıyor. Dini konuda toplumu aydınlatmak ve dini yerlere görevli vermek Diyanet İşleri Başkanlığı'nın görevidir. Diyanet İşleri Başkanlığı'na vatandaş 'kürtaj' için 'İslam dini ne diyor' diye soruyorsa, buna cevap verme demek, sus demek, Anayasal görevini yapma demektir. Yasalar bu görevi vermiş."

Diyanet İşleri Başkanlığı'nın görevini yaptığını söyleyen Bozdağ, Diyanet İşleri Başkanlığı'nın fetva veren makam olduğunu ve CHP'nin Diyanet İşleri Başkanlığı'nın görevinin ne olduğunu bilmediğini söyledi. Gündelik tartışmalarda Diyanet İşleri Başkanlığı'nın taraf olmadığını kaydeden Bozdağ, "Yasama organı buna nasıl karar verecek buna dair Diyanet İşleri Başkanlığı'nın müdahalesi zaten söz konusu değildir. Hükümet olarak bizim Diyanet İşleri Başkanlığı'na müracaatımız da söz konusu kesinlikle değildir. Tamamiyle vatandaşların soruları üzerine yapılmış bir açıklamadır. Siyasetin içine Diyanet İşleri Başkanlığı'nı çekmek isteyen CHP'dir. Diyanet üzerinden siyaset yapan CHP'dir" dedi.

Zaman, 07.06.2012


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.