Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Siyasi Gündem > Erdoğan: Bu işte başarılı olamadık

Erdoğan: Bu işte başarılı olamadık
Başbakan Tayyip Erdoğan, “Kürt sorununun çözümünde TBMM’de ‘Toplumsal Mutabakat Komisyonu’, TBMM dışında da ‘Akil İnsanlar Grubu’ kurulması” istemiyle kendisini ziyaret eden CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na dün gerçekleşen zirvede “Önce MHP’yi ikna edin” dedi. Başbakan akşam da ATV'de katıldığı bir programda gazetecilerin hem zirveye yönelik hem de gündeme dair sorularını yanıtladı. ''Habur bizim milli birlik ve kardeşlik projesinin önemli bir uygulamasıydı'' diyen Başbakan, ''Bu işte biz başarılı olamadık'' ifadelerini kullandı.

Önşartsız geldik

CHP Lideri Kılıçdaroğlu, “Elbette sorunun çözümüne yönelik somut önerilerimiz var. Ancak buraya önyargısız ve önşartsız geldik. Dosyamızda sadece Toplumsal Mutabakat Komisyonu (TMK) ve Akil İnsanlar Grubu (AİG) kurulması isteğimiz, gerekçeleriyle yer alıyor. Oluşumların Kürt sorununun çözümüne katkı sağlayacağına inanıyoruz” vurgusu yaptı. Kılıçdaroğlu ilk olarak TBMM Başkanı Cemil Çiçek’e sundukları ve omurgasını “Toplumsal Mutabakat Komisyonu” önerisini içeren “Kürt sorunu nasıl çözülür?” dosyasını verdi. “Akil Adamlar Komisyonu” örneğinin dünyadaki uygulamalarına yönelik ek bir çalışma da dosyada yer aldı.

MHP ikna olmazsa da devam

Bu komisyonla ilgili yorum yapmayan Başbakan Erdoğan, “BDP başlattığınız süreci olumladığını açıkladı. MHP Genel Başkanı ise önerdiğiniz konuya katkı vermeyeceği açıklaması yaptı. Oysa TBMM’de TMK’nin kurulması için MHP’nin ikna edilmesi gerekiyor. Eğer temaslarınız MHP’nin iknasıyla sonuçlanırsa biz de komisyonun parçası oluruz” karşılığını verdi. “MHP’nin ikna edilmesi zor” diyen Erdoğan’ın sürpriz bir atak yaparak “Bu görüşmeye katılan isimlerden oluşan bir istişare heyeti kurar, yolumuza bu heyetle devam eder, diyaloğumuzu sürdürürüz” dedi. Kılıçdaroğlu da öneriye “Umarım TMK kurulur. Aksi takdirde karşılıklı görüşme elbette yapılır” diyerek açık kapı bıraktı.

 

KIRMIZI DOSYALI, 1 SAATLİK ZİRVE
Ak Parti Genel Merkezi’nde gerçekleşen görüşmeye Başbakan Erdoğan, Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, AKP Genel Başkan Yardımcısı Ömer Çelik ve Grup Başkanvekili Mahir Ünal ile katıldı. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na ise Genel Başkan Yardımcıları Faruk Loğoğlu, Sezgin Tanrıkulu ile CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi eşlik etti.

Saat 15.30’da başlayan görüşme yaklaşık 1 saat sürdü. CHP’nin önerilerinin yer aldığı ‘kırmızı’ dosyalar dikkat çekti. Erdoğan da CHP’nin kırmızı dosyasına karşı kendisinin kırmızı dosyasını gösterdi ve “İşte bizim kırmızı dosyamız da bu. Sorunun çözümüne yönelik yaptıklarımız var” diye konuştu. Erdoğan, aralarında TRT-6’in de olduğu bazı adımlar konusunda örnekler verdi.

 

IRA benzetmesi

 

 

Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Ömer Çelik de  İrlanda Kurtuluş Ordusu (IRA) örneğini verdi. Çelik, İngiltere’de Muhafazakâr Parti ile İşçi Partisi’nin işbirliğini hatırlattı ve “AK Parti ve CHP yapabilir” dedi.

CHP’den ‘ikna’ çağrısı

Görüşmenin ardından Sezgin Tanrıkulu ile basın toplantısı düzenleyen Genel Başkan Yardımcısı Faruk Loğoglu, gazetecilere “MHP’yi hep birlikte ikna etmeliyiz” çağrısı yaptı. Loğoğlu, “MHP ‘Önerim şudur’ derse biz buna hazırız. MHP’ye görüşlerimizi anlatacağız, görüşlerini alacağız” dedi. Genel Merkeze geçen Kılıçdaroğlu ise MYK’yi topladı. Toplantıda “Görüşme soğuk değildi, olağanüstü sıcaklığı da yoktu. Olduğundan fazla anlam yüklemek doğru olmaz” değerlendirmesi yapıldı.

 

TV'DE KONUŞTU

İktidar ve anamuhalefet birlikte çözebilir

Başbakan Erdoğan, dün gece ATV’de katıldığı programda gazetecilerin sorularını yanıtladı. Erdoğan, Kılıçdaroğlu ile yaptığı görüşmeye ilişkin değerlendirmelerde de bulundu: “Terör örgütü’nün meclisteki uzantısı, kendilerine gelen talimatlar çerçevesinde çalışıyor. Böyle olduğu için İspanya’da, İrlanda da olduğu gibi çalışmalara katılmıyor. Anamuhalefet, iktidar birlikte çalışırsak, diğer muhalefet ciddi bir yanlışın içinde olduğunu anlayacak. Onlar çalışıyor diyecekler. Benim önyargım yok. İktidar anamuhalefet bu konuyu birlikte halledebilir. Biz somut adımı atalım diye bekliyorum.

Habur’da başarısız olduk

Habur bizim milli birlik ve kardeşlik projesinin önemli bir uygulamasıydı. MHP bunu ihanet projesi olarak değerlendirdi. Habur da derdimiz Kuzey Irak’tan geleceklerin kendi kendine teslim olacaklarını ülkeye girişlerini sağlamaktı. Terör örgütü ve uzantısı olan BDP’nin provakasyonuna kurban gitti. Bu işte biz başarılı olamadık. Bu işi de siyasette istismar meselesi yapmayı muhalefet partilerine yakıştıramıyorum.”

Bölücülük yarışı hızlandı

 

Alacaksanız beni alın

Başbakan Erdoğan, televizyonda özel yetkili savcılığın KCK soruşturmasında MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ı ifadeye çağırmasıyla ilgili şunları söyledi: MİT Müsteşarı’nın Başbakanlığa bağlı olmasına rağmen şüpheli sıfatı ile çağrılması ile başlayan süreç. Yargı, yasayı kenara koyup yürütme alanına girdi. Müşteşarı dinleyip şüpheli sıfatı ile çağırdığınız zaman her şey alt üst olur. Onlar hayatlarını ortaya koyuyorlar. Terör ile mücadele neler yapabiliriz mücadelesini veriyor. İlk defa Emre Bey’le bu süreci başlattım. İyice çizmeyi aşan bir durum oldu. Ona talimatı veren benim, alacaksanız beni alın. Talimat verilen alınmaz, alacaksan beni al. Terörle mücadelede bunu kullanmak zorundayım. Yargı bu insanlara yardımcı olması gerekirken böyle davranırsa ne olacak, çalışacak adam bulamazsın. Bu madde haddinden fazla yetki doğuruyor, devlet içinde devlet anlayışını doğuruyor. Cumhurbaşkanı dahil herkesi buraya çağırırım anlayışı doğuruyor.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Başbakan Tayyip Erdoğan ile CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na “Suyu yokuşa akıtmaktan başka hiçbir işe
yaramayan tehditlerle dolu sözde Kürt sorununu konuşmaktan acilen vazgeçilmelidir” çağrısında bulundu. Bahçeli sözde Kürt sorunu dahilinde CHP ile görüşmesinin de asla söz konusu olmayacağını da vurguladı. Bahçeli dün Başbakan Erdoğan ile CHP Lideri Kılıçdaroğlu’nun yaptığı görüşmeyi bir yazılı açıklama yaparak şöyle değerlendi:

 

Yakınlık su üstüne çıktı

AKP ile CHP arasındaki siyasi akrabalık ilişkisi, bilhassa bölücü teröre sakat ve mahsurlu bakıştaki yakınlık yapılan karşılıklı temaslarla iyice su üstüne çıkmıştır. CHP’nin yanlış tespit ve içine girdiği tehlikeli ve tereddütlü teşhis karmaşası, bölücü terör yerine sözde Kürt sorununun tekrar ön plana geçmesine neden olmuştur. Özellikle anamuhalefet partisinin PKK’nın ve İmralı canisinin taleplerine sözcülük yapması kendi geçmişini inkârdan başka hiçbir anlama gelmemiştir. AKP’nin dikiş tutmayan yamalı zihniyeti ise bu garabet ve şaibeli yaklaşıma fırsattan istifade ederek hemen kapısını açmış ve bölücülük yarışı bu şekilde hız kazanmıştır. Bununla birlikte AKP’nin, CHP’nin getirdiği teklifleri prensipte kabul ettiği, ancak bunların uygulanabilmesi için partimizin mutlaka ikna edilmesi gerektiği yapılan görüşme sonunda da ortaya çıkmıştır. Başbakan’ın sözde Kürt sorununun bittiğini ifade eden açıklamalarından sonra CHP Genel Başkanı’nın tekliflerine sıcak yaklaşması, kaygan zeminde uzlaşma ve diyalog çabasına girmesi, zihniyetinin çelişkilere ve gelgitlere teslim olduğunu bir kez daha ispat etmiştir.

Kürt sorunu yoktur

Öncelikle CHP’nin bölücülük ve terör sorununu kasıtlı olarak görmezden gelerek, sözde Kürt sorununu her şeyin öznesi yapan düşüncesi büyük sakıncaları beraberinde getirecektir. Bu durum PKK’nın statü arayışına dayanak teşkil ederek, İmralı canisinin ve Kandil fitnesinin önerilerini kaygı verici düzeyde meşrulaştıracaktır. Türkiye’nin halihazırda Kürt sorunu asla yoktur. Israrla bu sorunun varlığı kabul edilirse, terör ve bölücülükle Kürt kökenli kardeşlerimizin irtibatlandırılması kaçınılmaz bir hal alacaktır.

Acilen vazgeçin

Türkiye’nin Kürt sorunu değil, vahşi nitelikli bölücülük ve terör sorunu bulunmaktadır. Tüm vahametiyle ortada duran bu gerçeğin üzerini örterek, sözde Kürt sorunu çevresinde AKP ile CHP’nin fikir birliği içine girmesi Türk milleti adına büyük bir talihsizlik ve hüsrandır. MHP’nin gerek AKP’ye gerekse de CHP’ye açık çağrısı şudur: Emperyalist mirastan tevarüs edilen yapay, asılsız ve suyu yokuşa akıtmaktan başka hiçbir işe yaramayan tehditlerle dolu sözde Kürt sorununu konuşmaktan acilen vazgeçilmelidir.

Teröre karşı çaba gösterin

Terör sorununu etnik kimlik mertebesine indirmekten ve bununla izah etmekten uzak durmak mutlak anlamda elzemdir. Siyaset kurumunun temsilcileri, eğer bir araya gelecekse, bu etnik bölücü terörün kökünün kazınması amacına dönük olarak gerçekleşmelidir. Uludere’ye birlikte gitmeyi planlayan AKP ile CHP, asıl terörle mücadele amacıyla müşterek bir çaba içinde hareket edecek iradeyi göstermelidir. MHP kanlı örgütün tümüyle tasfiye etmeye yarayacak ve bölücülüğün besin kaynaklarını kurutacak her girişim ve teklife açık olup bunlara destek vermeye ne pahasına olursa olsun hazırdır. MHP, PKK’nın hain tekliflerini allayıp pullayıp kabul ettirmeye çalışan hiç kimseye boyun eğmeyecek, iradeli ve omurgalı tavrından ödün vermeyecektir. Bu durum ışığında partimizin sözde Kürt sorunu dâhilinde CHP ile görüşmesi, bin yıllık kardeşliği sorun olarak gören sinsi tertip ve önerileri müzakere etmesi asla söz konusu olmayacaktır. 

Hürriyet, 07.06.2012


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.