Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Siyasi Gündem > ‘Psikopatın işi’ diyerek geçiştirilmez

‘Psikopatın işi’ diyerek geçiştirilmez
BM Medeniyetler İttifakı İştirakçiler Forumu’nda konuşan Başbakan Erdoğan, terörün insafı, izanı, sınırı olmadığını belirterek, “Yaşanan katliamları, ‘Bir psikopatın işi’ diyerek geçiştirmek, yaşanabilecek olaylara fırsat zemini hazırlamaktır” dedi. Erdoğan Medeniyetler İttifakı’nın teröre küresel çözüm önerilerini harekete geçireceğini vurguladı.

BAŞBAKAN Tayyip Erdoğan, terörün her coğrafyanın sorunu olduğunu belirterek, “Avrupa’da, Bosna Hersek’te, Kosova’da, Almanya’da, Norveç’te, İngiltere’de, İspanya’da da benzeri trajik olaylara şahit olduk. Yaşanan katliamları, ‘Bir psikopatın işi’ diyerek geçiştirmek, yaşanabilecek olaylara fırsat zemini hazırlamaktır. Evet, Ortadoğu’da, din ve mezhep savaşları arkalarında çok büyük enkaz bırakmaktadır. Ancak Avrupa’da artık çok hissedilir hale gelen ırkçı fikir, eylem ve örgütlenmeler de maalesef karamsar bir manzaranın sinyallerini vermektedir” dedi. Başbakan Erdoğan, Conrad Otel’de düzenlenen Birleşmiş Milletler Medeniyetler İttifakı İştirakçiler Forumu’na katıldı. BM Genel Sekreteri Ban Ki-Moon ve Gürcistan Devlet Başkanı Mihail Saakaşvili’nin de katıldığı forumda, ittifakın Eşbaşkanı İspanya’yı Devlet Sekreteri Gonzalo de Benito temsil etti. Erdoğan forumdaki konuşmasında özetle şunları söyledi: 

Gençleri kandırıyorlar

Son yıllarda dünya genelinde insanın insana kastetmesi neticesinde, insanlığı ayaklar altına alıp çiğneyen saldırılar gerçekleştirildi. Genç bir insan, ikna edilerek, kandırılarak, adeta hipnotize edilerek, gerektiğinde ilaç da verilerek, şehirlerin en kalabalık caddelerine gönderiliyor ve orada üzerindeki bombayı patlatıyor. Bakıyorsunuz, sadece geçim derdinde olan onlarca insan ölüyor. Masum kadınlar ölüyor. Saf, masum çocuklar ölüyor. Sivil vatandaşlar hayatını kaybediyor. Ardından bunu yapan, bu kanlı eylemi organize edenler çıkıyor, ‘Bunu biz yaptık, çünkü bizim gibi düşünmüyorlardı, çünkü bizim gibi davranmıyorlardı, çünkü bizimle aynı inançtan değillerdi’ diyorlar.

Bir mahalleyi yok ediyor

Bakıyorsunuz devletler, tanklarını, toplarını, en ağır silahlarını, hak talep eden kendi vatandaşlarına yöneltiyor ve bir mahalle içinde, yarısı çocuk 110 insanı aynı anda yok edebiliyor. Gerekçe ne? Çünkü yönetimin kendilerine dayattığı zulme razı olmuyorlar. Yönetime kayıtsız şartsız teslim olmuyorlar. Hak istiyorlar, özgürlük istiyorlar, insanca yaşamak istiyorlar ve bu talepleri karşısında, çoluk çocuk demeden bir mahalle içinde adeta imha ediliyorlar.

Öldürmenin ırkı yoktur

Canlı bombalar, suikastlar, din ve mezhep çatışmalarının sadece Ortadoğu sınırları içindeki acı hadiseler olmadığını, bu tür hadiselerin, çatışma, terör ve savaş hallerinin, tarihin her döneminde her coğrafyada yaşandığını ve bugün de meydana geldiğini biliyoruz. Yıllardır Avrupa’nın, Batı’nın, Ortadoğu’ya, Afrika’ya kayıtsız kalan ülkelerin dikkatini hep bir noktaya çekmek istedik. Biz dedik ki, öldürmenin ırkı yoktur. Öldürmenin dini, mezhebi yoktur, hiçbir mazereti yoktur. Terörün de aynı şekilde insafı, izanı, sınırları yoktur. Biz, öfkenin kabartıldığı değil dostluğun büyütüldüğü bir dünya arzuluyoruz. Biz dostluğun, kardeşliğin, bütün dünyaya egemen olabileceğine yürekten inanıyor, işte onun için, medeniyetler çatışması tezine karşı çok güçlü ve çok samimi şekilde, Medeniyetler İttifakı’nı konuşuyoruz.

Sorunlara küresel çözüm

Küresel sorunlar karşısında, küresel çözüm önerilerinin harekete geçirilmesi artık kaçınılmaz bir hal almıştır. Küresel ekonomik kriz, küreselleşen yoksulluk ve çatışmalar karşısında yerel davranma, sınırlarımıza kapanma lüksüne sahip değiliz. Trajik hadiseler karşısında kendi vicdanlarımızı rahatlatacak bahaneler üretebiliriz. Ama her birimiz küresel vicdanın bir parçasıyız ve geleceğimiz, çocuklarımız, torunlarımız adına küresel vicdanı uyandırmak zorundayız.

Zulme rıza zulümdür

ERDOĞAN, Suriye’deki olaylara değinerek, şöyle dedi: “Çocukların ailelerini, ırklarını, ülkelerini, dillerini, inançlarını seçme özgürlükleri yoktur. İşte onun için her bir çocuk, her bir bebek, ailesinin olduğu kadar, insanlığın bir üyesidir. Hama’da, Humus’ta, El Hule’de katledilen masum yavrular, Suriyeli çaresiz ailelerin olduğu kadar, bizim çocuklarımızdır. Bu çocukların katledilmesi karşısında sessiz kalacak bir küresel vicdan, yarın ateş ocağına düştüğünde, ağıdını yakacak hiç kimseyi bulamayacaktır. İşte Medeniyetler İttifakı bunun için önemlidir. Medeniyetler İttifakı küresel vicdanın sesine kulak vermektir. Zulme rıza zulümdür. Zalimlerin yanında yer almak zalimliği benimsemektir.”
 

Hürriyet, 01.06.2012


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.