Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Siyasi Gündem > CHP: "Uludere hala karanlık, hükümet açıklama yapsın"

CHP: "Uludere hala karanlık, hükümet açıklama yapsın"

"Uludere'de istihbaratı ABD verdi" iddiasına CHP'den tepki gecikmedi. Parti sözcüsü Birgül Ayman Güler, "34 vatandaşın ABD istihbaratına dayanarak katledilmesi hükümetin suçu ve siyasal cinayettir. Başbakan, istihbarat milli kaynaklı demişti. Bu yalanı özür dileyerek düzeltmeli ve kamuoyunu aydınlatmalı" dedi.

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Birgül Ayman Güler, Uludere'deki olayla ilgili olarak, "Bunun kaza, kader, ecel olmadığını en başından beri söylemiştik. İstihbaratın kaynağını en başından sormuştuk, şimdi gelinen nokta hala karanlıktır. Hükümetten sorumluluğunu yerine getirmesini ve açıklama yapmasını bekliyoruz" dedi.

CHP Merkez Yönetim Kurulu'nun (MYK) dün Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında toplandığını ve geç bir saatte bittiğini belirterek, MYK'nın çalışmaları hakkında bugün toplantı düzenlediklerini söyledi. Güler, açıklamaları öncesi Hatay'ın Dörtyol ilçesinde şehit olan asker aileleri ile Türk milletine başsağlığı dilediklerini belirtti. Bir başka üzücü haberi de Şırnak'tan aldıklarını, AK Parti Şırnak İl Başkan Yardımcısı Ali Kılınç'ın kurşunlanarak öldürüldüğünü öğrendiklerini belirten Güler, bu saldırının nedenlerinin yakında ortaya çıkacağını kaydetti. Genel Başkan Kılıçdaroğlu'nun doğrudan üzüntülerini bildirmek için Kılınç'ın ailesine ulaşmaya çalıştığını anlatan Güler, "AKP ailesinin, Ali Kılınç'ın başı sağ olsun" dedi.

Uludere'deki olayla ilgili olarak Genel Başkan Kılıçdaroğlu ve parti üyelerinin çok sık olarak "İstihbaratın nereden geldiğini" sorduklarını ifade eden Güler, şunları kaydetti:

"Bunun yanıtını alamadık. Bunun yanıtını ne yazık ki dün bir Amerikan gazetesi verdi. Dedi ki; 'İstihbaratı, ABD istihbaratı verdi' Yani okyanus ötesinden aldığımız bir istihbaratla hareket ettiğimizi öne sürdü. Daha önce Başbakan, 'Milli kaynaklıdır istihbarat' demişti. Ortada halkımızı yanlış bilgilendiren daha açık söyleyelim halkımıza yalan söyleyen bir Başbakan var. Bu yalanı özür dileyerek düzeltmesi gerektiği kanısındayız.  Ülkemizin en kritik konularını, yabancı bir istihbarat teşkilatına teslim etmiş olan bu hükümetin sorumluluğunun artık farkına varması kanısındayız. Aslında 'millidir istihbarat kaynağı' dendikten sonra şimdi bir Amerikan kaynağının söz konusu olduğunu duyunca doğrusu, MYK içindeki değerledirmemiz şu oldu; AKP iktidarı ABD'yi o kadar çok kendinden sayıyor ki bu gayri milli kaynağı, milli saymış olabilir."

"Hükümetin suçu ve bir siyasal cinayet"

"Biz Uludere operasyonunda 34 yurttaşımızın, bunların 17'si 17 yaş altında olan çocuklarımızın yabancı istihbarat kaynaklarına dayanılarak katledilmesini hükümetin suçu ve bir siyasal cinayet olarak değerlendiriyoruz" diyen Güler, "Burada verilen yanlış bilgiler manzumesine artık bir son verilmesini, özür dilenmesini ve doğru bilgi ile kamuoyunun aydınlatılmasını talep ediyoruz. Bunun kaza, kader, ecel olmadığını en başından beri söylemiştik. İstihbaratın kaynağını en başından sormuştuk, şimdi gelinen nokta hala karanlıktır. Hükümetten sorumluluğunu yerine getirmesini ve açıklama yapmasını bekliyoruz" ifadelerini kullandı.

"Okul sütünün hayvan hastalığı ile bağlantılı olduğu kanısındayız"

"Okul sütü projesi"ni eleştiren Güler, "süt dağıtımı ile bir okulda onlarca, yüzlerce çocuğun hastanelere gitmesinin açıklamasını hükümetin yapmak zorunda olduğunu" belirtti. Hükümet yetkililerinin demagojiden vazgeçip sorunun ne olduğunu saptamak üzere harekete geçmek zorunda olduğunu belirten Güler, "Biz sütle ilgili sorunun gerçekte AKP'nin yönetim beceriksizliği sorunu olduğunda kararlıyız. Biz bu sorunun, Ege Bölges'ini derinden vuran ve ilginç bir şekilde kamuoyu gündemine taşınması engellenen büyük bir hayvan hastalığı ile bağlantılı olduğu kanısındayız" dedi.

"TBMM Başkansız kaldı"

"Tutuklu milletvekilleri konusunda beceriksiz AKP hükümetinin bir başka beceriksizliğini, TBMM'yi by-pass etme girişimlerinden birine daha tanık olduk" diyen Güler, bu konuda TBMM Başkanı Cemil Çiçek'in inisiyatif üstlendiğini anımsattı. Çiçek'in, üç muhalefet partisinin grup başkanvekillerini toplantıya çağırdığını ve ortak bir yasa değişikliği hazırlığı yapıldığını anlatan Güler, Çiçek'in de bunu uygun görerek iktidar partisine iletilmesini sağladığını dile getirdi.

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik'in, "AKP MYK'da  değerlendirdik, önümüze getirilen teklifin çeşitli olumsuz tarafları olduğu kanısına vardık. Bu nedenle biz bu üç partinin getirdiği bu teklife yanaşmıyoruz" şeklindeki açıklamasını hayretle karşıladıklarını ifade eden Güler, Çelik'in bu açıklamayı yaptığı sırada ise ilginç bir rastlantı ile Çiçek'in yurt dışına gittiğini söyledi.

Bu konunun değişik yönlerinin olduğunu kaydeden Güler, şöyle devam etti:

"Tutuklu milletvekilleri sorunu herkesten önce Cemil Çiçek'in sorunudur  Cemil Çiçek başlattığı süreci, AKP'den gelen emirle yönetmekten uzak düşmüştür. Aslında Cemil Çiçek kaçak düşmüştür. Bu TBMM'nin başkansız kaldığı anlamına gelir. Biz bekliyoruz, Cemil Çiçek dönsün ve bu sürece ilişkin açıklama yapsın. Kendi pozisyonunu da bizim anlayabileceğimiz şekilde bize anlatsın. Tutuklu milletvekillerinin haksız tutukluluğunun devamına asla rıza göstermeyeceğiz. AKP MYK'nın yaptığı, gerekçeleri olmayan bu değerlendirmeyi asla kabul etmeyeceğiz."

19 Mayıs'ın kendileri için "Bağımsızlık Bayramı" olduğunu belirten Güler, Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu ile 19 Mayıs günü Samsun'da olacaklarını, bütün il ve ilçe örgütlerinin de kutlamalar gerçekleştireceğini bildirdi.

AK Parti il kongrelerinde Genel Başkanın istediği kişinin seçildiğini ileri süren Güler, "Niye kongre topluyorlar, onu anlamak çok zor. Kongreler bir tür onay makamı gibi. Bu AKP'nin Türkiye'ye getirdiği ileri demokrasinin, kendi örgütü içindeki uygulamasıdır. AKP yapısı itibarıyla sanki parti değil, bir tarikat kurumu. CHP kurultaylar partisi olmaktan çok memnun, çünkü CHP bir parti" dedi.

"Önerimiz var ve masaya koyduk"

Güler, bir gazetecinin MYK'da bazı üyelerin tutuklu milletvekilleri konusunda "Daha sertleşelim" yönünde açıklamalarının gazetelere yansıdığının hatırlatarak, "CHP'nin bundan sonraki tutumu ne olacak?" sorusu üzerine, "Bize sürekli olarak söylenen şey, 'Bir önerimiz mi var? Öneriniz varsa koyun masaya' şeklindeydi. Önerimiz var ve masaya koyduk. Önerimize ilişkin tavır, çok kolaycı bir ret tavrı oldu. Biz tavrımızı elbette iktidar partisinin tavrına göre belirleyeceğiz. Ama bizim hedefimiz belli, tutuklu milletvekillerinin derhal serbest bırakılması" dedi.

Güler, başka bir soru üzerine bu konuda CHP'nin halkla birlikte hareket ettiğini, mücadelesini halkla sürdürdüğünü söyledi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı için Aziz Yıldırım'a teklif götürdüğü, diğer alternatifin de Mustafa Sarıgül olduğu yönündeki iddiaların hatırlatılması üzerine de Güler, "Bu Genel Başkanımıza sorulmuştu, o da 'Çok erken, durun bakalım' demişti. Bence yeterli bir cevaptır" diye konuştu.

AK Parti'nin başkanlık sistemi yerine yarı başkanlık sistemine daha sıcak baktığı yönünde haberler çıktığı hatırlatılarak, CHP'nin bu konudaki görüşlerinin sorulması üzerine Güler, "Genel olarak AKP kendi içinde bir parçalanma süreci yaşayan bir partidir. Blok görüntüsü, granit kaya görüntüsüdür. Her şeyi kendi içlerinde artık biraz tahammül düzeyi düşük olarak tartışıyorlar. Nereye gidecekleri konusunda farklı farklı fikirlerle yürüyorlar" değerlendirmesinde bulundu.

Güler, başka bir soru üzerine de Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ile ilgili gensoru önergesinin hazırlandığını, uygun zamanda verileceğini söyledi.

 
cnnturk.com, 17.05.2012

Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.