Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Siyasi Gündem > Bahçeli'den Erdoğan'a: "Tribün mantığından çık"

Bahçeli'den Erdoğan'a: "Tribün mantığından çık"

Fenerbahçe-Galatasaray maçının ardından çıkan olaylar, MHP Genel Başkanı Bahçeli'nin de gündemindeydi. "Bir avuç kendini bilmezin çıkardığı olaylar Fenerbahçe'ye mal edilmemelidir" diyen Bahçeli, önlem alınması yönünde uyardı. MHP lideri, Başbakan'a da "Tribün mantığından çık" çağrısı yaptı.

Bahçeli, Grup Toplantısı'nın ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Bahçeli, Türk sporunun, bir süredir girdiği yoğun bakım şartlarından hala çıkamadığını,
iyileşip ayağa kalkamadığını belirtti.

Türk sporunda, rekabetin isminin kavga; mücadelenin isminin kutuplaşma; hoşgörünün isminin ise taviz olarak anılmaya ve algılanmaya başlandığına işaret eden Bahçeli, 3 Temmuz 2011'den bu tarafa Türk futbolunun çok ciddi iddiaların
merkezinde olduğunun tartışma götürmediğini dile getirdi.

Bahçeli, sporcuların, kulüp yöneticilerinin ve hatta asırlık kulüplerin suçlandığı, adli takibatlara konu olan vahim sürecin yaklaşık bir yıldır devam ettiğini anımsatarak, "Asıl üzüntü verici konu ise sporun böylesi bir açmaza sürüklenmesinin yanı sıra, milyonlarca insanımızın gönül ve destek verdiği spor kulüplerinin tartışmaların merkezine yerleşmiş olmasıdır" dedi.

Yargısal süreç sonuçlandırılmalı"

Yaşanan bunalım ve buhran halinin, mazisi çok eskiye dayanan kulüpleri töhmet altında bıraktığını ve taraftarları da endişeye sevk ettiğini kaydeden Bahçeli, şöyle konuştu:

"Her zaman söylediğim gibi, elbette şikeyi kim yaptıysa, teşvik primini kim verdiyse gereken her düzeyde yapılmalıdır ve bu süreç hala da devam etmektedir. Dileğim yürüyen yargısal sürecin bir an önce sonuçlandırılarak, Türk futbolunun üzerindeki sis bulutunun dağıtılmasıdır. Bununla birlikte asırlık futbol kulüplerimizin suçlanmasına, haksız ve mesnetsiz ithamların hedefine koyulmasına da mutlak anlamda karşı çıkmak ve itiraz etmek esas olmalıdır."

Bahçeli, Türk futbolundaki olumsuzluklar zincirinin, hem sahalara hem de saha dışındaki taraftar davranışlarına sirayet ettiğini belirterek, futbolda biriken sorunların yönetimindeki basiretsizliklerin, üste üste çakışan meselelerin üstesinden gelinmesindeki yetersizlikler ve zamanlamadaki zafiyetlerin sosyal ve toplumsal gerilimi de hayli artırdığına dikkati çekti.

Bahçeli, futbolda yaşanan alaboraların siyasi, sosyal ve ekonomik çalkantıdan, istikrarsızlık sarmalından bağımsız ve bağlantısız olduğunun söylenemeyeceğini ifade ederek, şöyle devam etti:

"Statlardan yükselen siyasi içerikli sloganlar, belirli kişi ya da gurupları hedef alan lehte ya da aleyhte tezahüratlar, tahammülsüzlüklerin tek bir ağızdan seslendirilmesi hep bunun bir işaretidir. En son olarak, iki güzide kulübümüz arasında hafta sonunda yapılan ve Türkiye Spor Toto Süper Lig şampiyonunu tayin eden müsabaka sonrasındaki vahim ve ibretlik hadiseler bize bunu yeniden göstermiştir."

Galatasaray ve Fenerbahçe'ye kutlama

Spor Toto Süper Ligi'nin 2011-2012 sezonu şampiyonunun Galatasaray olduğunu belirten Bahçeli, kulüp yönetimini, oyuncularını, teknik heyetini ve gönül veren milyonları başarılarından dolayı kutladı.

Bahçeli, tüm zorluklara rağmen şampiyonluğu kıl payı kaçıran Fenerbahçe Kulübü'nü de gösterdiği kararlılıktan ve mücadele ruhundan dolayı içtenlikle tebrik ederek, şampiyonluk maçından sonra yaşanan olayların herkesçe çok dikkatli bir şekilde değerlendirilmesi gerektiğini söyledi.

"Olaylar Fenerbahçe ile ilişkilendirilmemeli"

Saha içinde ve dışında yaşanan çirkin ve tehlikeli olayların, asla Fenerbahçe Kulübü ile ilişkilendirmemesi gerektiğini vurgulayan Bahçeli, şunları söyledi:

"Bir avuç kendini bilmezin polise taşlı sopalı saldırması, sporu terörize etmeye kalkışması, kamu araç ve mallarına ahlaksızca zarar vermesi kesinlikle sarı lacivert ruha, vicdana ve edebe aykırı ve uzaktır.

Bu itibarla Türk sporunu kanser gibi saran husumet kuşatmasından kurtarmak, taraftarlıktan fanatizme kaymaya başlayan eğilim ve yönelimleri acilen tedavi etmek gerekmektedir. Allah korusun, böyle giderse stadyumlardan çakılacak bir kıvılcımın telafisi çok zor olacak ortamlara ve olaylara neden olabileceğini görmek ve bilmek lazımdır."

Bahçeli, gerek AK Parti hükümetinin gerekse Türkiye Futbol Federasyonu'nun konunun üstüne dikkatle eğilmesi ve çözüm araması gerektiğini anlattı.

"Başbakan'ın tribün mantığından ve yaklaşımında çıkarak, futboldaki faullü gelişmeleri ele alması ve kanayan yaraya merhem olması aciliyet arz etmektedir" diyen Bahçeli, "Çağrım; sporun bileyici değil birleştirici, dağıtıcı değil dayanışmacı, bölücü değil bütünleştirici, kışkırtıcı değil kucaklayıcı vasfının herkes tarafından sahiplenilmesi, savunulması ve benimsenmesidir. Her neviden spor karşılaşmaları menfaat odaklarının güdümünden, siyasi telkinlerin hedefinden, şiddet yanlılarının hışmından çıkarılarak hepimiz için neşe, sevinç ve geliştirici rekabete dönüştürülmelidir" ifadelerini kullandı.

TUTUKLU VEKİLLER

"Tutuklu milletvekillerine ilgili üç muhalefet partinin önerdiği teklif, AK Parti MYK'sında dün değerlendirildi. Bu teklifin sakıncalı olduğu ve reddedildiği şeklinde açıklama yapıldı. Nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusu üzerine Bahçeli, Başbakan veya AK Parti yöneticilerinin, sakıncalı unsurlarının neler olabileceği konusunda kamuoyunu aydınlatması ve Meclis Başkanlığı'nda yapılan istişari toplantıya katılan siyasi partileri de bilgilendirmesi gerektiğini ifade etti.

Bahçeli, tutuklular konusunun, AK Parti'nin istediği zaman istismar edeceği bir konu olmaktan çok uzak olduğunu vurgulayarak, "Eğer bunun sakıncılarının çok büyük olduğunu düşünüyor ise o zaman yargıyı harekete geçirerek, orayı daha hızlı çalıştırabilecek imkanları yargıçlarımıza sağlamak suretiyle sorunun kökten çözülmesi tercih yolunu bulmasında yarar vardır" dedi.

"Tutuklu vekiller probleminin tamamen rafa kalktı diyebilir miyiz?" sorusu üzerine de Bahçeli, "Kalkmaz efendim. Onlar bizim milletvekillerimizdir. Milletvekilleri olduğu müddetçe tutukluluk kavramıyla milletvekili özde ve sözde bağdaşmaz. Onun için sorun devam edecektir" yanıtını verdi.

BAŞKANLIK SİSTEMİ


Bahçeli, Başbakan Erdoğan'ın Slovenya ve İtalya seyahatleri esnasında başkanlık sisteminin ülke gündemine tekraren görevli ve uzaktan komutlu beyanatçılar tarafından getirildiğini anlattı.

Başbakan'ın her yurtdışı seyahati ve uluslararası temasının ülke gündemini sarsan tartışmalara da kapı araladığını savunan Bahçeli, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Bu yüzden milletimizin huzur ve sükuneti açısından bu zihniyetin ayaklarını biraz yerde tutması ve uçaklardan uzak durması son derece yerinde ve hayırlı olacaktır. Başbakan'ın başkanlık hayalleri, başkan Erdoğan olma emelleri, tek adamlık hevesleri yeni ve sürpriz bir gelişme değildir. Bunun evveliyatının,
fikri hazırlık evrelerinin ve yavaş yavaş kamuoyu oluşturma uyanıklığının olduğu öteden beri net ve bellidir. Özellikle Başbakan Erdoğan Ortadoğu ülkelerine gide gele ve küresel siyaset labirentlerinde özenle imal edilen sultanlarla, emirlerle, şahlarla ve krallarla düşüp kalktıkça kendisi de bunlara özenmiştir. Bunun için önce; plan ve projelerini savunup icazet aldığı ABD'yi örnek almayı tercih etmiş ve telaşla bu ülkeye yaranmaya çalışmıştır.

Başbakan'ın "Dokuz Işık" göndermesi

Şahsına ait başkanlık sistemiyle ilgili görüşlerin, Başbakan'a sorulması üzerine Erdoğan'ın Dokuz Işık kitabının "Tek Başkan-Tek Meclis Sistemi" bölümünü "istihza yüklü yüz hatlarıyla" okuduğunu anlatan Bahçeli, şöyle konuştu:

"Kabul etmek lazımdır ki Başbakan Erdoğan için bu ciddi bir gelişmedir. Arınması, paklanması ve fikren temizlenmesi bakımından arayıp da bulamayacağı bir fırsattır. Yakında Sayın Başkan'ın eski ülkücü olduğunu duyarsak ve bununla ilgili aslı astarı olmayan iddialar kamuoyuna düşerse bizim açımızdan hiç deşaşırtıcı olmayacaktır.

Ne var ki Orhun Anıtları'nın yolunu yaptırmak, örsde demir dövmek ve bayrak taşımak şahsını nasıl milliyetçi yapmayacaksa, Dokuz Işık'tan işine gelen pasajları okuması da kendisine bir fayda sağlamayacaktır.

MEMURA VERİLEN ZAM TEKLİFİ


Hükümetin memura verdiği zam teklifine ilişkin görüşlerinin sorulması üzerine ise Bahçeli, şunları kaydetti:

"Çok aldatıcı olmuştur. Çalışan kardeşlerimizi istismar etmiştir. Hala da bu istismarı devam ettirmektedir. 3 3 ile oyalamakta, daha fazla talep elde edebilmeleri için memurları kendilerinin etrafında yaşamaya mecbur bırakmayı tercih etmektedir. Bu iktidarın sonu demektir."

 
cnnturk.com, 15.05.2012

Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.