Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Siyasi Gündem > Başbakan’ın dili sürçtü, tek din olmaz

Başbakan’ın dili sürçtü, tek din olmaz

Erdoğan’ın “tek din” ifadesine AKP’nin iki numarası Çelik’ten tashih: Başbakan da olsa beşer şaşar, dil sürçmesi olabilir

 

AKP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Hüseyin Çelik, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, geçen hafta sonunda, partisinin Adana’daki İl Kongresi’nde yaptığı konuşmadaki, “tek din” ifadesinin bir dil sürçmesi olduğunu zira kendisinin bugüne kadar böyle bir kelime sarf etmemiş olduğunu söyledi. Çelik, “Sayın Başbakan, bugüne kadar tek din demedi, ilk defa söylüyor. Başbakan da olsa, beşer şaşar, dil sürçmesi olabilir. Diğer yandan, PKK gayretlerine ve çabalarına rağmen bu ülkede Türk-Kürt kavgası çıkmamış olmasından hareketle Türkler ve Kürtler arasındaki gönül birlikteliğini, aynı kitaba inanmış olmalarını kastetmiş olabilir” dedi.

 

Eşyanın tabiatına aykırı

Başbakan Erdoğan’ın, Adana İl Kongresi’ndeki konuşmasında, “Dört tane kırmızı çizgimiz var; Tek devlet, tek millet, tek bayrak ve tek din” sözlerindeki, “Tek din” vurgusuna, muhalefet partileri, hukukçular ve inanç temsilcilerinden sert tepkiler gelmişti. Erdoğan’ın, tepki çeken sözlerine açıklık getiren Çelik, şu görüşleri dile getirdi: “Başbakan’ın bugüne kadarki icraatı, duruşu ve söylemi bizatihi bu söyleme (tek din) manidir. Üç kırmızı çizgimiz; etnik, bölgesel ve dini milliyetçiliktir. Başbakan bugüne kadar tek dil, tek din demedi. Bu bir dil sürçmesidir. Esasen, demoktratik bir ülkede, laik bir devlette tek din iddiasında ve imasında bulunmak eşyanın tabiatına aykırıdır.”

 

Gayrımüslimlere yakın olduk


Bugüne kadar Erdoğan’ın bütün konuşmalarında, 75 milyon insanı kastederek, tek devlet, tek bayrak, tek millet ve tek vatan vurgusunda bulunduğunu hatırlatan Çelik, “Başbakan, hiçbir konuşmasında tek dil demediği gibi tek din de dememiştir” diye konuştu. Çelik, Erdoğan’ın, tek millet vurgusunun da bir ırk karşıtlığı anlamına gelmediğinin altını çizdi. AKP’nin, Tükiye’de, gayri müslimlere hiçbir hükümetin göstermediği yakınlığı gösterdiğini hatırlatan Çelik, “Diğer yandan, PKK’nın tüm gayretlerine rağmen Türkler ve Kürtler arasında bir çatışma çıkmadıysa burada din çok önemli bir çimento görevi gördü” dedi.

Erdoğan’ın tek din ifadesini, Kürtleri kastederek de kullanmış olabileceğini söyleyen Çelik, şöyle dedi: “Birçok konuşmamda şunu söyledim; ‘PKK’nın bütün gayretleri ve çabalarına rağmen Türk-Kürt kavgası çıkmadı Türkiye’de’. Bu bir sosyolojik tesbittir. Bu kavga çıkmadıysa eğer bunun temel faktörü; Kürtlerle Türkler arasındaki inanç birliği, gönül birlikteliği iken aynı Allah’a, aynı peygambere, aynı kitaba inanan, aynı camide yan yana saf duran insanlar olmalarıdır.

Şoven Kürtler, Zerdüştlük vurgusu yaptılar, şoven Türkler, Şamanizm vurgusu yaptılar. Böylece birleştirici unsur olan İslam dinini devre dışı bırakmaya çalıştılar. Başbakan, tek din ifadesi ile Türkler ve Kürtler arasındaki ortak değerler dünyasını kastetmiş de olabilir.”

Maraş: Tek din dedik, tek dil demedik


4 Mayıs AKP Kahramanmaraş Kongresi: Hiç kimsenin diline, dinine, mezhebine, etnik kökenine bakmadık. Doğuştan gelen farklılıkları üstünlük ya da dezavantaj olarak asla değerlendirmedik. Tek millet, tek bayrak, tek din, tek devlet dedik. Ama asla tek dil demedik. Hiç kimsenin kılık kıyafetine karışmadık. Bundan sonra da karışmayız. Kimsenin karışmasına asla müsaade etmeyiz. Hiç kimsenin yediğine içtiğine karışmadık, karışmayız, karışmak isteyene de mahal vermeyiz.

Adana: Kırmızı çizgimiz tek dindir


5 Mayıs AKP Adana İl Kongresi: Ben dört tane kırmızı çizgimizin olduğunu söyledim. Üç tane de yine, ayrıca detay olarak üzerinde çalıştığımız ilkelerimizden bahsettim. Neydi o dört tane temel çizgi, bir ‘tek millet’, iki ‘tek bayrak’ dedik. Tek bayrak ve bizim bu bayrağımıza laf söyletmeyiz. Bu bayrağımızın rengi şehidimizin kanıdır. Hilal, bağımsızlığımızın ifadesidir. Üçüncüsü, tek dindir. Dil değil, din, din. Bunu söyledik.
 

Taraf, 08.05.2012


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.