Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Siyasi Gündem > 'Oh çok iyi oldu, kurtulduk diyor'

'Oh çok iyi oldu, kurtulduk diyor'
Sivas katliamı davasında verilen zamanaşımı kararıyla ilgili AK Parti hükümetini suçlayan CHP Lideri, "Başbakan'ın bu karardan sonra rahatladığını' öne sürdü.

Partisinin grup toplantısında konuşan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Sivas katliamı davanın zamanaşımına uğramasını değerlendirdi.

Kararın Türkiye için bir yüz karası olduğunu dile getiren CHP Lideri, "Bu tablonun içinde AKP’nin ağırlığı var. Çünkü o faillerin büyük çoğunluğunu AKP milletvekilleri savunuyordu ve şimdi çoğu Meclis’te" dedi.

Karardan Başbakan Tayyip Erdoğan'ı sorumlu tutan Kılıçdaroğlu, "Emin olun 'Oh iyi oldu biz de kurtardık işi' diyordur. Eminim Sayın Başbakan içinden 'Oh çok iyi oldu, kurtulduk' diyor. Kim olursa olsun insanların haklarını savunmak özellikle parlamenterlerin görevi olmalıdır" diye konuştu.

İstanbul'da çadırlarda hayatını kaybeden 11 işçiyle de ilgili konuşan Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Çalışma Bakanı çıkıp konuşuyor, iş güvenliği yasasına ihtiyaç var diye. 10 yıldır iktidarda değil misin? Niye çıkarmıyorsun? O işçilerden kaçı sigortalı, o Bakan bir baksın.

İfade özgürlüğüne dair hükümete eleştirler yönelten CHP Lideri, partililerle tanık olduğu bir olayı da anlattı: "Yıllarını eğitime vermiş bir hoca, düzenlediğimiz toplantıda “Yasayla ilgili olumsuz görüş bildirirsem başıma bir şey gelir mi bilmiyorum” dedi. Geldiğimiz noktaya bakın. Düşüncesini açıklayanlar başıma bir şey gelir mi kaygısı taşıyor. Düşünce açıklamama yönünde bir baskı var artık Türkiye’de.

4+4+4 tasarısının TBMM Komisyonu'ndaki görüşmelerinde yaşananları da değerlendiren CHP Lideri, milletvekillerinin "zorbalıkla alçaklıkla darp edildiğini" belirtti.

Kılıçdaroğlu sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu topraklarda yere düşene tekme atılmaz. Yere düşen kaldırıldı. Ama onların inancı böyle değil.

Bir kadına nasıl tekme atılır? Başbakan bu konuda konuşmadı.

Nasıl gelirseniz gelin. Kiminle gelirseniz gelin CHP’yi susturamayacaksınız.

Bu şiddeti bu terörü tüm dünyada kınayacağız. Ta ki bu ülkeye demokrasi gelene kadar.

Eğer bu ülkede milletvekili dövülüyorsa, sokaktaki halk haydi haydi dövülür.

CHP milletvekilleri herkesin konuşabileceği bir Türkiye için mücadeleye davam edecek.

İnsani tekmelemek değil onunla tokalaşmaktır esas olan.

Şiddet bile uygulasalar yolumuzdan alıkoyamayacaklar.

Bur milletvekili nasıl susturulur? Bu milletvekiline niye oy veriyor?

Aydın geçinen bazı yurttaşlarımız 'CHP muhalefet yapmayı bilmiyor, Ülkede muhalefet yok' diyorlar. Bir dana bu lafı ederseniz, yerde tekmelenen milletvekiline bakın ve vicdanınızı sorgulayın.

Eğitimi gibi önemli bir konunun bir gece yarısı teklifiyle parlamentoya getirilmesiyle ilgili Recep Tayyip Erdoğan neden konuşmaz. Neden bakanlar kuruluna getirmedin? Hangi bakan bunu imzalamayacaktı?

8 yıllık kesintisiz eğitimin bu ülkeye ne zararı oldu? Bir tek rapor getirsinler. Ama olumlu yönde çok sayıda rapor var. Sorun Recep Tayyip Erdoğan’ın kafasında. Çağdışı kafalar buna karşı çıkar.

Sayın Bülent Arınç arada bir doğruları söylediği ve vicdanını sesini dinlediği için saygı duyarım. AK Partili milletvekilleri gelip sıraları doldurdu diyor doğru. Konuşma sıralarını aldılar diyor. İşte bu yalan size bu bilgiyi kim verdiyse yalan söylemiş.

Pazar günü kravatsız montlarıyla geldiler. Önceden yemek ısmarlanmış. Söz mü istediler? Bir kişi bile söz almadı. Bir tek gelme gerekçeleri var. Kaba kuvvet için geldiler.

Başbakan hangi dilden anlıyorlarsa o demiş. Biz hangi milletvekilini yere düşürüp tekmeledik. Biz demokrasi dilinden söz ediyoruz. Hangi dilden söz ediyorsun. Ormanda mı yetiştin sen?

Sayın Bülent Arınç’a söylüyorum. Kuldan utanmıyorsan Allah’tan korkalım. Yalan söylemeyelim. Onlar oraya konuşmak için değil CHP milletvekillerini darp etmek için geldiler.

Başbakan talimat veriyor, yasa Pazar günü çıkacak diye. Militanları geliyor, salonu işgal ediyor.

Türkiye, postmodern bir diktatörün oyun alanına döndü.

Bugün de “sizin anlayacağınız dilden” diyor. Vallahi benim dilimden konuşsan çok memnun olurum. Ben demokrasi diyorum. Keşke aynı dilden konuşsak. O zaman uzlaşma olur.

Bir dostum aradı, “Kendisiyle bile kavgalı olan adamdan nasıl uzlaşma bekliyorsun” diye sordu. E halklı. Çiftçisinden, işçisinden, doktorundan nefret ediyor. Bu nasıl bir ruh hali? Kendisiyle, ülkesiyle barışık olmayan bir vak’ayla karşı karşıyayız. Anlamak için uzun uzun çalışmak lazım.

Postmodern diktatörün tetikçilerine sesleniyorum: Siz de tarih önünde sorumlusunuz. Postmodern diktatörün tetikçileri küçük insanlardır. Bir Başbakan hata yapıyorsa, etrafındakilerin onu uyarması lazım.

20 dakikada kanun çıkardılar. 20 dakikada yemek bile pişmez.

Meclis’teki tabloyu onaylayan tek bir kişi var: Başbakan Erdoğan.

Bugün bütün dünya, en baskıcı ülkelerden birinin Türkiye olduğunu kabul ediyor. Bunun yaygınlaşması için çalışacağız. Bunda CHP’nin katkısı var. Evet var. Bütün dünyaya anlatacağız. Her yerde söyleyeceğiz. 32 yıl önce Kenan Evren’in söylediklerini şimdi kendisi söylüyor. “Nasıl dışarıda anlatırsınız” diyor.

Bizi Türrkiye’yi şikâyet etmekle suçluyor ama teknolojiden nasibini almadığı için bilmiyor, artık bu çağda herkes her şeyi biliyor.

Bizi Türrkiye’yi şikâyet etmekle suçluyor ama teknolojiden nasibini almadığı için bilmiyor, artık bu çağda herkes her şeyi biliyor.

Bütün vekil arkadaşlarıma bir görev veriyorum: Birinci göreviniz bu postmodern diktatörlüğü her yerde anlatmak. İkinci göreviniz uzun tutukluluk sürelerinin yanlışlığını her yerde anlatmak.

Başbakan gazetecilere terörist dedi. Şimdi Ahmet Şık ve Nedim Şener’den özür dileyecek mi?

Güya ben İsrail’de tutuklu gazeteci yok demişim. Eğer bu sözlerini kanıtlayamazsa, Başbakan’ın yeref ve haysiyetini sorgulanır hale getireceğim."

ntvmsnbc.com, 13.03.2012


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.