Gündem
 Gündem > Siyasi Gündem > Ya şimdi yaparız ya 30 yıl bekleriz
Ya şimdi yaparız ya 30 yıl bekleriz
Yeni anayasa gündemiyle toplanan Abant’ta konuşan Meclis Başkanı Çiçek: Eğer şimdi yapamazsak, mevcut anayasaya 30 yıl daha hayat hakkı tanımış olacağız
Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı’nın alt kuruluşu Abant Platformu’nun, “Yeni Anayasa’nın Çerçevesi’’ başlıklı toplantısı dün Bolu Abant Tabiat Parkı’ndaki Abant Palace Otel’de başladı.
Toplantının açılışında konuşan TBMM Başkanı Cemil Çiçek, “Bu anayasayı uzlaşarak yapacağız dedik. Ama uzlaşmazsak öbür yolları denemek isteyenler haklı çıkar. ‘Bak uzlaşamadılar’ dedirtmememiz gerekiyor. Uzlaşma demek herkesin bulunduğu noktada bir esnemesi demektir’’ dedi. “Şart” cümlesiyle anayasa yapılamayacağını vurgulayan Çiçek, “Şart cümleleriyle bir anayasa yaparsanız bugün şikâyet ettiğiniz amalı bir anayasa çıkar” diye konuştu.
Ya şimdi yaparız ...
Çiçek, Meclis’te grubu bulunan partilerin yeni anayasa yapma konusunda “ben bu işte varım’’ dediğini anımsatarak, şunları söyledi: “Taşın altına elini koymak mesele değil, kafasını koyması lazım 4 siyasi partinin. Peki yapmazsak ne olur? Herkesin şikâyet ettiği, en başta Meclis’te bulunan partilerimizin, sivil toplumun, meslek örgütlerinin şikâyet ettiği bu anayasaya bir 30 yıl daha hayat hakkı tanımış oluruz.” CHP Genel Başkan Yardımcısı Erdoğan Toprak da, bütün tarihsel hesaplaşmalardan ders alara ve yeni dünyanın bütün değişimlerini gözlemleyerek, bir entelektüel uzlaşmayı ortaya koymak istediklerini belirtti.
Miroğlu: Şiddet büyük risk
“Vatandaşlık ve Kimlikler” başlıklı oturumda konuşan Taraf yazarı Orhan Miroğlu, Kürt kimliğinin unutturulmak istendiğini söyledi. Anayasa yapımında en büyük riskin şiddet meselesi olduğuna dikkat çeken Miroğlu, bunun önüne geçilmesinin devletin Kürt meselesinde demokratik zeminde kalmayı artırarak mümkün olabileceğini vurguladı. Miroğlu, “Şiddet temelinde bloke edileceği, bu bloke sonucu Kürtlerin tıpkı referandumda olduğu gibi yanlış siyasi tercihle karşı karşıya kalacağını düşünüyorum. İnşallah olmaz. Yeniden Kürt sorununda, demokratik zeminin ne kadar hayati önemde olduğu anlaşılır diye düşünüyorum” diye konuştu. Tan: Etnik atıf yapılmasın
Etnik tanım yapılmasın
BDP Diyarbakır Milletvekili Altan Tan da, vatandaşlık tanımında ya bir atıfta bulunulmaması ya da din, dil, ırk başta olmak üzere hiçbir fark gözetilmeden Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığının esas alınması gerektiğini ifade etti. ‘’Ana Dilde Eğitim’’ başlıklı oturumunda konuşan siyasetçiyazar Kemal Burkay ise, Türkiye’de vatandaşların sahip olduğu pek çok kimliğin yok sayıldığını ve teke indirgendiğini belirterek, “Yeni anayasanın en kilit noktası, kimlik sorunu ve vatandaşlığın ifade biçimidir. Bu konuda yüz yıldır yapılan yanlış bir uygulamanın şimdi sıkıntılarını çekiyoruz ve bu durumdan nasıl çıkabileceğimizi tartışıyoruz’’ dedi.
Ermeniliğimi unutmak istiyorum
Agos Gazetesi Yayın Yönetmeni Rober Koptaş ise, Ermeniliğini unutmak istediğini belirterek, bunun her gün hatırlatılmasının kendisine zul geldiğini söyledi. Koptaş, “Demokratik Türkiye’de, bir arada yaşama perspektifiyle Ermeni olduğumu unutmalıyım” derken Gazi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Vedat Bilgin ise bireylerin kimliklerini mikro ve makro çerçevede ele almak gerektiğini ifade etti.
Abant Platformu Dönem Başkanı Prof. Dr. Levent Köker ise, özgürlükçü ve katılımcı değerler üzerinden bu çalışmayı yapmayı düşündüklerini söyledi. Toplantılar 11 mart pazar günü sona erecek.
Taraf, 10.03.2012
Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.
|
