Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Siyasi Gündem > MGK toplantısından iki önemli karar

MGK toplantısından iki önemli karar 
MGK'nın şubat ayı olağan toplantısı sonrasından yayımlanan bildiride, "Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerindeki öğretmen açığı ele alınmış" ifadelerine yer verildi. Bildiride, bölücü terör örgütünün Irak'ın kuzeyindeki varlığının sona erdirilmesi için somut adımlar atılması gerektiği belirtildi.
 
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün başkanlığında, Çankaya Köşkü'nde gerçekleşen şubat ayı olağan toplantısı 5 saat sürdü.

MGK üyesi olmayan Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, bakanlığının çalışmaları hakkında bilgi vermek üzere katıldığı toplantıdan 15.30 sıralarında ayrıldı.

MGK toplantısının ardından açıklanan bildiride, toplantıda iç ve dış gelişmelerin ele alındığı ifade edildi.

Ülkenin bütünlüğü ve bölünmezliğini, toplumun huzur ve güvenliğini hedef alan ve vatandaşlarımızın canına, malına, hak ve özgürlüklerine kasteden terörist eylemlere karşı güvenlik güçlerinin ağır kış koşullarına rağmen fedakarca, etkin ve koordineli bir şekilde yürüttüğü mücadelenin görüşüldüğü belirtilen bildiride şu bilgilere yer verildi:

"Bu mücadelenin önümüzdeki dönemde de aynı kararlılıkla devam edeceği, öte yandan terörün istismar kaynaklarının kurutulması amacıyla yürütülen kapsamlı çabaların da demokrasiye, hukuk devleti ilkelerine ve evrensel değerlere bağlı olarak sürdürüleceği bir kere daha teyit edilmiştir.

Irak'ın güvenlik ve istikrarına önem veren Türkiye'nin Irak'taki gelişmeleri yakınen takip etmeyi sürdürdüğü vurgulanmıştır. Öte yandan bölücü terör örgütünün Irak'ın kuzeyindeki mevcudiyetinin sona erdirilmesi için somut adımlar atılması gerektiği de bir kez daha teyit edilmiştir."

Suriye

Ortadoğu ve Kuzey Afrika bölgesinde meydana gelen gelişmeler ve özellikle Suriye'deki durumun kapsamlı surette ele alındığı belirtilen bildiride, şöyle denildi: "Mısır'da Halk Meclisi ve Şura Konseyi seçimlerinin tamamlanması, Yemen'de erken cumhurbaşkanlığı seçimlerinin gerçekleştirilmesi ve Libya'da ulusal kongre seçimlerine ilişkin seçim yasasının kabulü suretiyle bu dost ve kardeş ülkelerde siyasi geçiş süreçlerinde kaydedilen ilerlemelerden duyulan memnuniyet ifade edilmiştir.

Suriye'de devam eden şiddet, yıldırma ve toplu kıyım eylemlerine uluslararası toplumun seyirci kalmaması gerektiği vurgulanmış, bu çerçevede Suriye halkının korunmasının ve insani yardım ulaştırılmasının öneminin altı çizilmiştir. Bu kapsamda ayrıca uluslararası forumlarda meydana gelen gelişmeler gözden geçirilmiş, BM Genel Kurulu'nun 16 Şubat 2012 tarihinde ezici bir çoğunlukla kabul ettiği karardan duyulan memnuniyet dile getirilmiş ve 24 şubat tarihinde Tunus'ta gerçekleştirilen Suriye'nin dostları grubu toplantısının sonuçları değerlendirilmiştir."

Eğitim

Toplantıda ayrıca Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerindeki öğretmen açığının ele alındığı, çocuklara daha kaliteli bir eğitim sağlanması için gereken ihtiyaçların değerlendirildiği bildirildi.
 
cnnturk.com, 27.02.2012
 

"Savcılar, TCK'nın ırçılıkla ilgili maddelerini uygulamıyor" 

Taksim'de düzenlenen Hocalı katliamı mitinginde açılan pankartlardaki ırkçı ifadeler ve sloganların kabul edilemez olduğunu söyleyen TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu Başkanı Ayhan Sefer Üstün, TCK'da ayrımcılık ile ilgili cezalar bulunduğunu ancak savcıların uygulamadığını söyledi.

TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı, AK Parti Sakarya Milletvekili Ayhan Sefer Üstün, İstanbul'daki Hocalı Katliamı Mitingi sırasında, "Gazeteci Hrant Dink cinayetine" ilişkin açılan pankartları değerlendirirken, "(Türkiye, içinde her türlü rengi barındıracak) diyoruz ama hala bu tür ırkçı söylemlerin olması, başkasına hakaret edilmesi kabul edilebilir durum değildir" dedi.

Üstün, komisyon toplantı salonunda, gazetecilerle bir araya geldi. Bir gazetecinin, "İstanbul'daki Hocalı Katliamı Mitingi" sırasında, "Gazeteci Hrant Dink cinayetine" ilişkin açılan pankartlara yönelik görüşlerini sorması üzerine, "Pankartlar, tamamen ırkçı, ayrımcı ve nefret uyandıran ifadeler içermektedir" dedi.

Üstün, 2005 yılında Türk Ceza Kanunda değişiklik yapıldığını anımsatarak, "Orada çok açık yazıyor, ayrımcılık yapanların hangi cezaya maruz kalacağı. Fakat savcılar bu maddeleri henüz tatbik etmedikleri için bu ayrımcı, ırkçı söylemler devam ediyor" diye konuştu.

Kendilerinden nefret suçları için bir kanun çıkarılmasının istendiğini anımsatan Üstün, şöyle devam etti:

"Evet, bu kanunu çıkaralım ama öncelikle mevcut kanunları tatbik edelim. Mevcut kanunlarda var bu. Derhal savcılar orada takibat yapmalı yoksa elbette anma töreni yapılmalı. Çok daha büyüğü yapılmalı. Hatta Ermenistan'ın oradan çekilmesi için ne yapılması gerekiyorsa yapılsın ama o topluluk, o söylemleri yapanları içinde barındırmamalıydı. Yapılan işin değerini sıfıra indirdi. Ben de görünce üzüldüm pankartları. 'Türkiye büyük bir devlet olacak', 'içinde her türlü rengi barındıracak', 'birlikte yaşamak ideali oluşturacağız' diyoruz ama hala bu tür ırkçı söylemlerin olması, başkasına hakaret edilmesi, kabul edilebilir durum değildir."

Pozantı Cezaevindeki işkence ve taciz olayları

Üstün, bir başka gazetecinin, bugün Pozantı Cezaevi ile ilgili basında yer alan haberleri anımsatması üzerine, "Bu konuları resen gündemimize alacağız. Bakacağız, ilgileneceğiz. Böyle bir şey inşallah çıkmaz. Herşeyin üzerine gitmeye çalışıyoruz. Askeri cezaevleri, kadın cezaevleri, sivil cezaevleri... Seçmece denetimler yapıyoruz. Rastgele girdiğimiz koğuşların hiçbirinde, 'bize kötü muamele yapılıyor' diye şikayet gelmedi. Ancak cezaevlerimizin temel sorunu sıkışıklık" diye konuştu.

Haberlerde yer alan olayın ne kadar doğru olduğunu bilmediklerini ifade eden Üstün, "Üzerine gidiyoruz, olay bazen gerçek dışı çıkıyor. İnşallah gerçek dışı çıkar. Kayıtsız kalamayız bu olaya" dedi.

Almanya'daki ırkçı cinayetler

Üstün, bazı komisyon üyeleriyle yaptıkları Almanya ziyaretine de ilişkin gazetecilere bilgi verdi. Ziyaretin genelinde bu ülkede gerçekleşen, "ırkçı terörün" konu edildiğini anlatan Üstün, ziyaret sırasında yaptıkları görüşmeleri anlattı. Irkçı cinayetlere ilişkin Almanya Federal Parlamentosunda güzel bir önerge hazırlandığını belirten Üstün, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Sayın Merkel ile de görüştük. Kendisine, 'siz karizmatik bir lidersiniz. Bu cinayetlerin sona ermesi için siyasi irade gerekiyor' dedik. Basın da orada ilkesiz ve seviyesiz davranmış. 'Dönerci cinayeti' diye lanse ediyorlar, cinayetleri. Oysa orada sadece 1'i dönerci cinayeti. Cinayetleri küçümsemişler adeta. Biz orada, 'bu işlerin sonunda Almanya'yı vuracağını' açıkça ifade ettik. Yargı bu cinayetlerde tetiği çekeni mutlaka cezalandırmalı. Biz de çok sıkı takipçisi olacağız. Gidip orada birebir yargılanmaları izleyeceğiz. Konuya ilişkin hazırlanan raporu, Türkiye ve Avrupa kamuoyunun dikkatine sunacağız. Bu işin peşini bırakmayacağız."

Üstün, ziyaret sırasında, "İlişkilerin tamir edilmesi ve olayların arkasındakilerinin çıkarılmasına yönelik bir refleks algıladıklarını" ifade etti.

 
cnnturk.com, 27.02.2012

Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.