Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Siyasi Gündem > Heron görüntüleri TBMM'yi ikiye böldü

Heron görüntüleri TBMM'yi ikiye böldü
Uludere'de 34 kişinin hayatını kaybettiği bombardımanın Heron görüntüleri, Meclis İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu üyelerini ikiyi böldü

ANKARA - Komisyon Başkanı Ayhan Sefer Üstün, görüntülerde insanla hayvanı zor ayırırken, bunun köylü mü kaçakçı mı olduğunu söylemenin yanlış olacağını ifade etti. CHP Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün hayvanların ayaklarını dahi gördüklerini ifade ederken, "Gözleri dolanlar oldu. Canlılar bombardıman sonrası can çekişiyordu. Havaya uçan parçalar vardı. Çok berbattı" dedi.


MAÇIN SONUCUNU BİLEN BİRİNİN DEĞERLENDİRMELERİ
Meclis İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu bünyesinde oluşturulan terörle ilgili alt komisyon toplantısı öncesi komisyon üyeleri izledikleri Heron görüntüleriyle ilgili gazetecilerin sorularını yanıtladı. Komisyon Başkanı Ayhan Sefer Üstün, Heron görüntülerine dayanarak komisyon üyelerinin kesin kanat belirtmesini eleştirdi. Üstün, "Birkaç arkadaşın şöyle bir kanaate vardım demesi komisyonu bağlamaz. Bu değerlendirmeler maçın sonucunu bilen birinin yaptığı değerlendirmelere benziyor. Resmin tamamını görmeden bir yorum yapmak erken olur. Çok dikkatli yürüttüğümüz bu incelemeyi de baltalar. Bu yorumlar erken yapılmış yorumlar olarak değerlendiriyorum" dedi. Raporu 1.5-2 ayda tamamlamak istediklerini ancak her pencere yeni pencere açtığı için uzayabileceğini belirten Üstün, "Bizim hedefimiz 1.5-2 ay. Ama ‘sözü tutacağız’ diye erken sonlandırırsak erken doğum olur o da sağlıklı sonuca ulaşmamızı engeller" dedi.


YAPILAN TELEFON GÖRÜŞMELERİ ÖNEMLİ
Üstün, "Anlatımlarla görüntüler örtüşüyor mu" sorusuna "Uzmanlar bize raporlar sunacak. Orada sağ kurtulan köylülerin daha çok anlattıkları iletişim ile ilgili bilgilerdi. ‘Şunu bunu aradık’ diyorlardı. O cevap geldikten sonra yorumlayacağımız konular" yanıtı verdi.

Üstün, görüntülerle ilgili kanaatinin sorulması üzerine, "Uzmanlara sorarak ‘bu insandır, bu hayvandır’ diyebileceğimiz görüntüler var. Şimdi insan ile hayvan yan yana geldiğinde ayrılamıyor. Bunlar biraz daha aralıklarla yürüdüğünde ‘bu insana ya da hayvana benziyor’ diyebileceğimiz görüntüler var. İnsanla hayvanı zor ayırırken bunun köylü mü kaçakçı mı başka bir şey olduğunu söylemek hakikaten yanlış bir değerlendirme olur" şeklinde konuştu. Üstün, "İhmal var mı" sorusuna ise, "İhmal, kasıt var mı değerlendirmesi yapmak yanlış olur. Bu raporun sonucunda değerlendireceğimiz bir şey. Bunu yaparsak o zaman dükkanı kapatalım arkadaşlar" yanıtı verdi.


"KESİNLİKLE BİR ÖRGÜT GRUBU DEĞİL"
CHP Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün, olayın 3’ncü gününde Uludere’ye gittiklerini hatırlatarak, "Köylülerin bize anlattığı bütün olaylar görüntülerle uyumlu" dedi. Aygün şunları söyledi:

"İlginç olan şu 18.23’te ilk olarak kafilelerin Türkiye tarafından Haftanin ve Kutalma derelerinin birleştiği geniş ovaya geldiği, orada bir saat boyunca, -8 kamyon saydık biz-, katırlara yükleme yapıldığı 19.16’da grubun köye doğru hareket etmeye başladığını izledik. 21.40’ta da ilk bombardıman oldu. Grubun yarısı sanırım o bombardımanda yaşamını yitirdi. 18.23’ten 21.40’a kadar olan Heron görüntülerini izleyenler bunu yukarıya nasıl değerlendirdi? Yukarı görüntü izleme merkezine ne sordu? Uzman olmayan biz dahi köyden çıkıp geri dönmelerini görerek bunun sivil bir kaçakçı grup olduğunu anladık, uzmanlar niye anlayamadı. Nasıl aktarıldı görüntüler yukarı? Yukarı neler sordu görüntülerle ilgili? Bu aradaki diyaloglarda neler tartışıldı? Bence kamuoyu bunu öğrenmeli. Bizim izlediğimiz 3.5 saatlik hızlandırılmış görüntü bunun bir sivil kafile olduğunu kanıtlamaya yetiyor."

İlk bombardımandan sonuncusuna kadar 44 dakika geçtiğine dikkat çeken Aygün, "Bu arada diğer üç grubun hareketlerini, nasıl eğildiklerini, nasıl donduğunu biz görebildik. Biz bunun kesinlikle bir örgüt grubu olmadığını anladık. Bu görüntüleri izleyenler neden anlayamadı, devam etti" dedi.


"HAYANLARIN AYAKLARI DAHİ GÖRÜNÜYOR"
Görüntülerde hem insanları hem de hayvanları, hatta hayvanların ayaklarını dahi kayalara tırmanırken gördüklerini anlatan Aygün şöyle devam etti: "Bu görüntü izleme merkezi ile Genelkurmay arasındaki konuşma dökümünün muhakkak açığa çıkması gerekiyor. Çünkü izleyenler doğru bilgi vermiş olabilir yukarıya. Yukarı da böyle değerlendirmiş olabilir. O halde 44 dakika bombardıman neden devam etti? İlk bombardıman sonraki diğer grupların hareketleri çok açık köylü olduklarını gösterdiği halde neden üç bombardıman daha devam etti. Ben sordum hiçbir yanıt verilmedi."
Görüntülerde Türkiye’den bir grubun gelip kamyonlardan hayvanlara yükleme yapıldığının net olarak anlaşıldığını, grubun Türkiye’ye doğru yürüyüşlerinin belli olduğuna dikkat çeken Aygün, "Sadece bundan bile bunların sivil oldukları anlaşılabilirdi kanımca" dedi.


"CANLILAR CAN ÇEKİŞİYORDU"
Aygün, uyarı atışlarına rağmen grubun yürüyüşüne devam etmesini, "Suçları yok ki" diye değerlendirirken, bombalama sonrası kümeleşmenin devam etmesini "Bombalamadan sonra donup kalıyorlar hepsi ölümü bekliyor. Tepkileri çok insani. O korkunç bomba düşüyor yakıyor, bir saat boyunca yangın sürüyor. Karlı bölge olmasına rağmen görünüyor" sözleriyle yorumladı. Aygün, "Gözleri dolanlar oldu. Canlılar bombardıman sonrası can çekişiyordu mesela. O kötüydü. Havaya uçan parçalar vardı. Çok berbattı" dedi.


"ERKEN HÜKÜM VERMEK ZARAR VERİR"
AKP Milletvekili Hamza Dağ, soruşturma ve incelemenin ortasında olunduğunu belirterek net ifadelerin yanlışa götüreceğini söyledi. Dağ, görüntülerde "kaçakçı mı terörist mi oldukları anlaşılıyor um" sorusuna, "Tabiki belli değil. 5 bin metreden bir görüntü var. Fenerlerden bahsediliyor. 5 bin metreden fenerlerin görünmesi mümkün değil. Silahın da görünmesi mümkün değil. Orada hareket eden bir şeyler var. Kaç insan kaç hayvanı da görmek mümkün değil. Burada bir takım erken hükümlere varmak zarar verir" dedi.


"DEHŞET VE VAHŞET TABLOSU"
CHP Sivas Milletvekili Malik Ecder Özdemir, bir dehşet tablosu izlediklerini belirterek, "Kelimenin tam anlamı ile bir vahşet vardı" dedi. Özdemir, "Görüntünün her karesinde oradaki insanların terör örgütü üyesi olmadığı bir kaçakçı grubu olduğu belliydi. Çok açık ve net. Bundan sonraki çalışmalarda görüntünün dışında siyasi iradeyi yanıltan başka bilgiler var mı bunları araştıracağız. Görüntülerde insan mı hayvan mı araç mı olduğu çok belli. Bunun tartışma götürür tarafı yok" dedi.


"TEPEDEKİ GÖRÜŞMELERİN TESPİTLERİ NEDEN YAPILAMADI?"
MHP Kayseri Milletvekili Yusuf Halaçoğlu, görüntülerde insan ve hayvanların beli ölçüde seçildiğini, üzerlerindeki yüklerin bile göründüğünü söyledi. Yükleme yapıldığı yerden ulaştıkları tepeye kadar olan bölümü izlediklerini belirten Halaçoğlu, "Kaçakçılık mı" sorusuna, "Kaçakçılık da olabilir, olmayabilir de. Kaçakçılık adı altında silah gibi malzemeler de olabilir ama bunlar net olarak görünmüyor. Sadece bir yükleme görünüyor" yanıtı verdi.

Türkiye sınırına geldikten sonra bir grup insanın tepe bir bölgeye çıkıp oradan kendilerine verilen bilgiye göre telefon irtibatı kurdukları anlaşılan insanlarla ilgili görüntülerin dikkatini çektiğini anlatan Halaçoğlu, "Bu telefon irtibatından 45 dakika sonra bombalama meydana geliyor. Haliyle bu telefon görüşmesi sırasında kimlerle görüştükleri muhakkak tespit edilebilirdi. Bunun tespiti zor değildi. Biz de bunun araştırılması gerektiğini ifade ettik" dedi.


"İNSANLAR BOMBALAMA SONRASI NEDEN KAÇMIYOR"
Bombalama emrini kimin verdiğinin, hangi istihbarattan bunların terörist olduğuna hükmedildiğinin araştırılması gerektiğini anlatan Halaçoğlu, telefon görüşmesi olduğunu düşünülen süreçten sonra yaşanılanları şöyle anlattı: "Görüşmeden sonra bekliyorlar. İki ayrı grup halinde bekliyorlar. İlk bomba atıldıktan sonra büyük patlama yaşanıyor. İşin ilginç yanı, yanında yer alan diğer grup oradan ayrılmıyor, dağılmıyor, aynı yerde bekliyorlar. O ikinci bombadan sonra oradan üç kişi bir küçük kayalık bölgeye doğru kaçıyor. Bir müddet sonra ikinci bombanın atıldığı yere yaklaşıyorlar. Orada yine açıkta duruyorlar. Sonra bu üç kişi için bir bomba daha atılıyor. İlk bomba atıldığında da bir kişi Türkiye sınırına kaçıyor. Üçüncü bomba sonrası 500m -bir kilometre ötede bir başka gruba da bomba atılıyor. Oradan da üç kişi geriye doğru kaçıyor. İlginç olan bu bombalar atılırken niye insanlar dağılmıyor, başka yerlere kaçmıyor, aynı yerlerde bekliyorlar. Bu bilinmesi araştırılması gereken en önemli konulardan biri."

BDP'DEN SUÇ DUYURUSUNDA BULUNDU
BDP, Uludere'de yaşanan olaya ilişkin Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulundu. BDP Grup Başkanvekili Hasip Kaplan, 3 sayfalık suç duyurusu dilekçesini, Özel Yetkili Ankara Cumhuriyet Başsavcıvekilliği'ne verdi.

Dilekçede, Şırnak Uludere'de sınırında 34 kişinin yaşamını yitirdiği olay sırasında, yanlarında silah bulunmayan, güvenlik güçlerine karşı bir davranışı olmayan gruba “dur” ihtarında bulunulmadığı ileri sürüldü.

Sınır ticareti nedeniyle hergün farklı grupların askerin bilgisi dahilinde sınırdan gidip geldiği öne sürülen dilekçede, olayın yaşandığı bölgede, 1999'dan bu yana Türk Silahlı Kuvvetleri ile PKK arasında bir çatışmanın yaşanmadığı iddia edildi.

Suç duyurusunda, olayla ilgili sorumluluğu bulunanların tespit edilerek cezalandırılması istendi.

Radikal, 16.02.2012


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.