Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Siyasi Gündem > Ergenekon hakimi Paksüt'e 'AKP'yi kapatma davası'nı sordu

Ergenekon hakimi Paksüt'e 'AKP'yi kapatma davası'nı sordu
Ergenekon davasının bugünkü duruşmasında mahkeme başkanı, Anayasa Mahkemesi eski Başkan Vekili Osman Paksüt'ün eşi Ferda Paksüt'e, AKP'yi kapatma davasında hakimlerin kararlarının önceden belli olup olmadığını sordu.

İSTANBUL - 18’i tutuklu 118 sanığın yargılandığı ikinci Ergenekon davasının 155. duruşmasında Anayasa Mahkemesi Başkan Vekili Osman Paksüt’ün eşi tutuksuz sanık Ferda Paksüt savunma yaptı.

Paksü’tün hakkında beraat kararı verilmesini talep ederek bitirdiği savunmasının ardından Mahkeme Başkanı Hasan Hüseyin Özese, Paksüt’e AK Parti’yi kapatma davasında görev alan dönemin Yargıtay Savcısı Ömer Faruk Eminağaoğlu’nu tanıyıp tanımadığını sordu. Paksüt, "Yargıtay günü", "Adalet Yılı" gibi günlerde görüştüklerini belirtti. Özese, ardından "AK Parti kapatma davası öncesi hakimlerin görüşleri belli miydi?" diye sordu. Paksüt, bilmediğini ifade etti.

TEMELSİZ İDDİALAR
Duruşmada tutuksuz sanık İşçi Partisi Öncü Gençlik Genel Başkanı Tunç Akkoç, savunmasına başlarken iddianamede kendisine yönelik suçlamaların tamamının siyasi parti faaliyeti olduğunu ve ancak siyasi faaliyet kapsamında değerlendirilebileceğini savundu. Akkoç, Öncü Gençlik olarak yaptıkları faaliyetlerin yürüyüş, basın açıklaması, toplantı, miting, üniversite yerleşkesinde sosyal, siyasi etkinlikler, dergi-yayın faaliyeti olduğunu belirtti. Savcıların iddianameye yazdığı faaliyetlerle uyuşmayan bir iddia ortaya attıklarını belirten Akkoç, "Toplumda kriz, kaos, karışıklık çıkarmak. Provakatif eylemler düzenlediğimiz söyleniyor. Bunlar mesnetsiz, dayanaksız, temelsiz, gerçeklerden ve olgulardan kopuk, iddialar, suçlamalar, yorumlar, imalardır. Bu imalarla ilgili en ufak bir telefon görüşmemiz, bir söylememiz ya da yazılı bir belge yoktur" dedi.

BENİM HAKKIMDA İSTİHBARAT TOPLUYORMUŞ
Tutuksuz sanıklardan Süleyman Solmaz ise, iddianamede belirtilen suç tarihlerinde ticari taksi şoförü olarak çalıştığını belirterek hakkındaki suçlamaları reddetti. Dava sanıklarından sadece teğmen Mehmet Ali Çelebi’yi tanıdığını belirten Solmaz, Çelebi ile yaptığı telefon görüşmesi ve mesajlaşmalarının da dava dosyasında delil olarak gösterildiğini belirtti.

Çalıştığı bir gün Mehmet Ali Çelebi’nin, kullandığı taksiye bindiğini söyleyen Solmaz, "Beni sakallı gördüğü için dini konulara ilgisi olduğunu söyleyerek bu konuda kendisine yardım etmemi istedi. Kitap verip veremeyeceğimi sordu. Kendisinin de bir muhasebeci yanında çalıştığını söyledi. Ben de Allah rızası için kendisine okuduğum kitaplardan bazılarını verdim" diye konuştu. Çelebi’nin teğmen olduğunu sonradan öğrendiğini belirten Solmaz, "Kendisi ile sadece iki kez görüştük. İlkinde yardım istedi. İkincisinde ise ona kitap verecektim. Sonradan öğrendiğim kadarıyla kendi kafasına göre hesapta benim hakkımda istihbarat topluyormuş. Sohbetlerimiz olup olmadığını sordu. İkinci buluşmamızda da fotoğraflarımızı çekmeyi planlıyormuş. Ancak ben fotoğrafları görmedim" dedi. Mahkeme Başkanı Hasan Hüseyin Özese ise bu randevu ile ilgili olarak, "Sizin bazı görüntüleriniz çekilmiş. Bunlardan haberiniz var mı?" diye sordu. Sanık Solmaz ise bu görüntülerden de bilgisi olmadığını söyledi. Solmaz, Hizbul-Tahrir üye olduğuna ilişkin iddiaları da reddetti.

UMREYE GİDEBİLMEK İÇİN YURT DIŞI YASAĞIMIN KALDIRILMASINI İSTİYORUM
Tutuksuz sanık Siyami Yalçın ise, başka bir suçtan 11 ay cezaevinde yattığını ve bu sürede 3 kez kalp krizi geçirdiğini ifade etti. Gözaltına alınmasının ardından bazı televizyonlarda kendisinin iş adamı olarak gösterildiğini belirten Yalçın, "Ben bir şirkette maaşlı çalışan birisiydim. Bazı televizyonlarda işadamı olarak gösterilmemin ardından bu davada adım geçince işimden oldum. Kimse iş vermedi. Hapishanede yatarken rahatsızlandım. Şu anda yarım adamım, 50 metre ancak yürüyebiliyorum" ifadesini kullandı. Yalçın, "Çok fazla yaşayacağımı düşünmüyorum. Bu nedenle bir an önce Umre’ye gitmek istiyorum. Ancak yurt dışı çıkış yasağı nedeniyle gidemiyorum. Hakkımdaki yasağın kaldırılmasını istiyorum" diye konuştu.

Radikal, 06.02.2012


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.